• 3 Temmuz 2011, Pazar

Müfettiş valimize güveniyoruz

Aylardan buyana süren fakat 21 Haziran 2011 Salı günü yaşanan olay sonrası ciddi anlamda gündemde yer edinen İbrahimkavağı Köyü halkının, yaşam alanlarında kurulacak olan RES Projesinin yerine karşı sürdürdükleri mücadele, devlet kurumlarının gündeminde de yer edinmeyi başardı.

Böylesine mühim bir mücadelenin Türkiye gündemine taşınması ve devlet kurumlarının gündeminde yer edinmesi için illa da köy halkının jandarma tarafından coplanmasına gerek yoktu ama ne yazık ki bu sefer böyle oldu. Jandarmanın köye çıkmasını Vali Coş’un değil, yardımcısı Koçberber’in onay verdiğini, aslında niyetin köylüye bu denli işkence etmek olmadığını fakat jandarmanın işgüzarlık yaptığını olayın birkaç gün sonrası gerçekleşen zirvede, Aydın Valisi Sayın Hüseyin Avni Coş söyledi.

Vali Danışmanı Bekir Aygün’ün telefonlu davetiyle icabet ettiğim, Valilik makamında gerçekleşen zirveye, Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, Vali Yardımcısı Zeki Koçberber’in yanı sıra AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, AK Parti Çine İlçe Başkanı Erkan Özkaya, AK Parti Çine İl Genel Meclis Üyesi Hamit Özdemir, İbrahimkavağı Köyü Muhtarı Süleyman Emeksiz, İbrahimkavağı Platformu Yöneticisi Mürsel Emeksiz, Meslektaşım Yılmaz Sağlık ve Vali Danışmanı Bekir Aygün de katıldı.

Seçim öncesi köylünün yanında olduğunu beyan eden AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem ve diğer siyasiler köylüye verdikleri sözün gereği oradaydı. Köy muhtarı ve köy platformu yöneticisi arkadaş da mağduriyetlerini devlete iletmeye gelmişlerdi. Olayların canlı tanığı olarak bizim de fikir ve yorumlarımız dinlendi. Olay yeri görüntülerini izledikten sonra Vali Bey’in ilk işi Aydın Jandarma Alay Komutanı’nı aramak oldu. Bir binbaşı olmasına rağmen toplumsal olayı Üsteğmenin yönetmiş olmasından tutun da, şirket işçilerinin trafik mevzuatına aykırı bir şekilde taşınması ve jandarma personelinin olaydaki ciddiyetsizliklerine kadar sitemlerini ardı ardına sıraladı. Vali Coş, komutandan suçsuz yere tutuklu bulunan iki kişinin durumu için de gerekirse Aydın Cumhuriyet Başsavcısını arayarak, “Bu kadar yeterli, bunlar akıllandı” demesini de istedi.

Olayların buraya gelmesinin sebebi projedeki, izinlerin tam olmaması, çelişkili evraklar ve izlenen yöntemleri eleştirdiğimizde de biz gazetecilerden devletin zabıtası gibi değil de gazeteci gibi olaylara yaklaşmamızı önerdi. Kendisinin müfettiş olduğunu hatırlatarak dosyayı incelediğinde sıkıntıları rahatlıkla görebileceğini, köylünün ve bizlerin içimizin rahat olması gerektiğini kaydetti. Projedeki muhtemel usulsüzlük, yolsuzluk ve uygunsuzlukların üstüne gidileceğini ama asıl önemli ve öncelikli olanın cezaevindeki muhtarın gelini ve azanın durumu olduğunu belirterek, köy muhtarına biber gazı ve cop gibi sert müdahalelerden sonra devletin şefkatli yüzünü görme sevinci yaşattı.

Bu zirveden sonra aradan geçen zamanda tutuklu olan köy azası ve köy muhtarının gelini ile ilgili somut bir hukuki gelişme olmadı. Jandarmanın mahkemeye sunduğu görüntüler köylünün avukatı tarafından incelendiğinde azanın ve muhtarın gelininin tutuklanmasına sebep olan Uzman Çavuş’un ifadesi yalanlandı. Uzman Çavuş Nihat Öz’ün kaya parçası ile değil, arkadaşlarının cop darbeleri ile yaralandığı yavaşlatılmış görüntülerde bariz bir şekilde görülüyor. Bu görüntüler delil olarak dosyaya sunuldu. Belki her ikisinin de en kısa zamanda tahliyesine vesile olacak.

Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş da gazetecilere konuyla ilgili yaptığı açıklamada bizimle yaptığı toplantıdan ve bizlerden rapor istediğinden bahsetti. Olayların ve projenin izin, ruhsat ve tüm evraklarının objektif bir şekilde inceleneceğini de söyledi. Köylü RES’e neden karşı olduğunu bir raporla Vali Bey’e sunacaktır. Biz zaten bu konudaki tespit, öngörü ve eleştirilerimizi o zirvede kendilerine ilettik. Ayrılırken kendilerine, gücünü temsil ettikleri kesimlerden almayıp da, güç aldıkları kesimleri temsil edenler olduğunu, asıl meselenin buradan kaynaklandığını söyledim. Sayın valimiz de beni, “hiç endişen olmasın devlet işini ve ne yapacağını bilir” diyerek uğurladı.

Böylesine önemli bir konuda bizlerin de fikrini alan sayın valimize teşekkür ediyorum. Bu olayların taşla, sopayla çözülmeyeceğini ifade eden Sayın Valimize, copla, biber gazıyla, köylünü gıyabında yatırımcıdan sağlık ocağı istemekle de çözülemeyeceğini, ancak uzlaşı gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Olaylara objektif şekilde yaklaşarak çözeceğinden de adım gibi ‘Emin’im ve müfettiş valimize güveniyorum.

Not: Aynı şirketin kurduğu ve daha sonra İspanyollara sattığı Tuguttepe RES’in Muğla sınırlarında kalan kısımlarının tüm yasal izinlerini Aydın’dan almasını, Muğla İl Genel Meclisi’nin mahkemeye taşımaya hazırlandığı bilgisini Muğla’daki meslektaşlarımız aktardı.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.