• 27 Aralık 2011, Salı

Çine’nin 5S 2K’sı

Sarhoşu: Bu konuda yapacak pek bir şey yok. İçki içilmesine karşı değilim zira ben de içiyorum ama bu başlığın Çine’nin 5 S’sinden biri olmasının nedeni insanların sarhoş olduktan sonra kendilerine hakim olamamalarındandır. Keşke kendimizi kaybedene kadar içeceğimize, o son dubleyi içmesek. Bir de bu sarhoş meselesi sadece Çine’ye has bir şey de değil, o nedenle, bu S’yi buradan çıkarmak istiyorum.

Salası: Çine’nin neden salası meşhur hiçbir zaman anlamadım doğrusu. Çine’de ölüm oranının Türkiye’nin diğer yerlerine göre daha fazla olduğunu da düşünmüyorum. Çine’nin salasının neden meşhur olduğunu bilemiyorum ama Çine’nin yetenekli imamlarının bu konuda çok emeklerinin olduğunu düşünüyorum. 

Sıcağı: Çine yazın gerçekten çok sıcak oluyor. Herhangi bir açıklamaya gerek duyulmayan bir konu. Birçoğunuz görmüştür ama ben yazın gölgede arabanın termometresinin 46 derece gösterdiğini hatırlıyorum. Fakat, maalesef yakın zamanda Çine barajı da etkili olmaya başladıktan sonra nem faktörünün de sıcağa ekleneceği bir gerçek.

Sineği: Çine kanalizasyon yapılmadan önce sinek çok ciddi bir problemdi. Her binanın altında fosseptik çukuru vardı. Dolayısıyla, bütün binaların altı, sinekler için rahat bir yuvaydı. Buna ek olarak, sinekle mücadele diye her yere mazot sıkılıyordu. Mazotu alan sinek, sarhoş sineğe dönüşüyor, daha da delikanlılaşıyordu. Aslında, ilk defa 1989 senesinde, vaat edilen kanalizasyon, 10 sene gecikme ile 1999 senesinde yapılmaya başlandı. Bir de sinekle mücadele de mazot yerine ilaç kullanılması ile Çine sinek derdinden kurtulmuş oldu. Aslında, sineği artık Çine’nin 5 S’sinden çıkarabiliriz.  

Suyu: İşte asıl Çine’nin meşhur olması gereken “S”ye geldik. Yine 1999’dan önce, eski yöntemlerle üretim yapan Topçam Madran işletmeleri yeni baştan yenilendi ve işletmenin kapasitesi artırıldı. Ama bence gene de yeterli değil, doğanın bize armağanı olan Madran suyunu daha fazla tanıtmamız belki de büyük bir şirkete kiralamamız lazım. Örneğin; İstanbul’da herkes Madran suyunu biliyor ama Bozdoğan Belediyesi’den kiralayan Pınar Madran olarak biliyor.
Ben Çine’nin S’lerine 2 tane de K eklemek istiyorum.

Köftesi: Eğer hakkını vererek yapılırsa çok lezzetli olan Çine köftesini yol üstündeki lokantalar sayesinde duymayan kalmadı. Yalnız, söylemeden edemeyeceğim, Sürekli Çine güzergâhını kullanan İstanbullu arkadaşlarım Çine köftesinin bundan 3-4 sene önce daha kaliteli olduğunu belirttiler.

Kilimi: Çine kilimi ile ilgili başımdan geçen bir şeyi anlatmak istiyorum. Yaklaşık 15 sene önce, Marmaris’te halı kilim satan bir işletmeye girmiştik. Ellerinde çok çeşitli halılar ve kilimler vardı. Yalnızca Türk halı ve kilimleri değil, İran hatta Yeni Zelanda halıları bile vardı. Oranın sahibi bizim Çineli olduğumuzu öğrenince, “Çine sadece Çine kilimi dokuyup satsa gelirini üçe katlar” demişti. Garip bir şekilde şu anda üretmediğimiz ama seneler önce nenelerimizin ürettiği bir ürünle de meşhuruz.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.