O'nu unutmak mümkün mü?

Bu soruyu kendime soruyorum.

Cevabım ise, ‘mümkün değil.’

2003 yılında bir kış günü eşinin mağazasında tanışmıştık O’nla. O gün motosikletle gazete dağıtırken, durdurup ısmarladığı çayın sıcaklığını hala içimde hissederim.

Daha sonra gerçekleştirdiğimiz onlarca sohbetin konusu hep Çine’nin kalkınması ile ilgiliydi. Mütevelli Heyeti Başkan Vekili olduğu Çine OSB’ye doğalgaz ve demiryolu gelmesi, en büyük çabası ve hayaliydi.

Yürümekte güçlük çektiği bir dönemde Karpuzlu yolunun solunda bulunan Çine Akmaden’in karşısındaki tepeye OSB alanının fotoğrafını çekmek için tırmandığımızda yaşadığı heyecanı kelimelerle tarif edemem.

Hukukçular lokalinde öldürdüğü vakitten kendisi de şikâyetçiydi aslında. Onun dışında bana göre enerjisini ve düşüncesini boşa harcadığı zamanı yoktu.

Yaptığı işlerle ve sahip olduklarıyla gururlanmayı severdi. Çünkü hayatı tırnaklarıyla kazıyarak kazanmış, maden tesisi kurmak için geldiği Çine’de büyük bir maden şirketinin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olmayı başarmıştı. Dünyalığı ile ilgili hiçbir sıkıntısı yoktu.

Bereket Köyü’ne yaptırdığı Selahattin Gökozan Cami’nin, ‘Sadakat-in Cariye’ olarak öldükten sonra insanlığa hizmet ettiği sürece amel defterine sevap işleyecek bir eseri olduğuna inanırdı. Aynı inanışla Akçaova’da yaptıracağı lise binasının heyecanını yaşadığı sırada beyin kanaması geçirdi. Bir süre sonra da onu kaybettik.

Ölümünden on gün kadar önce yeni aldığı lüks Mercedes’i ile beni Bereket Köyü’ndeki cami inşaatına götürmüş, büyük bir heyecanla yapının ve minarenin özelliklerini anlatmıştı. Oğlu Güçlü de bize eşlik etmişti. Dönüşte, ‘Abi araban çok güzel, Allah kazadan beladan korusun’ dileğime yanıtı, ‘Allah sana daha güzelini nasip’ etsin oldu ve yol boyunca bana arabanın özelliklerini anlattı.

Onun unutulmaz örnek bir şahsiyet olduğunu da 2005 yılında anladım. Denge Gazetesi Maden İlavesi için yürüttüğüm çalışmalarda maden sektörünü yakından tanıma fırsatı buldum. O sektörde en karlı ürünün de kuvars madeni olduğunu gördüm. O’nun yönetim kurulu başkanı olduğu şirket çok kazandıran bu madeni işlemiyordu.

Sebebini sorduğumda aldığım cevaptır, bende onu unutulmaz kılan;

“Kuvars madenini işlerken insan sağlığını tehdit eden unsurları ortadan kaldıran teknoloji henüz gelişmedi. Sırf para kazanmak için bile bile insanlarımızı ölüme terk edemeyiz”

10 Ağustos’ta aramızdan ayrılalı tam iki yıl oldu.

Selahattin Abi; Seni ve senin insana verdiğin değeri hiç unutmadım, unutmayacağım.

Ruhun şad, mekânın cennet olsun.