• 25 Haziran 2013, Salı

Şu PKK Meselesi’nde Nerede Kalmıştık?

Taksim’de örgütlü ve hiyerarşik bir yapı olmamasına rağmen insanlar çok nazik ve demokratik bir şekilde sadece seslerini duyurmaya çalıştı. Ses çıkaran ve hareket eden dayak ve gaz yediği için durma eylemi yaptılar, yine zulümle karşılaştılar. Cumartesi akşamı karanfil bırakanlar yine zulümle karşılaştı.

Diğer taraftan Kazlıçeşme’de mitinge katılanlar ise sevgi ile karşılandı. AKP’lilerin mitinge gitmesi için yüzlerce otobüsün, onlarca vapur ve motorların seferber edilmesini eleştirmiyorum. Neticede onlarda bu ülkenin vatandaşı. Fakat, bir tarafta zulüm varken diğer tarafta özel ilgi varsa, zulme uğrayanların isyan etmesi normal değil midir?

Taksim, Kızılay, Gündoğdu’daki yurttaşların özgürlükleri için dik durduklarını lütfen unutmayın ve AKP’yi destekleseniz de Taksim’dekilerin de sizlerden farkı olmadığını unutmayın.
İşte tüm bu olaylar ve ayrıştırmalar bizzat bu ülkenin başbakanı tarafından hakaret ve küfürlerle devam ederken, 1 ay önce AKP’yi çok fena köşeye sıkıştıran o PKK meselesi ne oldu?
PKK ile masaya oturan şerefsizdir dediler, sonra PKK ile görüşüyoruz dediler. PKK ile hiç bir konuda anlaşmıyoruz dediler, sonra müzakereler devam ediyor dediler. Bu konunun iç yüzünü şu anda hiç kimse bilmiyor. Başbakanın, benim yüzde elli'm dediği kardeşlerimiz de bilmiyorlar. Öğrenmek için milletvekillerinin yönelttiği soruların hiçbiri de yanıtlanmıyor. Şu anda AKP mitinglerinde varsa yoksa özgürlük isteyenlere hakaret saldırı.

Sevgili AKP’li kardeşlerim; biz sorarsak, bize hakaret ve küfür ediliyor. Siz bir sorar mısınız şu PKK ile müzakere meselesi ne oldu diye? 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.