19 Mart 2024, Salı

Köyümü özledim

26 Nisan 2011, Salı

     


Arif Ali Uyguç

Akşam eve geldiğimde kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki birkaç lokmayı zorla yutup kendimi çiftli koltuğun üzerine attım; kısa süre sonra uyuyup kalmışım. Eşim beni alıp yatak odasına adeta sürüklerken sarhoş gibiydim. Sabah yine aynı yorgun bedenle kalktığımda saat 06.30’u biraz geçiyordu. Eşim çoktan uyanmış mutfağın akşamdan kalan karışıklığını düzeltmeye çalışıyordu.


Günaydınlaştıktan sonra ona yardıma koyuldum. Kaynayan suyla çay demledikten sonra masaya kahvaltı için gerekli olanları koydum. Mutfağın eski halini alması ve kahvaltının hazırlanması yarım saati bulmuştu.

Büyük kızın uykulu gözlerle kapıdan bizi izlediğini gördüğümde saat 7’ye geliyordu. Her zamanki sevimliliğiyle birer öpücükten sonra masaya çöreklendi.

“Dayımı aradığınızda çemen istemediniz değil mi” diye serzenişte bulundu. “Bu akşam kendim arayıp söyleyeceğim.”

Masada yüzeysel araştırmasını yapıp birkaç lokma ondan bundan atıştırdıktan sonra kalkıp kardeşini uyandırmaya gitti. Biraz sonra ailece kahvaltımızı yapıyorduk.

Nükleer savaş gibi bir sabahı daha yaşıyorduk aslında. Herkeste bir telaş vardı. Çocukların servisi gelmek üzereydi. Her sabah yetişmek için çaba harcayıp duruyorlardı ve zar zor yetişiyorlardı. Eşimle aşağıya indiğimizde bizi bekleyen sürpriz güne ne kadar kötü başladığımızın gösterecekti; arabanın önü ve arkasına park edilen araçlar yüzünden yola koyulmamız on dakikayı geçti. Eşimi iş yerine bırakıp büroya varmam zamanlama açısından iyiydi. Saat dokuza geliyordu. Yol boyunca trafiğin stresinin etkisiyle kendimi koltuğa atıp öylece kaldım. Sekreterin getirdiği çay dünyanın en berbat içeceğiydi; aslında berbat olan benim ağzımdı.

Gün boyu işin stresini yaşadıktan sonra dönüş senaryosunu yaşamam gerekiyordu. Eşimi iş yerinden aldıktan sonra alışveriş için birkaç yere uğramak zorunda kaldık. Bizim gibi herkeste ayrı bir telaş vardı. İnsanlar bir an önce kendilerini eve atmanın planını yapıyorlardı. İtişip kakışmalar, sert yüz ifadeleriyle birbirlerini gözsel tehditlere varan tacizler, arkası kesilmeyen homurdanmalarla alışverişimizi yapıp eve koyulduk.
Ev bıraktığımız gibiydi. Sabahın telaşıyla görmediklerimiz bize adeta sırıtıyordu. Salon darmadağındı; akşamdan kalma. Mutfak girilecek gibi değildi; sabahtan kalma. Yatak odalarında her şey orada buradaydı; günlerce öncesinden kalma gibi.

Akşam yemeğinden sonra balkona çıkıp bir sigara yaktım; hala bırakamamıştım şu lanet olası sigarayı. Nisan ayının son günleri olmasına rağmen dışarıdaki kömür kirliliği son haddinde sürüyordu. Deli gibi akıp giden trafiğin gürültüsü kömürün yukarıdaki baskısından daha berbat geldi o an.
Ayaklarımızı uzatıp ailece güle oynaya sohbeti haftada bir bile yapamıyorduk. Onca para verip aldığımız, dünyanın parasıyla döşediğimiz şu evde o kadar az vakit geçiriyorduk ki. Çocukların okul telaşı, bizim iş telaşımız neredeyse bizi insanlıktan çıkarmış gibiydi.

