Aydın’ın Çine ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki yorgancı Ali Baddal, 45 yıldır pamuk yorgan yapım geleneğini sürdürmeye gayret ediyor. Baddal, elyaf ve silikon ürünlerin artmasıyla zorlanan mesleğin, çırak yetişmemesi yüzünden devam etmekte güçlük çektiğini dile getirdi.
1980 yılında Çine’de çırak olarak başladığı mesleğini hâlâ büyük bir özveriyle sürdüren Ali Baddal, gençlerin el emeği gerektiren bu tür işlerden uzaklaştığını belirtti. Baddal, “Şu an tam para kazanacağımız zamanlar ama arkamızdan gelen kimse yok. Eskisi gibi çırak yetişmiyor. 5-10 yıldır kimse bu işe merak salmadı” diye konuştu.
“YORULUYORUM AMA İŞİMİ YAPMADAN DURAMIYORUM”
Yorgan yapımının tamamen el emeğine dayandığını belirten Baddal, sıcak havalarda dahi işinin başında olmaya çalıştığını söyledi. Günden güne zorlandığını ifade eden usta yorgancı, “Sabah çalışıyorum, öğleden sonra artık dinlenmek zorunda kalıyorum. Yoruluyorum ama yine işimi yapmadan duramıyorum. Bu iş bizim için bir alışkanlık” dedi.
Son yıllarda vatandaşların pamuklu yorganlara yöneldiğini belirten Baddal, özellikle sağlığına dikkat eden kesimin bu ürünleri tercih ettiğini söyledi. “İnsanlar artık yeniden pamuklu yorgan istiyor. Elyaf ve silikon yastıklar bakteri üretiyor, sağlıklı değil. Pamuk yaz kış kullanılır, doğal ve uzun ömürlü. Müşteriler artık bu bilinçle geliyor, hatta 10-15 tane sipariş verenler bile oluyor” diye konuştu.
"MÜŞTERİYE YETİŞEMEM DEYİP GERİ ÇEVİRMEK ZORUNDA KALIYORUM”
Mesleğin geleceği konusunda endişeli olduğunu dile getiren Baddal, “Biz 3-4 kişi kaldık. Gençler bu işi yapmak istemiyor. Ben 63 yaşındayım, ne kadar daha yapabilirim bilmiyorum. Oğullarım bile bu işe girmedi. Mesleğe yönelen yok, gelen müşteriye ‘yetişemem’ deyip geri çevirmek zorunda kalıyorum. En çok da bu üzüyor” ifadelerini kullandı.
“ESAS SORUN BU İŞİ ÖĞRENECEK KİMSENİN KALMAMASI”
Çıraklık eğitimine giden gençlerin bile sanayiye yönlendiğini, orada da tutunamayınca açıkta kaldığını belirten Baddal, devletin de mesleği yaşatmak için destek verdiğini ancak yetmediğini söyledi. “Devlet 3-5 yıldır bizden bu işi yaşatalım diye vergi almıyor ama yetmiyor. Esas sorun bu işi öğrenecek kimsenin kalmaması. Üniversiteye gidemeyen, liseyi bitirmeyen gençler gelsin, bu işi öğrensin ve yaşatmaya devam etsin. Başlasalar 2-3 yılda ustalaşırlar. Ama gelen yok” dedi.
Her şeye rağmen işine dört elle sarıldığını belirten Baddal, “Köyde oturuyorum ama sabah kalkınca aklım hep dükkânda oluyor. Burası benim hayatım. Mesleğimizi yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz ama arkadan gelen bir nesil olmazsa bu güzel zanaat yok olup gidecek” sözleriyle gençlere çağrı yaparak konuşmasını sonlandırdı. (YUNUS TURUPÇU)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.