Yarın için birkaç başlık

BM Çevre Sözleşmesi diye bir şey vardır bilir(mi)siniz.

Bu sözleşme için dünya ülkeleri geçen kasım ayında Meksika’nın Cancın kentinde toplandı ve işe yarar hiçbir karar almadan dağıldılar.

17. toplantı Güney Afrika Cumhuriyeti”nde yapılacak ve işe yarar kararların alınacağı bir toplantı olmayacak.

Küresel yenilenebilir enerjinin, biyoçeşitlilik ve tükenen doğal kaynak sorunlarının, hızla yok olan ormanların ve karbon emisyonlarını azaltma konusundaki mali sorunların masaya yatırıldığı bu tür toplantılar BM tarafından her yıl yapılır ve sürekli fiyasko ile sonuçlanır. Gelişmiş ülkeler kendi çıkarlarına ters düşen hiçbir maddenin altına imza atmaz.

Küresel ekonomiyi yönetenler piyasa koşullarına ayak uydurarak dünyayı bir felaketin eşiğine doğru sürüklerken ciddi sorunları kulak arkası etmeyi sürdürüyorlar.

Çevreci kuruluşlar karşı çıkış eylemlerinde gözyaşlarıyla olayları insanlığa anlatmaya çalışırken eylemleri gerçekleştirdiği ülkelerin kolluk kuvvetleriyle karşı karşıya kalıyorlar ve her eylem fiyaskoyla sonuçlanıyor.

Çünkü bütün bu olayların yaşandığı ülkelerde yönetim ve idare sermayenin ya da sermayenin desteklediği yöneticilerin elinde.

Brezilya’da Amazon Nehri üzerine yapılacak barajın çevreyi, fauna ve florayı yok edeceğini, yerli halkın bölgede yaşayamaz duruma geleceğini söyleyen milyonların arasında Avatar filminin yönetmeni de var. Var ama kimse o milyonları dinlemiyor.

Global ısınma sürecek, Yengeç ve Oğlak Dönencelerinin arasında kalan alan çölleşecek ve dünya yaşanmaz hale gelecek ama kimse umursamıyor. Herkes bunun milyon yıl sonra olacağını ve bunun için önlem almanın gereksiz olduğunu söylüyor.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına son yıllarda devasa yatırımlar yapıldı ve devam ediyor. Çin 34, ABD 19, Almanya 11, İspanya ve Hindistan 10 milyar dolara varan yatırımlar yapmış. Malta bile yenilenebilir enerjinin toplam enerji tüketimindeki yüzdesini %10’a çıkarmışken Türkiye listede yok.

Çevre ve Orman Bakanlığı cevreorman.gov.tr sitesi çevrimiçi işlemler mönüsündeki e-çevre izinleri linkine veya izinlisans.cevreorman.gov.tr adresine başvurularak çevre izni almayı kolaylaştırmış.

Ormanlarımızın yok olması geleceğimizin yok olması anlamına geliyor diyorsak duyarlı olmanın zorunluluğunu da kabul etmemiz gerekiyor.
Anlamadınız mı?

Torunlarınız konuyla ilgili öfkelerini dışa vururken kulaklarınız çınlayacak ve günü kurtarmanın hesaplarıyla yaşama bağlanmanın ne kadar iğrenç ve affedilmez olduğunu anlayacaksınız.