Eşim ve ben iyi kazanıyorduk. Çocuklar yarını olan bir okulda okuyorlardı. Evimiz, arabamız, yazlığımız da vardı. Ailece huzurlu, mutlu bir yaşamımız vardı ama bir şeyler vardı bu şehirde beni huzursuz eden. Ne olduğumu bulmaya çalışırken balkon kapısından dışarıya eşimin geldiğini fark ettim.

“Ne düşünüyorsun” diye sondu elimi okşarken.

Ağzımdan dökülen sözcükler ikimizi de ürpertmeye yetip artmıştı.

“Köyümü özlüyorum” dedim.



Yazarın Tüm Yazıları
ALABANDA KÜLTÜR VE BAHAR ŞENLİĞİ 7 Nisan 2017, Cuma
ARI KOVANINA ÇOMAK SOKMAK 6 Şubat 2017, Pazartesi
“ÇİNE’DE KAN ARIYORUM” 26 Kasım 2015, Perşembe
“OKUDUĞUN KİTABI PAYLAŞ” 17 Nisan 2015, Cuma
HANGİ TOHUM? 10 Nisan 2015, Cuma
Sınırın sınırsızlığı 26 Aralık 2014, Cuma
Zeytinyağı 9.60 lira 19 Aralık 2014, Cuma
Mutluluğun resmi 12 Aralık 2014, Cuma
“Çine (Çin’e) kadar geldim” 28 Kasım 2014, Cuma
Rus buğdayı 21 Kasım 2014, Cuma
Toprağa Saygı Haftası 14 Kasım 2014, Cuma
Sürü psikolojisi 7 Kasım 2014, Cuma
Bir sürü nedenden bir kaçı 31 Ekim 2014, Cuma
“Daha fazlası senin görevin” 24 Ekim 2014, Cuma
Yaşeyipduruz 17 Ekim 2014, Cuma
Oradan öyle görünüyor 12 Mart 2014, Çarşamba
“Allah Belediyemize zeval vermesin” 10 Mart 2014, Pazartesi
Avanak Avni ve Kambur 24 Şubat 2014, Pazartesi
Gerga Yarası 12 Şubat 2014, Çarşamba
Güle güle Üstat 23 Ocak 2014, Perşembe
Başladık… 21 Ocak 2014, Salı
Adayların açıklanmasını beklemek… 16 Ocak 2014, Perşembe
Kıçı başı oynayan efe 8 Ocak 2014, Çarşamba
Hoş geldin 2014 1 Ocak 2014, Çarşamba
“Cry For Me Türkiye” 24 Aralık 2013, Salı
Dürüst ve temiz siyaseti özledik 16 Aralık 2013, Pazartesi
Devr-i sabık yaratmak 10 Aralık 2013, Salı
"Çalkalamaya geldik" 3 Aralık 2013, Salı
Adayların projeleri 26 Kasım 2013, Salı
Özeleştiri 19 Kasım 2013, Salı
Değirmenin suyu 12 Kasım 2013, Salı
Bindik bir alamete... 5 Kasım 2013, Salı
"Torpil bu olsa gerek" 22 Ekim 2013, Salı
Dünür evinde bohça çözmek 8 Ekim 2013, Salı
Ulu Çınarlar ve Dinozorlar 19 Mart 2013, Salı
Hoş geldin 2013 1 Ocak 2013, Salı
İlk Resim Öğretmenim 26 Aralık 2012, Çarşamba
Kültür ve Tabiat Varlıklarımız 24 Aralık 2012, Pazartesi
Sözün bittiği an 20 Aralık 2012, Perşembe
Çocuklar kumar oynuyor 13 Aralık 2012, Perşembe
Basının özgürlüğü 6 Aralık 2012, Perşembe
Duvarı nem, yiğidi gam 28 Kasım 2012, Çarşamba
Çine düşmanlığı!.. 22 Kasım 2012, Perşembe
Her sel kütük getirmez 20 Kasım 2012, Salı
Nasıl Algılarsanız 17 Ekim 2012, Çarşamba
“Ödediğim vergiler haram olsun” 11 Ekim 2012, Perşembe
köpek gözünden bahar almaz 1 Ekim 2012, Pazartesi
