• 16 Ocak 2013, Çarşamba

Çöpçü Kemal

Son dönemlerde iki cenaze beni çok etkiledi.
Biri Sezgin Madran’ın dedesi Mustafa Ali Aslan’ın cenazesiydi.
“Musallada alkışlanmak” başlıklı yazımda işlemiştim.
İkincisi de Çöpçü Kemal’in cenazesi oldu.

25 yıl önce terk etmişti köyünü.
Bodrum Ortakent’e yerleşti.
Belediyeye girdi, çöpçülük yaparak emekliliğini hak etti.
Ama olmadı, 1 yıl fazladan çalışmıştı.

Dillere destan bir aşkla evlendiği karısıyla birlikte, sık sık köyüne de gelirdi.
Kemal, Alabayır Köyü’nün Atacan, Fatma’da, Topçam Köyü’nün Yağmuralanı mahallesindendi.
Keçi güderken sevmişlerdi birbirlerini.
Büyük oğullarına da, kendi topraklarından gelin seçmişlerdi.
Hacıpaşalar Köyü’nden 22 yaşındaki gelin adayları Burcu’nun yanına gelirken, yolda can verdi ikisi de…

Birlikte toprağa verildiler, kavuştukları topraklarda. Ölüm bile ayıramadı onları…
Muhteşem bir sevgi seli ile uğurlandılar. Övgüler havada uçuştu…
Ortakent’te belediye başkanından sonra en hatırı sayılır adam olduğunu söyleyen oldu.
“Biz ona 'baba' ya da 'reis' derdik" diyen vardı.
“Bütün cemiyetlere gelirlerdi, köyden hiç kopmadılar, çok vefalıydılar”
Daha ne güzel özelliklerini saydılar…
Hepsini yazmayacağım.

Bulundukları çevrelerde halkın gönlünü kazanmışlardı.
İnsanların sevgisini kazanan, Allah’ın da rızasını kazanır ümidiyle mekânlarının cennet olmasını diliyorum.

Çöpçü Kemal’in durumu bize şunu öğretiyor;
İnsanların gönlünü kazanmak için prestijli bir mesleğe, nüfuzlu bir babaya, imtiyazlı bir makama gerek yok. Alçak gönüllü ve samimi olmak yetiyor.

Üç kişinin dümen suyuna hizmet edip, yolunu bulma derdinde olanlara sözüm yok.
Fakat Çöpçü Kemal’in hayatının; halkın gönlünü kazanmak isteyen cengaverlere örnek olacağı aşikar… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.