Bir sürü nedenden bir kaçı

Arkadaş arabasını sanayi sitesine götürüyor.

“Konsolda bir sorun var. Yardımcı olur musunuz?”

Usta ya da çıraklar arabanın içine girip konsolu söküyorlar ve arızayı arıyorlar ama bulamıyorlar.

“Bulamadık” diyorlar ve konsolu yerine takıp arabanın sahibine teslim ediyorlar.

Arabanın sahibi arabaya bindiğinde paspasın üzerinde cıvatalar görüyor; tam 18 tane cıvata, abartmıyorum. Ustayı çağırıp soruyor;

“Bunlar ne?”

Usta çırakları çağırıyor, aynı soruyu onlara soruyor. Çırakların cevabı aynen şu:

“Usta bu cıvataları biz söktük konsoldan ama nereden söktüğümüzü bulamadık.”

“Yerine ne taktınız?”

“Kendimiz başka vidalar kullandık.”

Konsolun orasından burasından akıllı vidalar yerleştirmişler. Orijinal diye bir şey var ya, artık yok o arabada.

Arabanın sahibi saçını başını yoluyor ama yapacak bir şey yok, geliyor sanayiden.

“Küçük bir kasisli yola giriyorum arabanın konsolunun her yerinden ses geliyor” diyor dişlerini gıcırdatarak.

“Bir iş bu kadar ciddiyetsiz yapılır. Bu sanayinin çöküşünün nedenleri bunlar. Bir daha girer miyim, Allah göstermesin. Herkese de anlatacağım. Utanmasalar söküp takma parası alacaklar.”

Olayı dinlerken hiç şaşırmadım. Aynı sanayi sitesinde yıllar önce benim de başıma gelmişti. Tamir için götürdüğüm arabanın hava filtresini takmayı unutmuşlardı; Aydın sanayi sitesinde başka bir tamirci arkadaş fark etmişti de yerine takmıştık.

Başka bir olayı daha hatırladık otururken: İki yıl önce, toplu taşıma işinde çalışan bir arkadaş, arabasının balatalarını kontrol ettirip yola çıktığından yarım saat sonra fren tutmadığı için ışıklarda önündeki arabaya çarpmıştı. Bir sürü de cereme ödedi.

Başıma gelen olayı yapan tamirci de dâhil, bu olayların kahramanı iş yerlerinin hepsinin adı ve unvanı bende saklı.

Küçük bir yerde yaşıyoruz; herkes birbirini tanıyor. Her gün ya da gün aşırı birbirimizin yüzüne bakıyoruz. O nedenle;

“Salla ya, boş ver. Ayıp olmasın” deyip geçiştiriyoruz.

Sonra başımıza kötü bir olay geldiğinde; nedenini değil, sonucunu tartışıyoruz.

“Çineli kazandığı parayı dışarıda tüketiyor” diyoruz ya,

Yukarıda saydıklarım bunun nedenlerinden bir kaçı.

Her zaman söylüyoruz: Başımızdaki belada bizim de bir nebze suçumuz mutlaka vardır.