• 26 Eylül 2012, Çarşamba

Çocuklarda yalan söyleme

Yalan başkasını bilerek aldatmak için söylenen geçiştirmeli sözlerdir. Başkalarını bilerek aldatmak amacıyla söylenen yalanlar, gerçek yalanlardır. Aslında çocukların yalanları, yetişkinlerin yalanlarının yanında masum kalır. Çünkü onların yalanları aldatma amacı gütmez. Çocuk gerçeği iyi değerlendiremediği için, gördüklerini çarpıtarak anlatır ve uydurur. Kimi ana-baba çocuğun olmamış şeyleri olmuş gibi anlatmasını yalan sayar. Bunları dinlemek ve olduğu gibi kabul etmek yerine çocuğu suçlar.3-5 yaş çocuğunun hayal dünyası çok geniş olduğu için inanılmaz öyküler anlatırlar ve bu dönemde yalan ile yalan olmayanı ayırt edemezler. Bazen rüyalarını ve hayallerini de gerçekmiş gibi anlatabilirler. Dikkat çekmek için uydurdukları hikâyeler de yalandan uzaktır. Çocuklar, dünyaya geldiğinde yalanın ne olduğunu bilmezler.Bunları; yaşadıkça çevresindeki büyüklerden öğrenirler.

Çocukları yalana iten, çoğunlukla yetişkinlerin gerçek karşısında takındıkları çelişkili tutumlardır. Örneğin telefona cevap vermeye giden çocuğuna “beni şu kişi sorarsa evde yok dersin” diyen bir anne, yine okul yıllarında nasıl kopya çektiğini, bulduğu kopya çekme yöntemleriyle öğretmenini nasıl atlattığını anlatan bir baba, annenin kapıyı çalan komşu için çocuğa “annem evde yok” dedirtmesi, ailenin “doktora gidiyoruz” diyerek gezmeye gitmesi, “bu yaptığımı baban sorarsa yapmadı diyeceksin” diye çocuğa annenin baskı yapması, çocuğun yanında “yalanla dolanla zengin olmuş”kişilerin zevkle anlatılması, dolaylı yoldan çocuğa yalan söylemeyi öğretmektedir.

Çocuk ilgi çekmek amacıyla da yalan söyler. Çocuk eğer 6 yaşın altındaysa yalandan söz etmek doğru olmaz. Yaramazlık yapan ve yalan söyleyen çocukların amacı anne-babayı kızdırmak, çileden çıkarmak ya da aldatmak değildir.Yeterli sevgi alamayan ya da gördüğü sevgiden emin olmayan, ilgi eksikliği yaşayan çocuklar dikkatleri kendi üzerlerine çekmek için hikaye uydururlar.Bu çocuklar azarlanmak ve dayak yemek pahasına da olsa her çareye başvururlar.
Bazen de yalan taklit yoluyla öğrenilir. Diğer çocukların yalan söylediğini gören ve onları taklit eden çocuk, yalanın onlara bir takım avantajlar sağladığını fark eder. Bir de buna arkadaşlarının “benim gibi yapmıyorsun, çünkü korkuyorsun” türünden yönlendirmeleri eklenir. Böylece çocuk yaptığı bir hatada kendini masum gösterip cezadan kurtulmak ister.

Çocuk güven kazanmak için de yalan söyleyebilir. Anaokuluna ve ilköğretim okuluna devam eden çocuklarda sık görülen bir yalan türüdür. Eğer çocuk derslerinde başarılı değilse, okulda ve evde tembelliği başa kakılıyorsa bu durum çocukta telafisi zor bir aşağılık duygusu geliştirebilir. Çocuk kendini değersiz, aptal, işe yaramaz biri olarak görmeye başlar.

Çocuk cezadan kaçmak için de yalan söyleyebilir. Dürüstlüğü ve doğru sözlülüğü karşısında ceza gören bir çocuk yalana başvurabilir. Cezalandırma dayaktan ibaret değildir.Dayak en kötü disiplin aracıdır ve eğitime olumlu bir katkısı yoktur.Günah keçisi gibi devamlı suçlanan, kendisini savunmasına izin verilmeyen, başkalarıyla kıyaslanan çocuklarda bir anlamda cezalandırılmış demektir.Eğer sınavdan aldığı düşük notu söylediğinde azar işitir, “yine mi zayıf aldın, bu notlar ne zaman düzelecek, ne zaman çalışmaya başlayacaksın?” suçlamalarıyla karşılaşırsa, bir sonraki zayıfını söyleme cesareti gösteremeyeceğinden yalana başvurabilir.

Çocuk kardeşiyle ya da başka çocuklarla kıyaslanıyorsa, ailenin onayladığı çocuğa benzemek amacıyla yalana başvurabilir. Bu nedenle yapmadığı davranışları yapmış gibi ya da yaptığı davranışları yapmamış gibi ailesine aktarabilir.

