
Aydın Eski Belediye Başkanı Hüseyin Aksu, tvDEN ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Emin Aydın’la Baş Başa’nın konuğu oldu. Aydın Ovasının kanalizasyon atıklarıyla perişan bir hale geldiğini ifade eden Aksu, “Yalanla dolanla bir yere varılmıyor. Burada halkın sağlığı söz konusu. Bu çok önemli bir konu. Bir taraftan jeotermalciler, bir taraftan Büyükşehir Belediyesinin ASKİ'si, bu ovayı perişan ediyor" dedi.
Geçtiğimiz günlerde tvDEN haber ekibiyle birlikte canlı yayında, Efeler'deki kanalizasyon atıklarının kurutma kanallarına aktığına dair önemli bilgiler ve kanıtlar paylaşan Aydın Eski Belediye Başkanı Hüseyin Aksu, Aydın Ovasının vahim bir hale geldiğini anlatmıştı. Aksu'ya ise ASKİ Genel Müdür Vekili Hakan Olgaç yanıt vermişti. Aksu, yaşanan süreci ve Aydın Ovası'nın son halini Baş Başa'da değerlendirdi.
"BÜTÜN KURUTMA KANALLARINI FOSSEPTİKLE DOLDURMUŞLAR"
Bütün kurutma kanallarının fosseptikle doldurulduğunu söyleyen Aksu, “Aslında ses ve soluk var. Sizin haberlerinize ve benim paylaştığım bu iş birliği önerilerine. Aynı zamanda Aydın Ovası’nın içine düştüğü bu vahim durumu önlemek için ortaya koyduğumuz projelere karşı bir cevap var. Sayın Çerçioğlu tarafından ve ASKİ'den gelmiyor belki ama onların görevlendirdiği meşhur troller saldırı halindeler. Biz Mimar Sinan Mahallesi'ni kurduk, o zaman oradaki nüfus çok azdı. Kadıköy yoluna kadar götürdük kanalizasyon kollektörünü, oraya bir terfi merkezi kurduk ve arıtma tesisine pompayla bastık. Bir gram suyu ovaya vermedik. Sizin zamanınızda niye yapmadınız sorusunun cevabını vermek zorundayım. Troller vasıtasıyla böyle bir algı yaratılıyor. Pompayla arıtma tesisine kanalizasyon sularının basılmasının nedeni, şehrin batısının deniz seviyesinden düşük olmasıdır. Bizim arıtma tesisimizde Denizli tarafında ve daha yüksek. Dolayısıyla kanalizasyon oraya kendiliğinden akmadığı için bir pompayla basıyorduk. Siz bu pompayı söküp atmışsınız,kanalizasyonu olduğu gibi Devlet Su İşleri'nin (DSİ) kurutma kanallarına vermişsiniz, o kanallara o pis su girdikten sonra DSİ bakımda yapamıyor. O pis suyun etkisiyle kargılar,almış yürümüş. Gözümüzle gördük, isteyen herkesi resmi kurumlar ve hukuki merciler dahil isteyen herkesi o bölgeye götürürüm. Bütün kurutma kanalları adeta birer fosseptiğine dönüşmüş vaziyette. Ovanın içindeki bütün kurutma sistemini fosseptikle doldurmuşlar" dedi.
"BU OVAYI PERİŞAN EDİYORLAR"
Jeotermalciler ve ASKİ'nin Aydın Ovasını perişan ettiğini dile getiren Aksu," Yalanla dolanla bir yere varılmıyor. Bu halkın sağlığı söz konusu. Bu çok önemli bir konu. Bir taraftan jeotermalciler, bir taraftan büyükşehir belediyesinin ASKİ'si, bu ovayı perişan ediyor. Siyasi trollük artık meslek haline geldi. Bazı insanlar bundan besleniyorlar. Siz Aydın'ın bütün kurutma kanallarını fosseptiğe çevirmişsiniz, ağzına kadar pislik dolu yani burnunuzun kemiği, direği kırılıyor artık kokudan. Böyle bir nokta, iki nokta, beş nokta değil,tamamı dolu. Bunu gündeme getirdik diye biri çıkıp diyor ki, jeotermali niye gündeme getirmiyorsun o zaten 30 senedir akıyor, sen kimi savunuyorsun? Bu ovada bizler yaşıyoruz, bu ovaya zarar veren, bu topraklara zarar veren, bu doğaya, burada yaşayan insanların sağlığına zarar veren herkesi gündeme taşırız, hiç kimseyi ne siyaseten kollarız ne de göz yumarız" diye konuştu.
