• 19 Ekim 2012, Cuma 12:12

Astsubay, Radyo Tamircisi, Belediye Başkanı: Mehmet Ali Yazgılı

Kent Arşivi: 40
Hazırlayan: Arif Ali Uyguç
Fotoğraflar: Sezgin Madran

KİM NE DERSE DESİN
1880 Yılında belediyelik olan Çine’nin Belediye Başkanlığı koltuğuna onlarca Başkan oturmuştur. Kimisi atanmış, kimisi seçilmiştir. Bunların tamamı isim olarak tarihe geçmişlerdir.
Diğer yandan; İş yapan, oturduğu koltuğun hakkını veren ve Çine Belediye Başkanlığı tarihine imzasını atan Başkanları saymaya başladığımızda karşımıza 4 tane isim çıkar. Her başkan gibi aşağıda adını sayacağımız Başkanlar da dönemlerinde hata yapmıştır (hem de sayılamayacak kadar) ama konumuz bu değildir.
Ali Şen: Belediye Başkanı olduğu günlerde bir köy görünümündeki Çine’nin imar planını çıkartmıştır.
Raşit Kalkan: Hiçbir geliri olmayan Çine Belediyesine gelir sağlaması açısından en büyük yatırımı yaparak Topçam Madran Memba Su Fabrikasını kurmuştur.
Mehmet A. Yazgılı: Çine’nin su sorununu çözmüştür. 150 ton kapasiteli depoyu 1500 tona çıkartmış ve su şebekesini baştan sona yenilemiştir.
Osman Aydın: Kanalizasyon sorununu çözmüş ve Çine’yi büyük derdi olan sivrisinekten kurtarmıştır.
Bu gün bu Başkanlardan Mehmet Ali Yazgılı’yla birlikteyiz.

KISACA MEHMET ALİ YAZGILI
Mehmet Ali Yazgılı 1929 doğumlu. Hacı Mehmet ile Şefika’nın 4 erkek çocuğundan biri Yazgılı. Diğer 3 kardeşi vefat etmiş. Babası Hacı Mehmet 1935, Annesi Şefika 1978 yılında vefat etmiş.
İlkokulu Kız Mektebi’nin olduğu yerdeki okulda, Namık Kemal’de ve Atatürk İlkokulunda okumuş. 1941 yılında okulu bitirmiş ve Aydın’a gitmiş.
“O zaman Aydın’da bir tek ortaokul vardı; Aydın Ortaokulu” diyor.
“İlçelerin hiç birinde ortaokul yoktu; Çine’de de yoktu. Aydın’daki de daha sonra Aydın Lisesi oldu.”
Mehmet Ali Yazgılı 1945 yılında Aydın Ortaokulundan mezun olduktan sonra Eskişehir Hava Astsubay okuluna gitmiş ve 1948 yılında mezun olmuş. Sonra ilk görev yeri olarak İzmir’e gelmiş.
1959 Yılının Eylül ayına kadar Silahlı Kuvvetlerde Hava Radar Teknik Astsubayı olarak görev yapmış ve istifa etmiş.
1953 Yılında eski şoförlerden Mehmet Ali Kahraman’ın kızı Yıldız ile evlenmiş. 4’ü erkek 5 çocuk sahibi. Eşi Yıldız Yazgılı 2009 yılında vefat etmiş.

RADYOCU MEHMET ALİ
Hava Astsubaylığından ayrılmasını sebebini şöyle anlatıyor Yazgılı;
“O yıllarda radyo satışları çoğalmıştı. Çine’de radyodan anlayan, işi bilen insan yoktu. Bozulan, arıza yapan radyonun tamirini yapacak bir tamirci yoktu. Bu eksikliği görmem benim istifa edip burayla gelmeme neden oldu diyebilirim.”
Dükkânı, şu anki Pelin Eczanesinin karşısındaki iki katlı binanın altındaymış. 1972 Yılına kadar radyo tamirciliği yapmış.
“Ekonomiye katık sağlamaksa biz onu yaptık” diyor Mehmet Ali Yazgılı.
“Lambalı radyoları transistorluya çevirdim ben. Onlarca, yüzlerce çevirdim. Pilli radyoları ceyranlıya çevirdim. Çevrilmese atılıp gidecekti radyolar.”
Yazgılı’dan sonra bu işi yapmaya başlayan insanlar olmuş elbette ama çok da değil.
“Çantadan (kendi kendine, eğitim almadan) yetişen Muammer Beytor vardı bizim zamanımızda. Bir de Hüsamettin Ünaldı. Daha sonra açanlar, öğrenenler oldu ama çok sonra” diyor meslektaşlarını anlatırken.
Tamir ettiği radyo markalarını sorduğumuzda aklına ilk gelen markalar Sierra ve Philips oluyor Yazgılı’nın.

