• 20 Haziran 2012, Çarşamba

Gülşen hamile

Yarın, tam bir yıl olacak.
O’nu geçen yıl 21 Haziran’da tanıdık.
“Yaşam alanımızda RES istemiyoruz” dedi.

“Sen misin bunu diyen” diye üzerine askerler salındı.
Diğer köy kadınları ile beraber O da işkence gördü.
“Biber gazı sıktılar bizim gözümüze” diye haykırdı.

Tamamı kayıt altına alınmıştı olayın.
Söylemlerinin yanı sıra, bir de elinde Türk Bayrağı vardı.
Bütün eylemi bundan ibaretti.

“Askerlerin boğazına sarıldı”
“Yüzünü cırmaladı, kafasına kaya vurdu”

Gibi soyut iddialarla tutuklandılar.

Tek suçu, muhtarın gelini olmaktı.
Tek suçu, muhtarın azası olmak olan,
Alaettin Eser gibi, bir ay hapiste yattı.

Cezaevine girdiği için sıkıntılıydı.
Koğuş arkadaşlarına Kur’an öğretti.
Dini bilgiler anlattı.

Arkadaşlarının desteği ile sorunsuz geçirdi.
Cezaevinden çıktığında da, gelin konvoyu oluşturuldu.
Köye konvoy eşliğinde geldi, keşkek kazanları kuruldu.

RES mücadelesi onlar için artık bir dava olmuştu.
Çok haksızlık ve zorluk gördüler, sıkıntı çektiler.
Ama davaları “asalet” kazandı.

Köyün %80’inden fazlası onlara oy vermişti, Gülşen de.
Bu zorlu ve sıkıntılı günlerinde yanlarında olmadılar.
AK Parti’nin bayan vekili ve kadın kolları. 

Bugün şirket yatırımını gerçekleştiremiyor.
Köylü istemiyor, belgelerde usulsüzlükler var.
Şirket zor günler yaşıyor, milyon dolarlık proje tehlikede.

Onlar köyde, Gülşen’in evindeler.
8 aylık hamile ve şiş karnı ile onlara yemekler yaptı.
En güzel şekilde ağırladı.

Çektiği sıkıntılar davalarına ve Gülşen’e büyük asalet kazandırdı.
Onları çiğnemek isteyenler, Gülşen’in kazandığı oranda kaybetti.

Ahmet ile 10 yıllık evli ve 8 yaşında Recep adında bir oğlu var.
Şimdi de 8 aylık hamile, kızı olacak. İsmine karar vermemişler.

Bir önerim var.
“Asile” olsun.
Zıtlarına inat…

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.