Bu bahar moda kırmızı

“Toplumun gelişmişliği; bir ana caddedeki psikolog muayenehane sayısıyla orantılıdır” denilir. Yani gelişmişliğin bedelidir psikolojik rahatsızlıkların artması.

Buradaki gelişmişlik; Gayri Safi Milli Hâsılanın (GSMH) üst seviyelere çıkması, ekonominin oldukça gelişmiş olması, gelişmekte olan devletlere sömürü mekanizmasını çalıştırır hale getirmiş olmakla açıklanır.

Gelişmiş bir toplumda yaşıyorsanız daha çok çalışıyor, daha çok üretiyor ve bağlı olarak daha az dinleniyor, daha fazla asosyal yaşıyorsunuz demektir.

Bütün bunlar da psikolojik olarak huzursuzluğu, rahatsızlığı daha fazla yaşıyorsunuz anlamındadır.
Yukarıdaki gibi bir söz daha vardır; “Psikologa gidene deli demekten vazgeçtiğimiz gün toplum olarak adam olmuşuz demektir.”

Gelişmişliğin, zengin bir devletin bireyi olmanın bedelini öyle ya da böyle ödersin yani.

Doğudaki nüfus artışının önüne geçilememesinin ana nedenlerinden biri kadının, erkek doğum uzmanına götürülmemesidir. Elin adamına kadının orasını, burasını göstermek günah algılanır.

Bir başka neden: Cinsellik kesinlikle sohbet konusu bile edilmeyecek bir tabudur.

Kültür seviyesi yüksek olduğunu her dem vurguladığımız batı coğrafyamızda kolu kırılanlar hala kırık çıkıkçıya giderler.

Hamileyseniz tüm mahalle jinekologdur; size öylesi öğüt ve öneriler verirler ki doktora gitmenize gerek kalmaz ve onların ağzıyla sözüm ona sağlıklı bir doğum yapabilirsiniz.

Bir yandan bilimin vazgeçilmezliğinden söz eder, öbür yandan KOCA KARI İlaçlarıyla tedavimizi sürdürür, sağlıklı kalmaya çalışırız.

Hipokrat’ı biliriz de onun andı ile tıptan mezun olanlar bizim yanımızda ‘ha di la sende’, bol alternatifli adamlar sınıfındandır.

Doktor kutsaldır da yanına gidip derdimizi anlatmak gereksizdir.

O nedenle bir iç hastalıkları uzmanı bir doktor arkadaş: “dâhiliye mezarlıktan önceki duraktır” demişti.
Oysa grip de hastalıktır, ayağımızın kokmasına neden olan mantar da.

Yüksek tansiyon için doktora giden beyin, kısırlık tedavisi için türbelerden medet umar.

Gelişmişliğimizi sokağa tükürmekten vazgeçtiğimiz gün mü anlayacağız?

Ya da kırmızı ışıkta küfretmekten vazgeçtiğimiz gün mü?

Emin Aydın Kardeşim başarılı olduğunu düşündüğümüz bir varikosel ameliyat geçirdi. Bir an önce iyileşip aramıza katılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.

Geçmiş olsun Emin.

Ha, yazının başlığı mı?

Öylesine bir başlık işte.