• 25 Ekim 2011, Salı

Nutuk’tan

I. Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında Osmanlı topraklarının paylaşılma planları yapılırken, içerden çeşitli kurtuluş yolları türetiliyordu. Bir grup İngiliz himayesini savunurken diğer grup da Amerikan mandasından yanaydı, bir başka grup ise Osmanlı toprakları tamamen ayrılacağı için bu fikirden ayrılmamak düşüncesindeydi.

Bütün bunlara karşılık Mustafa Kemal nutukta kararını şöyle açıklar;

“Efendiler, ben bu kararların hiçbirini yerinde bulmadım. Çünkü bu kararların dayandığı bütün kanıtlar ve mantıklar çürüktü, temelsizdi. Gerçekte, içinde bulunduğumuz o günlerde, Osmanlı Devleti’nin temelleri çökmüş, ömrü tükenmişti. Osmanlı Devleti’nin temelleri çökmüş, ömrü tükenmişti. Osmanlı ülkesi tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son olarak bunun da paylaşılması için uğraşılmaktaydı, Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunların hepsi anlamını yitirmiş bir takım boş sözlerdi. Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ne gibi yardım istemek düşünülüyordu? Öyleyse doğru ve gerçek karar ne olabilirdi?

Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da millet egemenliğine dayanan, kayıtsız şartsız tam bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak.

İşte, daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar, bu karar olmuştur.

Ya İstiklal Ya Ölüm!

Bu kararın dayandığı en sağlam düşünüş ve mantık şu idi:

Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve saygın bir millet olarak yaşamasıdır. Bu, ancak tam bağımsızlıkla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve varlıklı olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, uygar toplumlar karşısında uşak durumunda kalmaktan öteye gidemez.
Yabancı bir devletin koruyuculuğunu ve kollayıcılığını istemek, insanlık niteliklerinden yoksunluğu, güçsüzlüğü ve beceriksizliği açığa vurmaktan başka bir şey değildir. Doğrusu, bu aşağılık duruma düşmemiş olanların, isteyerek başlarına yabancı bir efendi getirmeleri hiç düşünülemez.

Oysa Türk’ün onuru, kendine güveni ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet, tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha iyidir.”


Umarım, bugün de mücadelemizde bu kadar kararlıyızdır.

Teröre verdiğimiz şehitler için Türk milletinin başı sağ olsun.

Cumhuriyetine sımsıkı tutunanların bayramı kutlu olsun.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.