DEPREM İSTASYONU
Radyo tamirciliği işini yaptığı zamanlarda Çine Deprem İstasyonu memurluğu görevini de üstlenmiş Mehmet A. Yazgılı.
“1968 Yılında Deprem İstasyonunda göreve başladım” diyor.
“O zaman Emekli Sandığına bağlı idik. 1972 yılında Bağkur çıkınca radyo tamirciliği işini bırakmak durumunda kaldım. Bir yandan emekli Sandığı, diğer yandan Bağkur olmadı elbette.”
Mehmet A. Yazgılı Deprem İstasyonunda çalışmaya başlamadan önce o işe Çine Lisesi Müdürü bakıyormuş. Bir de bekçisi varmış İstasyonun.
“Bizden başka ilgilenen yoktu. Müdür ayrıldıktan sonra ben başladım göreve” diyor.
Deprem İstasyonunda 1984 yılına kadar çalışmış Yazgılı.
“1984 Yılında Belediye Başkanlığı seçimleri gündeme gelince emekli oldum” diyor.
30 Yıl bilfiil çalıştıktan sonra emekli olmuş Yazgılı.
“5 Yıl da Belediye Başkanlığı görevim var. Demek ki 35 yıl hizmet etmişim.”

BELEDİYE BAŞKANI YAZGILI
1984 Yılında ANAP’ dan (Anavatan Partisi) Belediye Başkanı seçilmiş Mehmet Ali Yazgılı. 1989 Yılına kadar da bu görevde kalmış.
“Belediye Başkanı olmak gibi bir düşüncem yoktu o zaman” diyor Yazgılı.
“Benden önce Ali Savran’a teklif etmişler. O kabul etmemiş. Sonra teklifi Bana getirdiler. Kesinleştiğinde emekliye ayrıldım ve girdim siyasete.”
Ali Savran’ın siyasete girmemesinin nedenini işlerinin yoğunluğuna bağlıyor Yazgılı.
“O da, Ben de bulunduk siyasetin içinde daha önce” diyor.
“Ben 1970 öncesinde iki dönem Belediye Başkan vekilliği yaptım. Daha sonra ayrıldım Belediyeden. Yabancı değilim yani o koltuğa.”

SU ŞEBEKESİ YENİLENDİ
“Başkanlığınız süresince ne yaptınız” sorusuna cevabı mütevazılıkten öteye geçiyor Yazgılı’nın:
“Hiçbir şey yapmadım; oturdum” diyor ama ardından anlatmaya başlıyor.
“İlk yaptığımız iş su işiydi” diye söze başlıyor.
“Yukarıda 150 ton kapasiteli bir su deposu vardı. O kadar küçük bir deponun yaptığı basınçla bile her gün bir yerlerden boru patlıyordu. Baş edemeyeceğimizi anladık ve çözüm ürettik; şebekeyi baştan aşağıya değiştirmeye karar verdik ve yaptık. Bütün boruları değiştirdikten sonra depoyu da 1500 tona çıkardık.”
Yazgılı’nın Belediye Başkanlığı yaptığı dönemlerde Madran’dan gelen su yeterli gelmiyormuş.
“Ovaya derin kuyu açmak durumundaydık, onu yaptık” diyor.
“Madran’dan da pınar aldık o dönemde. Belediye kayıtlarında mevcuttur; sanırım 7 ya da 8 tane pınar aldık ve faaliyete geçirdik.”
Bu pınarlardan bazıları satın alınmış, bazıları da ormandan 49 yıllığına kiralanmış. Çifte Kavaklar Mevkiine derin kuyu sondajı da yapılıp depoya su basılmış ve sorun çözülmüş.
“O günlerden bu güne Çine’nin su sorunu çözülmüş oldu” diyor Yazgılı.
10 ay gibi kısa bir sürede bitirilmiş şebeke yenilenmesi.
“Projeyi yapanlar o zaman ‘bu düzenek size 30 yıl yeter’ demişlerdi” diyor Yazgılı.
“20 Bin nüfuslu Çine’ye fazlasıyla yetiyor şu an. Nüfus artmazsa yetmeye devam edecektir.”

