Merhaba!

Merhaba!

10 yıldan daha uzun bir aradan sonra yeniden Merhaba.

“Sahnenin tozunu bir kez yuttun mu tiyatroyu bırakamazsın” demişti Yalçın Dinçer. Bu sözün gazeteciliğe uyarlanması “Kalemi eline alınca bir daha bırakamıyorsun” muş, bunu yeni öğrendim.

1977 yılında muhabirlikle başladı gazetecilik yolculuğu. Ege Bölge Gazetesi olan Ekspres’e haberler geçmiştim uzun yıllar. Sonra bıraktım. Muhabirlik zor meslektir. Yoruldum mu yoksa doydum mu bilmiyorum, bıraktım.

1988’de Yılmaz Sağlık UFUK Gazetesini çıkartmaya başladı. İlk sayıdan itibaren yazmaya başladım. Daha sonra Sadettin Çetin’le Yeni Ufuk Gazetesi’nde yazdım. Ortaca Güney Ege, Fethiye Beşkaza Postası Gazetelerinde köşe yazıları yazdım, şiirlerim yayınlandı.
 
Dünden Bugüne Çine, Dünden Bugüne Karpuzlu, Alabanda and Alinda (Türkçe-İngilizce) gibi kitapların çalışmalarına başladıktan sonra gazetelerde yazı yazmayı bıraktım. İkisi bir arada olmuyordu. En uzun soluklu çalışmam olan Aydın Ağzı Sözlüğü beni çok yordu. 5 binden fazla sözcük, deyim ve atasözünü derlemenin telaşıyla epey zaman uğraştıktan sonra kitap yayınlandı ve biraz dinlenmeye karar verdim.

Sonuçta uzun yıllar gazetelere yazı yazmadım. Yazmayı da düşünmedim. Ta ki Emin Aydın ile tanışana kadar. Emin’in ısrarına bir süre dayanabiliyorsunuz. Önce köy eklerinde yazmam için ikna etti. Sonra da zeki ve sevimli kişiliğinin ısrarı karşısında pes ettim ve bu köşede yeniden sizlerle birlikteyim.

“Bilenler bilmeyenlere anlatsın” ilkesi vardır toplumumuzun. Okumayız, karşımızda konuşanın anlattıklarını doğru zanneder, kabul ederiz. Doğrularımız kulaktan dolmadır. Bu ilke internet yardımıyla bir nebze olsun kırılmaya başlandı. Eskiden on lira verip kitap almayanlarımız şimdi ayda 40-50 lira verip internet bağlatıyor. Sanırım Türk Halkının kahve alışkanlığı gelecek yıllarda internet alışkanlığına dönüşecek.

İnternet Gazeteciliğinin ne olduğunu pek bilmem. Bilmediğim bir şeyin içine girmiş olmanın tatlı bir heyecanı var. Bu heyecanı ne zaman yenerim bilmiyorum. Sanırım zamanla alışacağım.

Bu köşede sizlerle duyduklarımı, gördüklerimi, bildiklerimi, düşündüklerimi paylaşacağım. Kimsenin kişisel haklarına saldırmayacağım ama suya sabuna dokunacağım için kırılacak, öfkelenecek olanlar olacak. Bu konuda yapılacak olan bir şey yok. Elinizde kalem varsa bu hep olur, olacaktır.

Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle içten saygılar.