Kurban Kesmeyin

Hicri Takvimin en güzel iki bayramından birini yaşayacağız pazar günü. Tatil 5 gün de olsa uzaktakiler yollara düşüp gelecek; aileler büyüyecek ve evler güllük gülistanlık olacak.

Balık hafızamız sayesinde son hain saldırıda şehit edilen 24 askerimizin, Van depreminde ölen 600’e yakın vatandaşımızın acısı bir anda unutulup gidecek. Belkide “onlar cennete gitti” avuntularıyla buruk bir acı yaşayacağız, o kadar.

Her şey bir yana…

Pazar günü en büyük dini bayramı kutlayacağız.

Her dini bayram gibi küskünlerin barışması, konu-komşu ile yardımlaşma, dayanışlaşma yaşanmasının hayali ve dualarıyla kutlayacağız bayramımızı.

Hizip, kışkırtma ve nifakların yaşandığı şu günlerde birlik ve beraberlik gösterileri yapmamız gerekiyor. Pazar günü bayramı bahane edip eteğimizdeki taşı dökmeli ve bir bütün olmalıyız.

Pazar günü, “Ben Kürdüm”, “Sen Türksün” teranelerini köşeye atıp, kavgayı bırakıp, Türkiye İnsanı olalım.

Ve kurban kesmeyelim.

Üzerimize farz olan bu dini görevi, bir hayvanı kurban ederek değil, parasını bağışlayarak yerine getirelim istiyorum.

Yardım elimizi, Van’da ölenlere, yaralılara, evsiz kalanlara, her şeyini kaybedenlere bu vesileyle uzatalım.

Kurban paralarımızı, Fransızların, Almanların ve diğer emperyalist devletlerin kışkırtıp dağlara gönderdiği bir avuç teröristle savaşarak, yaşamlarını genç yaşta kâbusa çeviren genç askerlerimize bağışlayalım. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, çorbada tuz örneği katkımız olsun.

Komşumuz aç iken tok yatmayacaktık, değil mi?

Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.