• 7 Kasım 2014, Cuma

Sürü psikolojisi

Yaratık olarak gezegenimizin hâkimleriyiz.

İki ayağı üstünde yürüyebiliyor, hareketlerimizi kontrol edebiliyor, yiyecek ve içeceğimizi kendimiz üretebiliyor, stoklayabiliyor, tüketimde seçici olabiliyoruz.

İnsanız…

Yaratık olarak en büyük özelliğimiz düşünebiliyor olmamız.

Konu olumlu ya da olumsuz, doğru ya da yanlış, güzel ya da çirkin olabilir ama gezegenimizin düşünebilen tek yaratığıdır insan.

Sosyal medyada hayvansal içgüdüyle yaptıklarını kameraya alıp paylaşılan hayvan videolarını görüyoruz. Tropikal bir meyveyi eline aldığı taşla kırmaya çalışan bir maymun, bulduğu yumurtayı taşın üzerine atıp kırmaya çalışan bir karga, gagasına aldığı ekmeği suya bırakıp balık tutan bir kuş örnekleri var ve bunlar çoğaltılabilir. Düşünülmesi zor gibi gelen bu davranışların video görüntüleri bizi şaşırtabiliyor ama biliyoruz ki o davranışların şekli tamamen hayvansal içgüdü ve binyılların birikiminden öteye gitmiyor.

İnsanın bu hayvanlardan farkı kendini yenileyebilmesi ve yaşamı kendi sağlığı, iyi yaşayabilmesi için çevresini değiştirebilmesi. Bu özelliği ile insan içgüdüsel davranışlardan uzak görünür.

İnsanın toplum içindeki davranışları incelendiğinde, hayvana en çok benzeyen davranışı sürü psikolojisidir; az çoğun arkasından gider olayı…

Son günlerde, İlber Ortaylı’nın bir sözünü sosyal medyada sıkça görür olduk:

“Her akşam 1,5 TL parayı veremeyip 6 km. yol yürüyor ama vergisiyle yapılan Aksaray’ı savunabiliyor. Beyin vücudu ter etmiş haberi yok.”

Sürü psikolojisi.

Peki, nedeni ne?

Yakın geçmişte yapılan bir kamuoyu araştırması bunun nedenini bize açıkça söylüyor:

Türk insanının ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitap 235. sıradaymış. Yani ‘almasa da olur’ların sonlarında gibi bir durum söz konusu oluyor.

Türk insanının yaşantısında kitaba ihtiyaç diye bir durum yok.

Bu da şöyle bir istatistiki rakamı önümüze koyuyor: Yılda her 12.089 Türk’e bir (1) kitap düşüyor.

Oysa her Japon yılda 25, Fransız 7 kitap okuyor.

Bilmeyen ve öğrenmeyen, bilmediği ve öğrenemediği için düşünce yürütemeyen, düşünce yürütemediği için çevresindekilerinin yaptığı düşüncesizce davranışı doğru sanarak yapan birey, eline aldığı taşla tropikal meyveyi kırmaya çalışan maymun kadar beyne sahip görünmüyorsa başka yerlerde neden aramak anlamsız gibi geliyor.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.