Havaların soğumaya başladığı şu günlerde bir pastanede, bir kahvehanede ya da evinizde sıcak bir salep içmek istemez misiniz? 

Peki, salep tozunun, o çok sevdiğimiz aşkı en iyi temsil eden orkide köklerinden elde edildiğini biliyor musunuz? 

Gelin şimdi orkidelerden söz edelim.

Aslında anavatanı uzak doğudur. Bir arkadaşım uzak doğu seyahatinden döndüğünde “Biz dalına servet ödüyoruz. Adamlar marul gibi ekmişler” demişti. 

Orkidenin dünyada 25 bin civarında çeşidi olduğu söylenmektedir. Ülkemizde ise 140-160 türü saptanmış olup, Antalya, Muğla, Aydın, Tokat ve Kastamonu illerimizde endemik türleri mevcuttur. 

Deniz seviyesinden iki bin metreye kadar yetişebilir. Gölgeyi sever, soğuğa dayanıklıdır.

Orkidelerin seralarda da üretildiği oluyor.  Ama hem çok maliyetli hem de çok uğraşı isteyen bir iş.

En güzeli Mart, Nisan ve Mayıs aylarında çıkın dağları hem gözünüzü hem de gönlünüzü doyurun.

Gelirken de bir tutamda sevdiklerinize getirmeyi unutmayın. 

Birazda bazı türlerden bahsedelim. 

Kelebek biçimli orkide Ege ve Akdeniz sahillerinde, Kırmızı orkide İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yetişir. 

Anadolu Orkidesi  İlk defa Anadolu da keşfedildiğinden bu ad verilmiştir, genelde pembe olan bu renk cinsin beyaz türüne de rastlanır.

Kelebek Orkidesi Kelebeğe benzediği için bu ad verilmiştir. 

Evde yetiştirmek için saksılarınıza çalı ve çam gübresi bulun.

Diktiğiz orkideleri kesinlikle pencere önüne koymayın. 

Aydınlık bir ortamda tutun, sıcaklığı sabit olsun, yumruyla yaprak altlarından çıkan sürgünle ve çelikle üretebilirsiniz. 

Dikimine gelince yumruları direk saksıya koyabilirsiniz. Çelikleri ve ayrılan bitkileri küçük saksıları alın iyice köklendikten sonra büyük saksılara alın. 

Saksıları iki yılda bir ilkbaharda değiştirin.

Saksıyı değiştirirken, çürümüş kökleri ayıklayın. 

Hadi birer fincan salep içelim artık.