• 10 Ağustos 2012, Cuma

Suyumuz temiz, vicdanlarımız…

Gündemde ÇİPAŞ A.Ş. var. Çine Belediyesinin Topçam Madran Su üretimini ve pazarlamasını yürüttüğü, mülkiyeti tüm Çinelilerin olan şirket…

Bu şirketin yirmi küsur bin ortağından biri olmak gurur verici. Bakanlığın açıkladığı kirli sular listesinde olmayışı hepimizi çok mutlu etti. En büyük pay suyu bahşeden yüce yaratıcının, sonra da suyu yöneten, işleyen ve içeride analizini iyi yapanlarındır.

Bu şirketle ilgili gelişmelerin tamamı bu kadar müspet değil. Haddinden fazla elaman yükü var. Kimine iş veriliyor, kimine maaş. Siyasetin cilvesi mi denir, yoksa kamu malını arpalık görmek mi; bilemiyorum.

2010 yılında 40 bin TL kar yaptı. 2011’de yarım milyon TL’den fazla zarar. Bilançosunda yer alan dipnota göre, çeyrek milyona yakın kanunen kabul edilmeyen gideri var.

2010 dönemi denetim kurulu üyesi, başkanı yapıldı. Genel kurulda okuduğu raporda ortaya koyduğu tespitleri ve yanlışlıkları düzeltsin, şirketi kurtarsın diye. Söz verdi, sıkıntıları sonlandıracak ve şirketi düze çıkaracak. Hatta yatırım yapacak.

Geçen yıl bir milyon 250 bin TL sermayesi arttırıldı, son meclis toplantısında 3 milyon 750 bin TL daha… Yapılan artışlar borçlarına anca yetiyor ama başkan söz verdi; 2 milyon TL’lik kapasite artırıcı yatırım yapacak.

Bunlar bugünkü gelişmeler, bir de dün yaşananlar var. Halkın bu suyu emanet ettiği, şehrin en güvenilir adamının şahsına fabrika kurması çok eleştirildi. Muhalefet meclis üyeleri, “ayıp oluyor başkan” dedi.

“Param var, yapıyorum. Senin de paran varsa sen de yap, dağda boşa akan çok su var, bunları değerlendirmeliyiz” dedi.

“Belediyenin suyu ile rekabet edecek olmanız hiç hoş değil” eleştirisine de yanıtı, “Benim firmam ihracat yapacak, belediye suyunun pazarında gözümüz yok. Türkiye pazarına girsek de, belediye suyunun gitmediği illerde satışa sunacağız” oldu.

Şehrül Emin (Şehrin en güvenilir adamı) ya; inandılar, inandık…

Gerçek hiç anlattığı gibi olmadı, firmasının suyu pazarda belediyenin suyunu ezip geçti. Belediye suyunun tüm mahremlerini ve pazarını bilen müdürünü, kendi firmasına transfer etti. Bayilerin de birçoğunu…

Belediye su üretim tesislerinin dibindeki Çine Devlet Hastanesi’nde şifa niyetine de olsa, Topçam Madran Su bulamıyorsunuz. Bitişiğindeki okuldaki öğrenciler zihin açma özelliği bulunan bu sudan yoksun. Eskiden belediyenin suyu olan yerlerin tamamına yakınında Şehrül Emin olan zatın suyu var.

ÇİPAŞ’ın eski başkanı Tahir Yaman, kapasite artarımı için yapacağı yatırımı bu zatın engellediğini söylemiş, sonrasında kirlenen ortam “Haydi Tahir sen de kaldır” başlığı ile temizlenmişti.

“Su piyasasının pırlantası” olarak biliniyor, ama talebi karşılayacak üretimi yok. Borç batağında yüzüyor. Yeni başkan ve yönetiminin sözüne güveniyorum, kısa sürede atağa geçeklerine inanıyorum. Bunu yapmalarına izin verilip verilmeyeceği konusunda ise tereddütlüyüm.

Demem odur ki; Suyumuzun temiz olması ile ne kadar gurur duymamız gerekiyorsa, Çine halkı olarak yönetimsel anlamda yaşananlara müsaade ettiğimiz için o denli utanmalıyız. Çünkü suyu analiz eden bakanlığın laboratuvarı ise, şirketi bu duruma getirenleri analiz eden de Çine kamuoyunun vicdanıdır.

Suyumuz temizdir, yönetenler de…

Kirli olan başka başka nedenlerden dolayı olumsuzlukları görmezden gelen (ben dahil) bu suyun tüm ortaklarının vicdanlarıdır.

Vicdanları temizlemenin yolu da, tövbe etmekten ve hatayı tekrarlamamaktan geçiyor.

Birine güvenmek için vasfının, “Şehrül Emin” ya da adının “Emin” olması yetmiyor.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.