Çine Belediyesi tarafından Kuvay-i Milliye Parkı’nda gerçekleştirilen ‘’Cumhuriyetin dünü, bugünü ve yarını’’ adlı söyleşide Çinelilerle buluşan Türk Toplum Bilimcisi Profesör Emre Kongar, Türk İslam tarihinde dünyayı değiştiren iki dahiden birisinin Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmed, diğerinin ise Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul fethi ile Türklerin dünyaya hakim olduğunu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kimsenin inanmadığı ve 'olamaz' dediği Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin nasıl kurulduğunu anlattı.

Kuvay-i Milliye Parkı’nda Çinelilerle buluşan Türk Toplum Bilimcisi Profesör Emre Kongar, okumanın faydalarına değindi, insanların günümüzde gazete dahi okumadıklarını ve televizyonda saçma sapan kişilerin söylemlerine inandıklarını ifade etti. Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer, Kongar'ın kitaplarını Çinelilere dağıttı, Çineliler Kongar'dan imza alabilmek için kuyruk oluşturdu. Emre Kongar, geçmiş medeniyetler, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyet'inin kurulumunu anlatırken, birçok bilinenin yanlış olduğunu belirterek, Çinelilere şöyle seslendi:

"BİR SÜRÜ GERİZEKALI"

"Biz neyiz, 3. Ortadoğu ülkesi mi? Az gelişmiş bir ülke mi? Batı ülkesi mi? İslam aleminin bir ülkesi mi? Avrupa Birliği ülkesi mi? Buradan bakınca Batılı bir ülke görüyorum, ama İstanbul Fatih'ten bakınca kendimi Irak'ta Şam'da gibi görüyorum. Ben şimdi hepinizi sarsacak bir cevap vereyim. Türk İslam tarihinde iki dahi var. Bu dahiler insanlık tarihini değiştirmişler. Biri Fatih Sultan Mehmet, diğeri Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u aldığında Osmanlı İmparatorluğu bilinen bütün dünyanın egemeni oluyor. Avrasya'ya hakim oluyor. Peki, Avrasya'nın kan damarları, sinir uçları nedir. Avrasya'yı canlı tutan yaşatan, ipek ve baharat yolu, yani ticaret, yani Doğu Batı ticaretidir. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u alınca dünyanın hakimi oluyor. Bir sürü gerizekalı Osmanlı'yı olmadığı kadar yüceltir, bir sürü gerizekalı da olmadığı kadar batırır, neden, çünkü bugünden bakarak. Adam ırkçı Türkçüdür derki kahrolsun Osmanlı Türk değildi, Türkü aşağılamıştı. Bu doğru o dönemde dünyada ırkçılık yok. Hristiyan, Müslüman falan var.

"EN BÜYÜK HATA, BUGÜN İLE DÜNE BAKMAK"

Ya da Osmanlı o kadar muazzamdı falan Yahudilere kucak açtı. O dönemde insan hakları yok. Katolikler, Osmanlı'ya düşman. Düşmanımın düşmanı dostumdur diyerek Yahudilere kucak açtı. Tamamen politika. Ancak, Yahudiler, kız alamazdı, at sahibi olamazdı. En büyük hata bugünün inançları, ideolojisi ve siyaseti ile düne bakmak. Emperyalizm kötü bir şey herkes ittifak bu konuda. Bazıları Osmanlı bizim atamız diye emperyalist değildi diyor. Yahu kılıcı kuşanıyor, savaşıyor, kelle kesiyor, toprak alıyor, haraca bağlıyor, emperyalizmin bundan daha saf hali olabilir mi? Ortaçağda emperyalizm var, bütün imparatorluklar emperyalist. Osmanlı o dönemin egemeni olunca rahatlamış peki kim köşeye sıkışmış? Avrupa. Hangi köşeye sıkışmış Atlantik köşesi, Portekiz ve İspanya. Avrupa'nın Doğu'ya ulaşması lazım. Ters yoldan gideyim derken, Amerika'yı keşfetmiş. Dünya değişmiş, koşullar değişmiş. Fatih Sultan Mehmet'in Avrasya'ya hakim olmasından sonra Avrupalılar Amerika'yı keşfedip sonunda sanayi devrimini yapınca Osmanlı hala uykuda, ne zaman uyanıyor. Batının üstünlüğünü nasıl anlıyor. Tanzimat Fermanı'nın çıkarılmasına sebep olan şey nedir. Yenilgiden anlıyor. İlk kim anlıyor, padişah anlıyor. Benim iman dolu göğsüm var, yeniçerim de var, ben neden yeniliyorum diyor. Batılılaşmayı 3. Selim getirdi, o fark etti.

