Oğlum bak git!

13 yaşındaki bir çocuk kekeme çöpçüye musallat oluyor.
Çöpçü Selçuk, defalarca kez ‘Oğlum bak git!’ diye uyarıyor.
Çocuk ısrarla üstüne gelmeye devam ediyor. 

Kekeme Çöpçü Selçuk, sonunda çileden çıkıyor.
Elindeki süpürgenin sapı ile çocuğun başına başına vuruyor. 
Bağıra bağıra kaçan çocuğun kafasına tam 12 dikiş atılıyor.

Ailesi önce ondan şikâyetçi oluyor.
Sonra olayın internette izlenme rekoru kıran videosu ortaya çıkıyor.
Oğlunun tahrikini gören aile şikâyetinden vazgeçiyor.

Gölcükte yaşandı, videosunu milyonlar izledi.
Dillere tesbih, arabalara tampon yazıları oldu.
“Oğlum bak git” repliğini duymayan kalmadı.

SMS bile oldu, Beraat Kandilinde çok sevdiğim bir abi attı.
“Seni günaha davet eden şeytana de ki; Oğlum bak git!”

2003 yılından bu yana çalışıyoruz.
Çineliler günlük gazete okusun diye yola çıktık.
Gecemizi gündüzüme kattık.

Hem tarafsız hem de objektif olduk.
5 yıldır eşimden ve 3,5 yıldır kızımdan vakit çaldım.
Topluma ayna tutma görevinde fedakârca harcadım.

Tertemiz insanlardan oluşan bir ekip oluşturduk.
Bir buçuk yıl önce İnternet sitemizi kurduk.
Çine’nin ve Çinelinin sesini dünyaya duyurduk.
Yine de suçlanmaktan bir türlü kurtulamadık.

- Yol meselesinin gündeme taşınmasında görevinizi iyi yapmadınız.
- RES sorununu köylünün başına siz sardınız.
- Madran’ın suları siz yazmadığınız için özel bir fabrikaya akar oldu.
- Doğalgaz çevirim santrali konusunda kamuoyu oluşturamadınız.
- Yeteri kadar Çine haberi yapmıyorsunuz.
- Falancayı kafaya taktınız, sırf onunla uğraşıyorsunuz.
- AK Parti yanlısı yayın yapıyorsunuz.
- Yazılarınız hep CHP lehine
- Demokrat Parti kalmadı ama hala onun yayın organı gibisiniz.
- MHP’yi hiç eleştirmiyorsunuz.
- Çiftçinin sıkıntılarını niye kaleme almıyorsunuz.
- Esnafın sesini niye duyurmuyorsunuz.
- Madenlerin insanları kanser eden tozunu görmüyorsunuz.
- Çine’de kazanıp Aydın’da oturan devlet memurlarını, esnafları yazmıyorsunuz.
- Hastanede doktor yok, hiç dillendirmiyorsunuz.
- Genel iktidara ters duruyorsunuz.
- Yerel iktidarla iyi geçinmiyorsunuz.
- Köpeksiz köyde değneksiz geziyorsunuz.
- Bize uzak duruyorsunuz.
- Başımıza iş açıyorsunuz.
- Rahatımızı bozuyorsunuz.
- Bizi gazeteye çıkarmıyorsunuz.
- Fotoğrafımı çeksene ve daha neler neler…

Bizi çileden çıkarmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Her birine ayrı ayrı verilecek cevap var.
Bunun için harcanacak zaman işimizi olumsuz etkiler.
Okurlarımız habersiz kalır, istedikleri de bu zaten.
Ne haltlar yediklerini halk bilmesin.

İyisi mi; biz onlara Kekeme Çöpçü Selçuk’un repliği ile yanıt verelim.
Süpürgenin sapını kullanmadan;
“Oğlum bak git!” diyelim.