• 23 Nisan 2012, Pazartesi

Saygı duymak

Birine saygı duyacaksam korktuğum için değil, sevdiğim için saygı duymalıyım.

Makamına, servetine, şöhretine, güzelliğine, yakışıklılığına, sanatına, sporuna, başarısına, lobisine, hobisine, hitabetine, palavrasına, inancına, azmine, mücadelesine, evine, arabasına vb. değil de, kişiliğine saygı duymalıyım.

Birinin kişiliği dışında başka özelliklerine saygı duyuyorsanız, süresi özelliğini sürdürdüğü kadar olur. Fani dünyada bu özelliklerini sonsuzlaştırabilecek kimse olmadığına göre, kişiliğe duyulan saygı daha önemlidir.

Örneğin makamından dolayı saygı gören biri, makamını kaybettiğinde eğer kişiliği saygı duyulacak şekilde değilse vay haline. Sözler gibi gözler de onu ayaklar altına alacak, hayat çekilmez olacaktır.

Güzelliğine saygı duyulan ise yandı; erişmek için verilen mücadeleler unutulacak, dedikodusu yapılacaktır.

Servetine saygı duyulan battığında ya da bittiğinde, en ağır şekilde suçlanacaktır. Hem de en yakınları tarafından.

Şöhretine saygı duyulan yıldızların omuzlarda taşındığı, mekânına gelmesi ve arabasına binmesi için verilen mücadeleler unutulacak; “salak” denilecektir.

Bu örnekleri çoğaltmanın ve yaygınlaştırmanın sonu yok.

Kişiliğine saygı duyulan ölümünden yıllar sonra bile insanları peşinden kovalayacak, hep güzel yad edilecektir.

Tıpkı bizi ölümünden 10 yıl sonra kişiliğinin peşine takıp İstanbul’a gitmemizi sağlayan merhum Şükran Güngör gibi. O’nu üstün kılan sanatı, şöhreti ve Yıldız Kenter ile yaşadığı yüzyıla damgasını vuran aşkı olmadığını, bütün bunları dürüst ve sağlam kişiliği ile sağladığını gördükten sonra;

Kişiliğine saygı duyulanların önünde eğilmenin ve örnek almanın önemini bir kez daha kavramış oldum.

Kişiliği ile saygı duyulanlardan olmanız, olmamız dileğiyle..

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.