• 6 Aralık 2012, Perşembe

Basının özgürlüğü

Özgürlük…
Bağımsızlık sözcüğü ile karıştırmayın; aynı anlama gelmez.
Özgür olmanın şekli ve kriterleri vardır.
Uluslar özgürlük için savaş verir; o değil adını koymaya çalıştığım.
Birey olarak özgür olmaktan söz ediyorum.
Nedir bireysel özgürlük?
Kişiye ya da makama göre değişen bir olgu değildir özgürlük: Gelişmiş ülkelerde bunun şekli net olarak belirlenmiştir.
Hepimizin birey olarak özgürlük ve özlük hakları vardır.
Ahlaki değerleri çiğnememek kaydıyla özgürüzdür.
Hakaret derecesine varan saldırgan davranışlar sergilememek kaydıyla özgürüzdür.
Ortalık yerde kıçını kaşımayı özgür davranış olarak algılayın demiyorum.
Sokağın ortasına tükürmeyi de artık özgürlük sananlardan olmayın.
Özgürlük kavramında asıl ölçüt ne biliyor musunuz?
Benim özgürlüğümün başladığı yerde seninki biter.
Sen yüksek sesle müzik dinleme özgürlüğüne sahipsindir ama beni rahatsız ediyorsan o özgürlüğün orada biter; dinleyemezsin.
O nedenle korna çalarak yolcu bulmaya çalışan birlik şoförlerine küfredenlere hiç kızmam.
Özgürlük anlayışının olmazsa olmaz maddesidir bu.
Bir de Basın özgürlüğü var…
Bu ayrı bir özgürlük anlayışı; ayrı bir tanımlama gerektiren kategoridir.
Biraz saldırgan gibi görünse de net olmak zorunda olmasından kaynaklanan zorunlulukları vardır bu özgürlüğün.
Gazeteci gördüğünü yazar; biraz da AYNA gibidir.
Gördüğünü yazarken bireyin kişisel haklarına tecavüz etmemeye özen gösterir.
Tecavüzcüye ‘tecavüzcü’ diye yazar.
Hırsıza ‘hırsız’ diye...
Sarhoşa ‘sarhoş’ diye…
Dolandırıcıya ‘dolandırıcı’ diye…
Görevini yerine getirmeyen kişiye de ‘yapmıyor’ diye yazar.
Hırsız, hırsız değilse,
Sarhoş, sarhoş değilse,
Dolandırıcı, dolandırıcı değilse,
Kişi de, görevini yerine getiriyorsa itirazını yapar ve kendini savunmak için harekete geçer.
Çığırtkanlığın anlamı yok.
Bir şeylerin arkasına sığınıp, kendisine mekanizma oluşturup aklanmaya çalışmak küçülmektir.
Bu ülkede ÖZGÜR GAZETECİLİK kavramını hazmedemeyen kişiler, çağın gerisinde kaldıklarını kabul etmeliler.
Batmamalı BASININ ÖZGÜRLÜĞÜ.
Batmasın.
Kimse, gazeteciye ‘yazıyor’ diye tepki göstermesin; göstermemeli.
Çağdaş Medeniyetler Seviyesine çıkarken hazımsızlığı da yaşayacağız, ama fazlası mide ağrıtıyor.
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun” söylemleri bitti; geçti o günler.
Gazeteciyi biraz da okuyucusu yönlendirir: Haberi haber verir, hatırlatır. Gazeteci de yazar, uyarır ya da bilgilendirir.
Son örneğimiz; uyarıyor ve ihbar ediyorum:
Devletin Yasal Kumar noktaları kontrol edilmiyor. Sayısal ve İddaa Bayilerinden söz ediyorum.
“Benim oğlan daha 13 yaşında. İddaa bayisinden çıkaramıyorum” diyor dertli Baba.
Futbola meraklı ve hevesli gençlerin iddaa bayilerinde bahis oynadıklarını herkes biliyor.
İyi de; reşit olmayan kişi kumar oynayabilir mi?
Oynayamazsa neden kontrol edilmiyor?
Bunun denetlemesini yapacak olan makamları buradan uyarıyorum.
Çocuklar kumar oynamasınlar.
Oynamaları engellensin.
Denetlemelerin yapılmadığını söylüyor Veliler; kim denetliyorsa denetlesin.
Demem o ki;
Bu bizim görevimiz.
Olmaması gerekeni, yanlış olanı yazıyoruz.
Gazeteciyiz, yazmayalım mı?
Çine GÜÇLER KAVGASININ İÇİNE SÜRÜKLENMESİN.
Zararlı çıkan Çine olacaktır.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.