Çine Müftülüğü tarafından organize edilen ‘’Seyit Onbaşı’’ isimli tiyatro oyununa, Çineliler büyük ilgi gösterdi. Çanakkale Zaferi’nde 276 kiloluk mermiyi tek başına sırtlayarak, düşman ordusuna ait Ocean Savaş Gemisi’nin denize gömülmesini sağlayan Seyit Onbaşı’nın hikâyesi, 7’den 70’e herkesi ağlattı.

(DİĞER FOTOLAR İÇİN FOTONUN ÜZERİNİ TIKLAYIN)

Çine Belediye Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyunu, AK Parti Çine Teşkilatı Başkanı Mehmet Tosun, Çine Belediye Meclis Üyeleri, Çine Müftüsü Feyyaz İdin, Çine İlçe Milli Eğitim Müdürü Şakir Sait Üstündağ, Çine Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Metin Uyar ve çok sayıda Çineli katıldı. İzmir - İsmail Gülnar Tiyatrosu tarafından sahnelenen Seyit Onbaşı’nın hikâyesi, duygulu anlara sahne oldu. Seyit Onbaşı’nın hikayesini izleyerek Kurtuluş yıllarını hatırlayan Çineliler, gözyaşlarına hakim olamadı. Etkinlikte ayrıca Kur’an da okundu.

"ÇANAKKALE ALLAH'TAN BAŞKA HİÇBİR GÜCE BOYUN EĞMEME İRADESİDİR"

Etkinlikte konuşan Çine İlçe Müftüsü Feyyaz İdin, Çanakkale’nin ne demek olduğunu şu sözleriyle anlattı:

“İslam’ın izzet ve şerefini koruyan askerlerimiz, Müslüman’ın haysiyetine onuruna ve mabetlerimize namahrem ellerini değdirtmediler, şehadetleri dinimizin temeli olan ezanlarımızı susturmadılar. Hiçbir zaman geri çekilmediler. İman dolu göğüslerini siper ettiler. Allah’ın yardımıyla büyük zafer kazandılar. Dünyaya savaş hukukunu öğrettiler, yeri geldi düşman askerini sırtında taşıdılar. Savaş ortamında bile insanlığın ölmediğini tüm dünyaya gösterdiler. Çanakkale hürriyettir. Çanakkale Allah’tan başka hiçbir güce boyun eğmeme iradesidir. Çanakkale, her şehitte bin kere dirilmektir. Çanakkale, anaların duası, eşlerin hasreti, çocukların yetimliğidir. Çanakkale, annesi kadar aziz bildiği vatanına namahrem eli değmemesi için, vatan, din, namus uğruna canlarını mallarını kanlarını adamış yiğitlerin yazdığı bir destandır. Çanakkale, ayağında postalı, sırtında ceketi, mermisi olmayan Mehmetçik’in dönemin en teknolojik ve donanımlı ordularına karşı ‘Çanakkale geçilmez’ dedirten zaferidir. Bu zaferin kazanılmasında 15-16 yaşlarında liseli gençlerimiz, üniversiteli gençlerimizin büyük rolü olmuştur. Hepsini bu savaşta kaybetmişizdir. O sene birçok lise son sınıf öğrencilerinin tamamı şehit olduğu için mezun verememiştir. Türkü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Arap’ı, 250 bine yakın şehit vermişiz, İslam’ın asil bayrağı yere düşmesin şanlı bayrağımız yere düşmesin diye binlerce şehit vermişiz, binlerce de gazimiz kalmış. Her ay 29 bin, her gün 976, her saat 40 tane Mehmetçik’in şehit düştüğü bir savaş olmuş ama her türlü olumsuzluğa rağmen Mehmetçik’imizin al kanıyla kazandığı bir zafer olmuştur. Rütbelerin en üstü şehitlik rütbesidir. Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenler değil elbette, Çanakkale’yi Çanakkale yapan o gelenleri karşılayan asil ruhtur. O öyle bir ruh ki çelik ve barut, azmin inancın ve imanın karşısında yenik düşmüştür. Ben esir yaşamaktansa hür ölmeyi, özgür ölmeyi eylerim diyen bir ruhtur. Çanakkale maneviyatların çarpışmasıdır. Zira maneviyatı kuvvetli ve imanı sağlam olan her zaman kazanmıştır.” (OSMAN YURTTAŞ)