Çocuklar kaygılandıkları bir durumdan kaçmak için de yalana başvurabilirler. Okuldan korktuğu için karnının ağrıdığını söyleyen ve okula gidemeyen bir çocuk ya da okulda yemek yemek istemediği için parasını çaldırdığını söyleyen bir çocuk bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Çocuk yalan söylerken bazı özlemlerini dile getiriyor da olabilir. Mutsuzluklarını gizlemek için yalan söyleyen çocuklara rastlamak mümkündür. Anne-babası sürekli kavga eden bir çocuk, öğretmenine ve arkadaşlarına anne-babasının hiç kavga etmediğini ve çok iyi geçindiklerini söyleyebilir.Kreşte arkadaşlarıyla iletişim kuramayan, oyunlara alınmayan bir çocuk, anne-babasına sınıfta en çok sevilen çocuğun kendisi olduğunu anlatabilir.

Yetişkinler aslında çocuklara örnek olmalıdır. Eğer anne-baba başkalarına yalan söyleyecek olursa, çocuğun dürüstlüğün önemini anlaması çok güç olacaktır. Çocuklara hangi yaşta olursa olsun yaşına uygun bir dille doğruyu söylemek gerekir. Küçük çocukların sözde yalanları ahlaki bir hata gibi görülmemelidir.

Çocuk yalan söylediğinde aşırı tepki göstermemek gerekir. Yumuşak ve hoşgörülü olmalı ve cezadan kaçınmalıdır. Aşırı tepki göstermek, çocuğun sizin öfkenizden korunmak için, yalan söylemeye devam etmesine yol açabilir.

Çocuklardan başaramayacakları şeyler beklenmemelidir. Fazla baskıdan kaçınılmalıdır. Özellikle çocuğun yalan söylediğini anladığınızda dayağa başvurmayın, çünkü dayak yalancılığı pekiştiren bir ceza şeklidir. Ayrıca koyulan kuralların çocuğun yaşamını fazla sınırlamamasına dikkat edilmelidir.

Yetişkinler çocuğu araç olarak kullanmamalıdır. Örneğin; annenin çocuğa telefonda “annem evde yok” dedirtmesi gibi. Ayrıca çocukları yalanlarından dolayı ya da sizin teşvik ederek söylettiğiniz yalanlardan dolayı asla ödüllendirmeyin.

Çocuğun diğer çocuklarla ve kardeşiyle kıyaslanmaması gerekir. Anne-baba çocuğun istek, sıkıntı, kaygı ve endişelerini birlikte konuşabilmelidir. Çocuğu dinlemek ve çözüm yollarını kendisinin bulmasına yardımcı olmak gerekir.

Yalan söylediği için çocuğu suçlamamak gerekir."Yalancı" etiketi yapıştırılmış olan bir çocuk, bu etiketin gereklerini yerine getirecektir, Çünkü “yalancı” kelimesiyle çocuğun kişilik özelliği ifade bulmaktadır. Oysa çocuğunuzun kişiliğini bu davranıştan ayrı tutmak gerekir. Sevilmeyen şeyin çocuğun kendisi değil, davranışı olduğu anlatılmalıdır.

Doğru söylediğinden emin olmak için kontrol edilmelidir. Çocuğa "ödevin bitti mi" diye sormak yerine "ödevini görmek istiyorum" deyin. Bu davranış hem kontrol edileceği için ödevini düzgün yapmasını sağlar hem de sonucundan çekindiği için yalan söylemeyi engeller. Ayrıca çocuklara sık sık ne yaptıkları ya da ne gördükleri anlattırılmalı çeşitli bahanelerle davranışlarının nedenleri sorulmalıdır.

Çocukları yalana yönelten bir diğer neden ise korkudur. Evde oyun oynarken salondaki bir süs eşyasını kıran çocuğun “ben yapmadım” demesi aslında kendini koruma ihtiyacındandır. Böyle bir durumda kızmak yerine “gel bir daha düşünelim, yanlış hatırlıyorsun galiba”  diyerek onu yönlendirin. Herkesin zaman zaman kaza ile bir şeyler kırabileceğini, bundan sonra salonda oynamaz ise böyle kazaları yaşamayacağını anlatabilirsiniz.

Bilinen bir gerçek vardır ki o da katı disiplin teknikleri istenmeyen davranışları çocukların daha fazla yapmasına neden olur. Çocuğunuzun yalan söylemesini istemiyorsanız her şeyden önce ona güvenin, hoşgörülü olun, hemen sinirlenmeyin ve ona güvendiğinizi hissetmesini sağlayın.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.