“ÇİNE TERKEDİLİYOR”
Belediye başkanlığı döneminde yaptıklarını, yaşadıklarını konuşmak istemiyor Mehmet A. Yazgılı.
”O koltuğa oturdunuzsa bir şeyler yapmak zorundasınızdır” diyor.
“Biz oturduk ve hasbelkader, elimizden geldiğince yapmaya çalıştık. Bizim yaptıklarımızı sıralamak, değerlendirmek, eleştirmek ya da takdir etmek gelecek kuşaklara, tarihe kalıyor. Biz şu an ne söylesek boş.”
Çine’nin günümüzdeki konumuyla ilgili şekli her Çineli gibi Yazgılı’yı da huzursuz ediyor. O da, Çine’nin gelişmemesinden, sosyal açıdan ilerlememesinden yakınıyor.
“Çine’de yeterli sosyal faaliyet yok” diyor.
“Aileler Çine’yi beğenmiyor. Memur olsun, üst tabaka görevliler, esnaf olsun Çine’yi beğenmiyor. Beğenmeyince Aydın’a göç ediyor. Aydın’daki de İzmir’e göç ediyor herhalde. Emekli yeri Çine; bak Ben gitmiyorum. Çine’yi seviyorum ve burada oturuyorum. Yalnızım, çocuklarım dışarıda ama ben buradayım; burada oturuyorum.”
“Sorun aslında ekonomik” diyor Yazgılı.
“Köydeki üretim yeterli değil; o nedenle köydeki gençler buraya geliyor. Buradakiler de Aydın’a gidiyor. Sanayileşme yok Çine’de. Madenler olmasa Çine’nin durumu vahim. Tahmin ediyorum bu göç devam edecek.”

“ÇİNE’Yİ SEVİYORUM”
Yazgılı Çine’den göç etmek için kendince bir neden göremiyor.
“Ben Askeriyeden ayrıldıktan sonra Çine’ye geldim; neden? Çünkü Çine’yi seviyorum. Çine huzurlu ve sakin bir yer. Birkaç samimi arkadaşın olacak ve yaşayacaksın. Her şey var Çine’de. 1959 Yılında da vardı her şey burada. Yoksa ne diye geleyim ki? Benimle birlikte görev yapan arkadaşlardan ayrılan, emekli olanlardan bazıları büyük şehirlerde iş sahibi oldu; tüccar oldu. Örneğin Ben İzmir’de kalsaydım belki ben de bir iş bulur, işadamı olurdum ama Çine’ye geldim. Seviyorum burayı.”
“Göçün önüne geçmek için yapılacak bir şey var mı bilmiyorum ama bunu yapacak olan Belediye değil” diyor Yazgılı.
“Belediye istihdam için fazla bir şey yapamaz. Bunu yapacak kişi ve kurumlar var. Onlar üzerine düşen görevi yerine getirmeliler. Tesis sorunu var Çine’nin. İstihdam için gerekli olan tesisler yapılmalı. Çine’ye değil, Türkiye’ye hitap edecek tesisler yapılmalı. Göçün önüne geçilmesinin, dahası Çine’nin kurtuluşunun yolu buradan geçiyor.”

