Çine’nin gündeminde olan Doğalgaz Çevrim Santralleri ile ilgili yazı yazmıştım. Bu yazımda ona ek olarak çevre kirliliğinden ve Dünya’ya verdiğimiz zarardan bahsetmek istiyorum.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki şu anda hararetle Doğalgaz Çevrim santrallerine karşı çıkanlar aynı kararlılıkla Çine Barajına da karşı çıkmalıydılar. Çünkü, barajlar, daha önceleri çevreye zararlı olmadığı düşünülürken artık barajların da uzun vadede çevre tahribatı yarattıkları ortaya çıktı.

Havamızın, suyumuzun, doğamızın kirlenmemesini istiyorsak yani gerçek anlamda çevreciysek, bu işe kendimize çekidüzen vererek başlamakta fayda olduğunu düşünüyorum.

Mesela; yürüme mesafesindeki yerlere arabayla gitmek, özellikle seçim zamanları konvoylar yapıp Çine’nin içinde dolaşmak, gözle görülmeyen ama ciddi hava kirliliğine neden olduğunu biliyor musunuz?
Araba alırken modeline mi bakıyorsunuz yoksa çevreye ne kadar zarar verdiğine mi?

Sobanızda veya kaloriferinizde mümkün olduğunca en kaliteli kömürü kullanıyor musunuz? Yoksa işin ucuzuna mı kaçıyorsunuz.

Belediye bir zamanlar geri dönüşüm kovaları koydu, bu kovalar zannediyorum verimli kullanılmadıkları için kaldırıldı. Çöplerin geri dönüşümüne özen gösteriyor musunuz? Her eskidiğini düşündüğünüz eşyanızı çöpe mi atıyorsunuz, yoksa değerlendirebilmenin yollarını arıyor musunuz?

Örneğin, Çine’de veya gittiğiniz başka yerde elinizdeki çöpü yere mi atıyorsunuz, yoksa cebinize koyup çöp mü arıyorsunuz?

Sigara içenlere soruyorum; sigaranızı içtikten sonra izmaritini nereye atıyorsunuz?

Mutfak lavabosundan döktüğünüz her damla yağın 1 litre suyu kirlettiğini ve atık suların %25’inin bu nedenle oluştuğunu biliyor musunuz?

Kullandığınız kâğıtları geri dönüşüm olarak değerlendiriyor musunuz? Yoksa çöpe mi atıyorsunuz?

Yanlış anlaşılmasın ben de tüm Dünya’daki doğalgaz çevrim santrallerine karşıyım.

Yukarıda saydıklarımın da ciddi anlamda çevreye zarar verdiğini, bunlara kaşı da bilgilendirmeler yapılması ve önlemler alınmasının gerekliliğini vurgulamak isterim.