"AYDIN OVASI BÜYÜK BİR KAOS VE BUNALIM İÇERİSİNDE"
Büyükşehir belediyesini ve ASKİ'ye eleştirilerde bulunan Aksu," Fark ettiklerimize razıyız, hiç olmasa fark ediyoruz ve bir tepki oluşuyor. Fark etmediğimiz şeyler var. Burada boşaltılan her kanalizasyon atıkları gidiyor kurutma kanallarını dolduruyor, yeraltı sularını kirletiyor, Menderes Nehri'ni kirletiyor. Menderes Nehir ise şuanda kurumuş durumda. O kanalizasyon atıklarıyla sulanan tarlalarda yetişen ürünler, insan sağlığını tehdit ediyor. Bu zincire çok dikkat etmemiz lazım. Türkiye'de 28 tane akarsu havzası vardır, DSİ'de buna göre örgütlenmiştir. Bu 28 havzanın içerisinde Büyük Menderes Havzası çok önemli, çok münbit, çok verimli yani hiç göz ardı edilmeyecek her birini ikiye ve üçe katlayacak kadar büyük ekonomik değerler yaratacak bir havzadır. Bu havzanın esas gövdesi Aydın ilindedir. Şu Aydın Ovasının içinde bulunduğu büyük kaos, büyük bunalım ve büyük kirliliğe karşı yaptığınız eğer buysa pes doğrusu" diye konuştu.
"KİRLİLİĞİN SEBEBİ NE ?"
Aydın Büyükşehir Belediyesine iş birliği teklifinde bulunan Aksu," Halen aynı teklifi tekrar ediyorum, gelin şu 'Mençek' projesini birlikte ele alalım.Bütün halinde almak istemiyorsanız gelin sadece Tasbatan mevkiinde kurulacak olan 21 senedir devletin arşivlerinde bekleyen Aydın Efeler'in İncirliova dahil, ileri arıtma tesisinin yapımı için harekete geçelim. 5 sene önce yine böyle bir yoğun biçimde talepte bulundum, dikkate almadılar. Karşılığında hep düşmanlık yaptılar. Bizim şikayetlerimiz üzerine büyükşehir belediyesine milyonlarca lira cezalar yazıldı. Gündemden çıkartmak için bir kaç hafta dediler ki, ileri arıtma tesisini yapacağız. Gittiler geldiler, dediler ki burası tarım alanı olduğu için bakanlık izin vermiyor. Yapmayın bu tür gerçekdışı iddiaların arkasına sığınarak iş yapmayışınızı savunmayın. Hiçbir yerde tarım alanı olduğu gerekçesiyle arıtma tesisinin yapılmasına geçit vermeyen bir bakanlık olmadı. Bizim öngördüğümüz arıtma tesisi yapılsın dediğimiz noktada şuanda büyük bir jeotermal santrali var. Menderes Nehri'nin kirliliği yüz ise bunun ne kadarı büyükşehir belediyesi ve ASKİ'nin kanalizasyon atıkları ve katı atıklar yüzde kaçı oradan geliyor, yüzde kaçı jeotermalden geliyor ? bununla ilgili bilimsel bir araştırma tam olarak yapılmamış. Ben epeyce bir literatür taraması yaptım ve bununla ilgili bir araştırmaya rastlamadım. Ancak kendi yapabildiğim kısıtlı olanaklı tespitlerle eğer şuandaki jeotermal üretiminin kontrolsüz biçimde deşarj ettiği sular ve havaya saldığı sülfürik asidin etkisi yüzde 20 oranında. Yani bu kirliliğin 5'te birini jeotermalciler getiriyor, 5'te dördünü maalesef ASKİ ve Büyükşehir belediyesinin yatırım yapmaması sonucu ortaya çıkar" ifadelerini kullandı. (MERVE YAVAŞ)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.