• 21 Kasım 2012, Çarşamba

O çocuk…

Adı: Mert
Soyadı: Güzel ama yaşantısı ters orantılı…
Okula gitmiyor, gidemiyor.
Ambulans şoförü olmak istiyor.

Okula giderken giyeceği kıyafeti bile yok ama sorun bu değil. Babası çok hasta, kalbindeki 6 damarda tıkanıklık var. Sık sık kriz geçiriyor.

Babası bir krize giriyor, o hemen telefona sarılıyor. Bağıra bağıra tozlu yolları yaran ambulans Dorumlar Köyü’nün Aktaşlar Mahallesindeki evlerine gelip onları alıyor. 1 hafta yoğun bakım ünitesinin çevresinde babasını bekliyor. Annesi, O daha 40 günlük bebekken yollarını ayırmış babasıyla. Dolayısıyla onunla da…

13 yaşında, çocukluk ile delikanlılık arasında bir çağda. Top oynamak istiyor, motosiklete binme sevdalısı… Olanağı olmasa bile o yaşını ve hayatını yaşamanın çabasında. Bir yandan da babasına bakıyor. Makarna ve bulgur pilavı en güzel yaptığı yemeklerin arasında yer alıyor.

“Bulgur pilavı yapmayı ilkokul öğretmenim Alp Özerdem, öğretti. Onun tarifi ile yaptığım bulgur pilavı, şahane oluyor. Babam da çok seviyor” diyor.

Mert’in durumunu haberle gündeme getirdik. Muhakkak okumuşsunuzdur. Bu haber sonrası çok sayıda kişi arayarak Mert’in babası hakkında bilgiler aktardı.

“Bu adam şarap içer…”
“Hastalığını kullanıyor, para topluyor…”
“Çocuk okula gidemiyorsa sorumlusu babası”

Daha neler, neler anlatıyorlar…
Belki haklılar.

Mert’in babası, yaşamı boyunca çevresinde güven oluşturmayı başaramamış olabilir.
Çok hasta olmasına rağmen insanların ona yaklaşımı, belki haklı olarak acımasızcadır.
Daha bilmediğimiz, “Bu adama müstahak” denilecek türden sorunlar da yaşanmıştır.

Bütün bunlar, Mert’in babasının kendi hatasıdır.
Bu kadar, acımasızca yaklaşılmasını doğru bulmuyorum ama yaptığını çekiyordur vs.
Kendi günahıdır.

Biz Mert’in derdindeyiz.
Gözlerindeki ışığı trilyoner çocuklarında bile göremeyeceğiniz, zeki, sevimli ve hayalleri olan 13 yaşındaki deli kanlının tasasına düştük.

Babası geldiği noktadan ve durumundan kendisi sorumlu ama bundan böyle Mert’in durumundan toplum olarak biz sorumluyuz.

Vebali, hepimizin.
Gündeme taşıyarak, ben üzerime düşeni yapıyorum.
Bulgur pilavı yapmasını öğreten öğretmeni de…
Ya siz?

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.