MADRAN SUYU HİKÂYESİ
Mardan Dağı’nın suyunun kalitesinin çok uzun zamandan beri bilindiğinin altını çiziyor Mehmet A. Yazgılı.
“Madran’dan suyun getirilip Çine dışına çıkartılması Osman Balaban dönemine denk düşer” diyor.
“Yukarıdaki depo Balaban zamanında yapıldı. Ali Şen daha sonra yeniden Belediye Başkanı sevildikten sonra aşağılara çeşme yaptırttı. Belediye o çeşmeden damacanalara su doldurup sattı. Ondan sonra özel teşebbüs Çine’ye bir su getirtti ve dolum yapılıp satıldı. Şişeleme düşüncesi daha önceden vardı yani. Belediyenin Su Fabrikası düşüncesi daha sonra ortaya çıktı. Raşit Kalkan’ın fabrikayı kurmasının nedenlerinden biri; Belediye işçilerine verecek parayı bulamasıdır. Bizim Belediye fakirdir. Şu an ayakta duruyorsa bunu Şişelemeye borçlu. Topçam Madran Memba Su Fabrikası Çine Belediyesi ve Çine için velinimettir. Onun kıymetini bilmek gerekiyor.”

ÇİNE MADRAN GAZOZU
Nefis aroması ile damak tadının en güzel örneklerinden biri olan Çine Mardan Gazozu Mehmet Yazgılı döneminde piyasaya sürülen bir ürün.
“Gazozun imalatına biz başladık ama antlaşmalar ve diğer çalışmalar benden önce yapılmış” diyor.
“İller Bankası ihaleyi falan bitirmiş benim dönemimden önce. Makineler benim dönemimde geldi. Makineler İtalyan malıydı; İzmir’den bir firmanın aracılığıyla alındı o zaman. Borçların birçoğu benim zamanımda ödendi.”
Yazgılı; Şişeleme fabrikasının kurulma döneminin Raşit Kalkan zamanına denk düşmesinin yanı sıra fabrikanın borçlarının büyük kısmının kendi Başkanlığı döneminde ödendiğinin altını çiziyor.
“Raşit Kalkan döneminde su faaliyetine başlanmış ama gözle görülür, doyurucu bir üretim söz konusu değil” diyor.
“Su fabrikasının faal olarak çalışmaya başlaması Kemal Kumuk dönemine denk düşüyor. Gazoz ile ilgili çalışmalar da Kumuk döneminde başlamış ama benim dönemimde faaliyete geçti ve çalışmaya başladı.”
Yazgılı döneminde küçük, birer bardaklık su poşetleri üretim makinesi de gelmiş.
“Şimdi fabrikalar bardak olarak üretiyor; bizim zamanımızda poşetti. O poşetin de makinesi var fabrikada ama ne yaptılar, nerede duruyor, bilmiyorum.”

“KOLTUĞA OTURAN ARSA SATTI”
Çine’nin Kentsel geçmişi hakkında konuşulanları kısaca özetlemeye başlıyor Yazgılı.
“Ali Şen zamanında Belediye çok yoksuldu” diyor.
“Ali Şen Belediyeyi arsa satarak yürüttü. Onun zamanında Belediyenin hiçbir geliri yoktu. 3500, 4000 nüfuslu bir belediyenin ne geliri olabilir ki? Ali Şen sürekli olarak arsa sattı ve Belediyeyi ayakta tutmaya çalıştı. Çine’nin arsalarının yarısından fazlasını Ali Şen sattı. Dörtte birini de Raşit Kalkan sattı. Ben bir metre kare yer satmadım.”
Sarıoğlu, Şefketiye ve Çukur Mahalle diye anılan bölge arasında kalan ve ‘KIR’ adı verilen yerlerin tamamen Belediyeye ait arsalar olduğunun, o bölgenin parsellenip satıldığının altını çiziyor Yazgılı.
“Birçok insan oralardan üç on paraya tarla niyetine arazi aldı ve arsa sahibi oldu” diyor.
“Alternatif gelir düşünülse, üretim için bir çaba harcansa ne olacaktı? Bugün o arsalar Belediyenin elinde bulunacaktı. Binlerce arsası olan bir Belediye düşünebiliyor musunuz? Ne kadar iyi olurdu.”

