• 29 Mart 2013, Cuma

İyi geçin

Çok küçük yaşlarda öğretilir bize, "iyi geçinin" dayatması. Çok yaramaz bir arkadaşımız topumuzu kasten patlatsa bile, "oğlum, arkadaşlarınla iyi geçin" olur büyüklerin tavsiyesi.
Büyüdükçe iyi geçinilecek kitle de büyür gider. "Hocayla, öğretmetle, muhtarla, yaşlılarla, kadınlarla, zenginlerle, garibanlarla vs. iyi geçin"
- Bakkalla iyi geçin.
- Kahveciyle iyi geçin.
- Patronla iyi geçin, çalışanla iyi geçin.
- Askerle iyi geçin.
- Polisle iyi geçin.
- Müdürlerle iyi geçin.
- Başkanlarla iyi geçin.
- Siyaasetçilerle iyi geçin.
- Hakim-savcı ile iyi geçin.
- Kaymakamla iyi geçin.
- Vali ile iyi geçin.
- Bakanla iyi geçin.
- Başbakanla iyi geçin.
- Cumhurbaşkanı ile iyi geçin.
- ABD Başkanı ile iyi geçin.
- Karınla-Kocanla iyi geçin.
- Akıllı ile iyi geçin.
- Deliyle iyi geçin.
- Sarhoşla iyi geçin.
- Bağımlıyla daha da iyi geçin.

Bu devirde gazetecilik yaparak bu kadar geniş kitle ile iyi geçinmek mümkün değil. Çünkü "çürük elma" çok... Olsun, onlarla da iyi geçin.
- Rüşvet alanla iyi geçin.
- Hırsızlık yapanla iyi geçin.
- Görevini kötüye kulananla iyi geçin.

Ahlaksızlarla da mı?
- Pezevenkle iyi geçin.
- Fahişe ile iyi geçin.
- Tecavüzcüyle iyi geçin.
- Tacizciyle iyi geçin.

Kendinden emin bir insan niye suçluyla, ahlaksızla, yanlış yapanla iyi geçinmek zorunda olsun ki?
- Devir, 'iyi geçinirsen, iyi geçirirsin' devri; yapacak bir şey yok.
Ölürüm de yapmam!...
- O halde celladınla iyi geçin. İyi geçin ki; acıtmasın... 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.