Demagoji 6 Eylül 2012, Perşembe
Bizi asla bölemeyecekler 29 Ağustos 2012, Çarşamba
Gelişmemişlik görüntüleri 16 Ağustos 2012, Perşembe
Alabanda Kazıları ve Alabanda Derneği 10 Ağustos 2012, Cuma
Çine (neden) gelişmez? 31 Temmuz 2012, Salı
"Ben bunu hak etmedim" 25 Temmuz 2012, Çarşamba
Ahkâm Kesmek 11 Temmuz 2012, Çarşamba
Leyleğin Ömrü 3 Temmuz 2012, Salı
İşi aynasıdır kişinin 20 Haziran 2012, Çarşamba
“Allahından Bulsunlar” 23 Mayıs 2012, Çarşamba
Anneler Günü Nasıl olsun? 12 Mayıs 2012, Cumartesi
Halk Hekimliği 9 Mayıs 2012, Çarşamba
Yeni Öğrendiklerim 2 Mayıs 2012, Çarşamba
Son Süslemeler 25 Nisan 2012, Çarşamba
Elini Taşın Altına Koyanlar 21 Mart 2012, Çarşamba
Duyarsızlığa Protesto 14 Mart 2012, Çarşamba
Çineli Sivil Toplum Örgütleri 7 Mart 2012, Çarşamba
Madran Spor 29 Şubat 2012, Çarşamba
Kapalı Spor Salonu Kapalı 22 Şubat 2012, Çarşamba
Bu bahar moda kırmızı 15 Şubat 2012, Çarşamba
Particilik 1 Şubat 2012, Çarşamba
Tarih Affetmez 25 Ocak 2012, Çarşamba
Son Mücahit Lider 18 Ocak 2012, Çarşamba
Karanlığa Küfretmeyin 11 Ocak 2012, Çarşamba
Panik yok!.. 4 Ocak 2012, Çarşamba
Hapı yuttuk mu? 21 Aralık 2011, Çarşamba
Başarı mı peşkeş mi? 14 Aralık 2011, Çarşamba
Geçmişten Yolculuk 7 Aralık 2011, Çarşamba
Kirlilik 30 Kasım 2011, Çarşamba
Armut ol, ağzıma düş 23 Kasım 2011, Çarşamba
Ulu Çınarlar 16 Kasım 2011, Çarşamba
Kurban Kesmeyin 2 Kasım 2011, Çarşamba
Türkiye Yenileniyor 26 Ekim 2011, Çarşamba
Şiddet… Şiddet... Şiddet… 19 Ekim 2011, Çarşamba
TBMM Harcamaları 12 Ekim 2011, Çarşamba
Yerli Malı 5 Ekim 2011, Çarşamba
Bilinçli Tarım 28 Eylül 2011, Çarşamba
Taşımalı Eğitim 22 Eylül 2011, Perşembe
Yıldönümü 14 Eylül 2011, Çarşamba
Seçme Hakkı 7 Eylül 2011, Çarşamba
Din savaşları 24 Ağustos 2011, Çarşamba
Kontrol mekanizması 17 Ağustos 2011, Çarşamba
Hipokrat Yemini 9 Ağustos 2011, Salı
Borç yiğidin kamçısı mı? 3 Ağustos 2011, Çarşamba
Neden acaba? 27 Temmuz 2011, Çarşamba
İlkeli siyaset 12 Temmuz 2011, Salı
Tavşan kaç, tazı tut 5 Temmuz 2011, Salı
Yarın için birkaç başlık 28 Haziran 2011, Salı
Geciken seçim yazısı 21 Haziran 2011, Salı
Davet 8 Haziran 2011, Çarşamba
Kötünün iyisi 1 Haziran 2011, Çarşamba
Seçim yazısı 24 Mayıs 2011, Salı
zeytinyağlı yiyemem amman….. 18 Mayıs 2011, Çarşamba
unuttuklarımız 10 Mayıs 2011, Salı
Huzurun adresi 4 Mayıs 2011, Çarşamba
Köyümü özledim 26 Nisan 2011, Salı
Yenilebilir Enerji Kaymakları 18 Nisan 2011, Pazartesi
NİSAN YAĞMURLARI 9 Nisan 2011, Cumartesi
İyi olmak 17 Mart 2011, Perşembe
Merhaba! 15 Mart 2011, Salı