“FAKİR BİR İLÇEYİZ”
Belediyenin başlangıçtan beri geliri olan bir yer olmadığını hatırlatıyor Mehmet A. Yazgılı.
“Ali Şen memurlara maaşı vermek için bağa çapaya götürürdü” diyor Yazgılı.
“Hapishanenin karşısında belediyenin bağı vardı. Belediyeye ait bir bağdı orası. Üzüm üretilir, toplanır satılırdı ama bir süre sonra söküldü. Bizim bölge bağ bölgesi değil; pazara yakın değil. Üretim yapıldı ama olmadı, sonradan söküldü bağ.”
Çine olarak fakir olduğumuzun altını defalarca çiziyor Yazgılı.
“Dediğim gibi madenler olmasa işimiz harap. Aslında madenler fabrika kurabilirler. Seramiktir ya da benzeri fabrikalarla zenginleştirilebilir ilçe ama yapmıyorlar. Kepçeyle doldur, zenginleştir, gönder. Daha kolaylarına geliyor, yapmıyorlar. Çine’de söz sahibi, idari şekli elinde bulunduran insanlar Çine’nin geleceği için hiçbir şey yapmamışlar; hala da yapmıyorlar.”

“KARAYOLU YUKARIYA YAPILACAKTI”
“Çine şehir planı olarak da kötü” diyor Yazgılı.
“Burada bunu konuşmak, spekülasyona girmek istemiyorum ama buna sebep olan insanları Çine’de herkes biliyor. Aslında Aydın – Muğla Karayolu Çine ile Mutaflar arasından geçmesi gerekiyordu. Bunu değiştiren zihniyet Ali Şen ve çevresinde onunla birlikte yönetimin içinde olanların zihniyetidir. Karayolunu bu günkü yerinden geçirmekle Çine’ye çok büyük kötülük yapıldı. Yol yukarıdan geçecekti. Merkeze, Yatağan’da olduğu gibi bir bulvarla girecekti. Daha güzel ve iyi olacaktı. Kasaba ovaya doğru kaymayacak, verimli alanlar arsa şekline dönüşmeyecekti; yazık oldu.”
Çine’nin 1950’li yıllardaki gibi durduğunun altını çiziyor Yazgılı.
“Hamidabat, Şefketiye, Sarıoğlu; başka yok” diyor.
“İmar planında yaptığımız değişiklikler sayesinde yeni kooperatifler türedi de biraz çehresi değişti Çine’nin. Değilse yarım yüzyıldır değişiklik olmadı Çine’de.”

“ŞİŞİLEMEYE SAHİP ÇIKILMALI”
Son zamanlarda Şişeleme fabrikası ile ilgili konuşulanların hiç de güzel şeyler olmadığını söylüyor Yazgılı.
“Rekabet iyi değil” diyor.
“Karşınızda özel bir sektör var. Onunla rekabet edebilmeniz için özel sektör gibi  düşünmek ve davranmak durumdasınız. Değilse rekabet şansınız yoktur. Rekabeti sağlayamazsanız Şişeleme fabrikasını elden çıkarmak zorunda kalabilirsiniz. Bu çok kötü olur. O zaman Belediye bırakın memuruna, çöpçüsüne maaş ödeyemez duruma gelir.”

“OSMAN AYDIN YANLIŞ YAPTI”
Osman Aydın’ın şişeleme fabrikasını kurmakla büyük yanlış yaptığını söylüyor Yazgılı.
“Belediye Başkanı olduğu dönemde kendi şirketine 40 tane pınar alacağına Belediyeye 20 tane pınar alsaydı başka olurdu” diyor
“O zaman Şişelemenin kapasitesi ve geliri artardı. O, bunu yapmadı, kendi su fabrikasını kurdu. Belediye sınırları içersine kursa belediyeye vergi verecekti. O vergiyi vermemek için fabrikayı Belediye sınırı dışına kurdu ve vergiden kurtuldu. Başkanlığı döneminde hizmetini verdi ve kanalizasyonu yaptı; tamam. 12 yıllık Başkanlığı döneminde onu bari yapsın. Diğer yandan şişeleme fabrikasını kurmakla yanlış yaptı. Kurdun madem Çine’ye kur o fabrikayı. Çine’ye kur da bir faydası olsun; harcını alsın belediye; öyle yapmadı ve yanlış yaptı.”

(BU ÇALIŞMA ÇİNE BELEDİYESİNİN KATKILARIYLA HAZIRLANMAKTADIR)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.

Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.