
Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Akçaova Mahallesi, yüzyıllardır süregelen çömlekçilik geleneğini hâlâ yaşatıyor. Mahallenin “çömlekçilik kalbi” olarak anılan atölyelerinden birinde, Cesur ailesi üç kuşaktır bu mesleğe hayat veriyor. Dededen babaya, babadan oğullara uzanan bu el emeği mirası, bugün Ercan Cesur, eşi, oğulları ve gelinleri ile birlikte sürdürüyor.
“ATALARIMIZIN MESLEĞİNİ AYAKTA TUTUYORUZ”
53 yaşındaki Ercan Cesur, çocukluk yıllarından beri çamurla yoğrulduğunu, yaklaşık 45 yıldır ise ustalık yaptığını anlattı. “Bu meslek bize dedemizden, babamızdan geldi” diyen Cesur, toprağın hazırlanmasından ürünün pişirilmesine kadar tüm aşamaları titizlikle yürüttüklerini ifade etti. Ürünlerin Türkiye’nin dört bir yanına gönderildiğini belirten usta, “Pazarda sıkıntı yok, yeter ki kaliteli ve özverili çalış” dedi.
Toprağın yerel kaynaklardan temin edildiğini, ancak yerleşim alanlarının artması nedeniyle kaliteli hammadde bulmanın zorlaştığını vurgulayan Cesur, ellerinde 5 ila 10 yıl yetecek stok bulunduğunu söyledi. Geçmişte hediyelik eşya üretimi de yaptığını hatırlatan usta, Bodrum Müzesi’ndeki Uluburun ve Şeytan Deresi batık gemi projelerinde çalışmış olmanın kendisi için gurur kaynağı olduğunu dile getirdi. Avrupa Birliği destekli bir projeyle 30 kişiye eğitim verdiklerini, ancak sadece iki kadının usta olabildiğini de sözlerine ekledi.
“SON NESİL BİZ OLABİLİRİZ”
Cesur, aile içinde iki oğlunun, bir yeğeninin ve torununun mesleğe devam ettiğini, ancak dışarıdan yeni çırak yetişmediğini söyledi. “Keşke gençler bu işi öğrense” diyen usta, çömlek ürünlerinin doğal ve sağlıklı olduğunun altını çizdi. Pişirme sürecinin de en az malzeme kadar önemli olduğunu vurgulayan Cesur, “Sanatın yaşatılması lazım, yoksa iyiye gitmiyoruz” ifadesini kullandı.
“ÇAMUR HEM İŞİMİZ HEM STRES İLACIMIZ”
Ailenin dördüncü kuşak temsilcilerinden Murat Cesur ise çocukluğundan beri bu mesleğin içinde olduğunu söyledi. Bir çömleğin yapım süresinin büyüklüğüne göre değiştiğini ifade eden Murat Cesur, “Bazen üç dakika, bazen 15 dakika sürer” dedi. Mesleğin inceliğini el becerisi olarak tanımlayan usta, “Çamurla çalışmak hem stres atmamızı sağlıyor hem de bize keyif veriyor” diye konuştu.
“KADINLAR İSTEDİKLERİ HER ŞEYİ YAPABİLİR”
Evlendikten sonra mesleğe adım atan Semiha Cesur ise 8 yıldır atölyede çalışıyor. Üretilen güveçlerin düzeltme işlerini yapan Semiha Cesur, başta zorlandığını ancak zamanla alıştığını söyledi. Bu işin kendisi için hem üretim hem de hobi olduğunu belirten Cesur, “Kadınlar istedikleri her şeyi yapabilir, yeter ki kendilerine güvensinler” diyerek özellikle kadınlara cesaret mesajı verdi.
ATA MİRASI GELECEĞE TAŞINIYOR
Cesur ailesi, çömlekçiliğin Akçaova’da yok olmaması için ailece çalışmaya devam ediyor. Ustalar, hem geleneksel teknikleri hem de üretim disiplinini gelecek nesillere aktarmak istiyor. Ancak yeni çırak yetişmemesi, bu sanatın geleceği için en büyük tehdit olarak görülüyor. (YUNUS TURUPÇU)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.