Bir Osman Aydın klasiği

OSB Başkanı Kayhan Güney açıklamış.

Çine Belediyesinin OSB’de gerçekleştireceği Soğuk Hava Deposu projesini Eski Çine Belediye Başkanı CHP Aydın Milletvekili Osman Aydın, kendi arazisinde yapmış.

Bu konuda Çine Belediye Meclisinde alınan kararlar, aktarılan ödenekler var. Belediye yapmamış, ama Osman Aydın kendi arazisinde yapmış. Yani maksat hasıl olmuş. Memleket bu yatırımı kazanmış. Toplum yararına değil, ama şahıs yararına olmuş. O şahıs da toplumun bir parçası olduğuna göre…

Bir işte en önemli şey, proje ve planlamadır. Bunları yaptınız mı gerisi gelir. Belediye proje ve planlama ayağını yapmış. Gerisini de belediye başkanı kendi arazisinde…

RES’te de böyle oldu. Detaya girmeyeceğim. Biri belediyeye geldi, “Madran’da rüzgar var, ben bunu yatırıma dönüştürmek istiyorum” dedi. Halk karşı çıkmasın diye belediyenin de bu işe dahil olmasını istedi. Projelerini bıraktı, gitti. Sonra ya o adamın şirketi battı ya da öldü. Proje belediyede öyle kalmadı, hayata geçti, ama Osman Aydın kendi şahsına yaptı.

Organik zeytin ve zeytinyağı, keçi sütünden dondurma gibi daha bir çok şey belediye imkanları ile araştırıldı, sonra Osman Aydın tarafından hayata geçirildi.

Çine Belediyesinin su fabrikasının işleyişinin artılarını, alıp eksilerinden arındırılmış bir şekilde Osman Aydın kendi namına kopyaladı. Rakip olduğu yetmedi, müdürünü transfer etti, bayilerini de…

Bunlar genel olanları, daha detay çok iş var. Belediye imkanları ile fizibilitesi ve planlaması tamamlanan, ama cazibesi olmadığı için Osman Aydın tarafından şahsi olarak hayata geçirilmeyen.

Çine Belediyesi, şarap bile üretti.

Kuşkonmaz da üretecekti…

Osman Aydın belediye başkanlığı süresince belediyenin imkanlarını ve bütçesini şahsi projelerinin fizibilite, deneme ve planlama sürecinde kullandı.
Bunları biliyoruz ve “Bir Osman Aydın Klasiği” deyip geçiyoruz.

Klasikleşen bir şey daha var.
Soğuk Hava Deposu meselesinin Osman Aydın’ın, Erkan Özkaya için “Yalancı” demesinden sonra gündeme getirilmesi gibi.
Bu da klasik Çine siyaseti…

“Dokunursan bana, dokunurum sana” anlayışı. 

Kimse kimseye dokunmazsa; bunlar dokumaya devam ediyor.
Halkın tezgahında, halkın ipi ile kendi halılarını….

Vay Çine’m vay…