"ATATÜRK'Ü, SİZE DOĞRU DÜZGÜN ANLATMIYORLAR"

Size Atatürk'ü doğru düzgün anlatmıyorlar. Kurtuluş Savaşı'nı da anlatmıyorlar. Amerika keşfinden sonra Osmanlı zayıflamaya başladı. Zayıfladıkça yenildi. 1. Dünya Savaşı'na girdi. O zamanki yandaş medya manşetleri şöyle, Osmanlı Batıyor bizi ancak Mısır'ın pamuğu, Bakü'nün petrolü kurtarır. Bunlar için sokuyorlar Osmanlı'yı savaşa. Sahtekarlıkla sokuyorlar İttihatçılar sahtekarlıkla o Goben ve Breslau gemileri geliyor falan bakarsınız ve yeniliyor. İşgal ediliyor. Bu sefer yenen, yenmekle kalmıyor resmen askerini İstanbul'a Ege'ye askerini koyuyor. 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK: HERKES BİZE DELİ DİYE BAKIYOR

Kurtuluş Savaşı'nın örgütlendiği Anadolu 95 yaşında şeker hastası, kanserden ölen yok olmuş çürümüş bir yapı bunu anlayacaksınız önce. İşgal edilmiş, bitmiş. O yapıda Atatürk halk ile birlikte direniş örgütlüyor. Yok böyle bir şey. Mümkün değil. Yenen ülkeler Fransa, İngiltere, İtalya dünya hakimi devletler askerleriyle gelmiş, mağlup olmuş ülke topraklarında savaş başlıyor. Yunanlılara diyorlar ki gidin bin yıllık hesap için topraklarınızı geri alın, ana vatanınızı Türklerden kurtarın. Doğuda ve kuzeydeki Ermenilere gidin topraklarınızı Türklerden geri alın diyorlar. Ermeni olayı soykırım değildir. Muhakkak ki bir katliam var o sırada Türk, Kürt ayrımı yok. Ermeniler Müslümanları kesiyor. Müslümanlar da Ermenileri kesiyor. Osmanlı Ermenilerin topunu daha sonra Suriye'ye sürgün ediyor. Bu yüzden Suriye'de Ermeni çok. Soykırımla ilgisi yok savaş var ve o dönemde zaten soy kavramı yok. Bu Mustafa Kemal Atatürk din düşmanıdır, padişah düşmanıdır, diye Şeyh-ül İslam fetva yayınlıyor. Burası Kuvay-i Milliye, Kuvay-i İnzibatiye diye halifeci güçler Kuvay-i Milliye'ye saldırıyorlar böyle bir savaşın kazanılma ihtimali yok, tarihte böyle bir şey yok. Kemal Atatürk diyor ki kendisine inanmayanlar için 'haklılardı, herkes bize deli diye bakıyordu. Yaptığımız iş gerçekten akıllara sığacak bir iş değildi.' O yüzden kendisine karşı gelenlerin hepsini daha sonradan affetmiştir. Bunu çok iyi anlamanız lazım.

"DİNCİLER DE YANLIŞ, LAİKLER DE ABUK SABUK ŞEYLER YAPIYORLAR"

Şimdi geliyoruz öbür tarafa, bugünlerin sebebine geliyoruz. 1923'te Cumhuriyet ilan edildi, savaş kazanıldı. O günlerde Anadolu'da yaşayan halkı 11 milyon. Şuan İstanbul nüfusundan daha da az bir nüfus. Bunların hepsi kılıç artığı. Kadınlar, çocuklar, gaziler, yarısından fazlası hasta. Okuma yazma oranı yüzde 10, bunların yarısı Ermeni, Rum ve Yahudi. Şimdi o sırada düşmanı yenmiş, padişah kaçmış yeni devlet kuracak. Her şeyimiz yanlış, dincilerde yanlış, laiklerde abuk sabuk şeyler yapıyorlar. Kurtuluş Savaşı’nı yapan komutanların hepsi vatansever kahraman komutanlardır. Şunu hiç unutmayın, en dincisinden en padişahçısından en Atatürkçüsüne kadar ki Atatürkçüsü de yoktur, bunların içinde İsmet Paşa hariç o Atatürk'ün seviyesinde de değildir, ama yardımcısı gibidir. Hiçbiri Cumhuriyetçi değildir. Hepsi bütün o kahraman komutanlar hilafetçidir. Bunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Onların hilafetçi olmaları kahramanlıklarına gölge düşürmemeli. Mesele yeni cumhuriyeti kurmaya gelince kavga çıkıyor. Hamidiye kahramanı Komutan Rauf Orbay diyor ki namuslu adam, gırtlağımdan halifenin lokması geçti ben halifeye nasıl ihanet ederim. İçlerinde bir tane tarihin akışına uygun yeni devlet kurmayı planlayan bir insan var, Mustafa Kemal Atatürk. Mareşal Fevzi Çakmak, Atatürk'ten rütbeli ve komutanı ve halifecidir diyor ki 'Kemal haklı' onun yanında duruyor.

