• 8 Ocak 2014, Çarşamba

Kıçı başı oynayan efe

Hoca vaaz veriyor;

“Çocuklarınıza sahip çıkın. Erkek çocuklarınızı gece yarılarına kadar sokak aralarında dolaştırmayın... Kahve köşelerinde oyun oynamalarına, bilardo sopalarıyla zaman geçirmelerine izin vermeyin... Sigaradan, içkiden uzak tutun... Kız çocuklarınıza sahip çıkın... Parklarda, sokak aralarında erkeklerle buluşmalarına izin vermeyin... Ahlaklı olmalarını sağlayın... İtaati, saygıyı öğretin... Orası burası açık kıyafetlerle dolaştırmayın... Mini etek giydirmeyin...”

İmamın bu fetvasına o an cemaatten biri tepki gösterir:

“Hoca, senin kız da mini etekle dolaşıyor ortalık yerde. Ona ne diyorsun?”

Hoca gayet pişkin cevap verir:

“Yakışıyor da haspaya be…”

* * *

Geçtiğimiz günlerde Efenin biri break dans yaptı.

Yakışmadı…

Yakıştırılmadı…

Yakıştıramadık…

Müzik evrenseldir; dans da öyle.

Bir Avusturyalı dansçının yerel kıyafetle vals yapması kadar göze hoş görünen bir tatlılık yoktur.

Ya da bir Kübalının Salsa’sı kadar, Arjantinlinin tango figürleri de göz dolduran ritüellerdir. Bir Afrikalıyı tam tamların önünde yerel figürlerle dans ederken izlemenin bile bir keyfi vardır; hareketlerinin ne anlama geldiğini bilmesek bile.

Dans yadırganmaz. Beğenmek de önemli değildir ama olayı ‘Müslüman mahallesinde salyangoz satma’ şekline sokarsan komik olur, eleştiri alırsın; topa tutulursun.

* * *

Kimse, kimseye break yapıyor diye eleştirmez, eleştirmiyor.

Sen kalkıp Efe kıyafetiyle kıvırırsan komik olursun ve herkes güler; Güney Batı Egeliler dışında.

O zaman bize göre Efe olmazsın, efe olursun.

O kıyafet üzerindeyken kıvıramazsın; yakışmaz.

Medyada adından mı söz ettirmek istiyorsun; çık don gömlek yap break dansını. Efenin kıyafetini ne diye kirletiyorsun ki!

Ayıp...

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.