"BURASI TÜRKİYE CUMHURİYETİDİR"

Mustafa Kemal Atatürk bütün devrimleri yaparken bir yanında Ankara Müftüsü Börekçi Zade Rıfat hoca, bir tarafında Mareşal Fevzi Çakmak vardı. Yeni devlet kurulurken Atatürk'e Müslüman ülkelerden destek almak için halife ol diyorlar. Halifelik, Müslümanların temsilcisidir şimdi Türkiye'de kim temsil ediyor meclis. Meclisi başkan temsil ediyor. Atatürk diyor, 'dine dayalı egemenlik bitmiştir.' Dinbazlar hala Atatürk'ü affetmiyorlar. Dindarlara lafımız yok. İkinci bir olasılık ise o sırada yükselen değer ırkçılık, Almanya'da German ırkı yüceliyor. Hayır diyor ırkçı, faşist olmayacağız. Üçüncü olasılık komünist bir ülke, Türkiye Kurtuluş Savaşı esnasında yardım aldığı tek ülke Rusya, silah ve para yardımı yapıyor. Atatürk bu halk ile komünizm olmaz diyor. En inanılmaz şeyi yapıyor. 'Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir, ben de Cumhurbaşkanıyım' diyor ve şapkayı geçiriyor. Ve o zaman cumhuriyetin hiçbir kurumu da yok. Osmanlı'dan gelme belli kazanımlar var ama çok şey. Ankara garına gidiyorlar, İstanbul trenini karşılamak üzere kravatlı insan inince dışişlerinde memurluk öneriyorlar.

"DEMOKRASİ NASIL OLUŞTU?"

İkinci bir ülke yok ki ihtilali yapan Kurtuluş Savaşı'nı yapan kadro baştayken serbest seçimlere izin versin muhalefet seçim kazanıp, iktidara gelsin. İkinci bir örneği yok. İsmet Paşa, kendi menfaati için, ülkeyi yerinde tutmaya, geri çekmeye çalışan değil kendi iktidarını yok etme uğruna Türkiye'yi ileri taşımak isteyen liderdir. İsmet Paşa, demokratik bir ülke olsun diye tek adamlığını feda ediyor. Bu günlere bakın, İsmet Paşa'yı düşünün. Milli Şef, aşağı iniyor. Bu adama hala saldırıyorlar. Evet, paranın üzerine kendi resmini koyuyor, Atatürk'ten sonra boşluk olmasın diye. Daha uygar ve çağdaş olsun diye. Muhtemelen bilmiyorsunuz. Demokrasi nasıl oluştu. Atatürk istedi diye demokrasi olur mu olmaz. Sermaye sınıfı lazım. Avrupa'nın Amerika'yı keşfinden sonra palazlandırdığı burjuva sınıfı lazım. Fransız Devrimi bunu yapmış. Atatürk bunu görüyor. Sermaye sınıfı geliştikçe ne çoğalıyor sermayedar ve işçi. İşçi 18 saat çalışıyor, havasız kalıyor. Ne istiyor hava, kadınını, çocuğunu yanında istiyor. Demokrasi böyle kuruluyor. Türkiye'de sadece Koç ailesi var, tek başına Cumhuriyet. Bu kesim Egeli, Menderesçidir. Menderes ilk seçimlerde işçi haklarını vereceğiz diyor. Hiçbir şey vermiyor. İkinci seçimlerde oyu artıyor, neden? Bir bakıyor işçi yok. Bunlar köylü. Kur'an, ezan, bayrak, vatan, millet, şıh, şey hot toparla ve maalesef demokrasi tahrip oluyor. Kendi muhalefetini eziyor. Ordu müdahale ediyor, film kopuyor. Bence asılmaları bir cinayettir. 3 cinayet ile Türk siyaseti kana bulanıyor ve kan davası yaşatıyorlar.'' (OSMAN YURTTAŞ)