Çine Belediyesi tarafından düzenlenen ve örgütlenmenin öneminin anlatıldığı panelin konuşmacıları, çiftçileri kooperatifleşmeye davet etti

Çine Belediyesi'nin gerçekleştirdiği 'Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerin ve Küçük Tarım İşletmelerinin Sürdürülebilir Kalkınma Açısından Önemi' konulu panelde çiftçilere seslenen konuşmacılar, 'Birlikten kuvvet doğar’ mesajı vererek kooperatifçiliğin önemine değindi.

Çine Belediye Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Kara'nın yönettiği panele Köy-Koop Merkez Birliği Genel Başkanı Yakup Yıldız, Hay-Koop Denizli Bölge Birliği Başkanı Mehmet Varol, Tüketim Kooperatifi Merkez Birliği Genel Başkanı Yakup Esen, Proje Danışmanı Evren Uygur, Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, oda başkanları, mahalle muhtarları ve çiftçiler katıldı.

"GERİ KALMIŞ ÜLKELERDEKİ İNSANLAR, KOOPERATİFLERDEN SOĞUTULMAK İSTENİR"

''Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerin ve Küçük Tarım İşletmelerinin Sürdürülebilir Kalkınma Açısından Önemi' konulu panelin başkanlığını yürüten Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Kara, şunları söyledi: ''Çiftçi ne durumda, baktığımız zaman üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında çok büyük bir fark var. Siz bunu benden daha iyi biliyorsunuz. Dünyada kooperatifler, krizlerden kurtulmak için can simididir. Fakat geri kalmış ülkelerde kooperatifçilik, sosyalist, komünist gibi farklı görüşler ile insanlardan soğutulmak isteniyor. İnsanların işine gelmiyor. Çok önemli pazarlama sorunu var. Niye insanlarımız bir araya gelemiyor? Getirmiyorlar ki. Kalkınma sadece tek başına bir şey ifade etmez. Sürdürülebilir olması şarttır. Dünyanın en kaliteli ürünlerini üretsek bile sürdürülebilir olmazsa bir şey ifade etmez. Doğal yaşamı bozmadan sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Gelecek nesillere yeniden yapılanma ile tarımsal kalkınmayı transfer etmekle hükümlüyüz. Bir de insanda kültürel altyapıyı oluşturmalıyız. Bunu oluşturmaz isek sürdürülebilir kalkınma mümkün olmayacaktır. Bir örnekle açıklamak gerekirse; sen, odun ihtiyacın var diye portakal ağacını kesmeyeceksin. Bir örnek de şu şekilde; bir gün pirinç satmak isteyen köylülerle kooperatif kurduk. Pirinçlerini satmaya başladılar. Burunları kalktı, şapkalar yana indi, 'Pirinç bitti, ne yapacağız' dediler,'Sakın hileye başvurmayın' dedim. Bir gün geldiler, 'Biz sorunu hallettik' dediler. 'Nasıl' dedim, 'Tosya’ya gittik, pirinç aldık, bizim çuvallara koyup sattık' dediler. Şimdi böyle olursa sürdürülebilirlik olabilir mi? Olmaz.”

"BİR YERLEŞİM YERİNDE 3 KOOPERATİF OLMAZ"

Köy-Koop Merkez Birliği Genel Başkanı Yakup Yıldız, “Küçük tarım işletmeciliği denildiğinde ilk akla gelen şey topraktır. Üretici ürününü maliyetinin üzerinde satabiliyor ise burada sürdürülebilirlik olur. Kazancı maliyetinin altında kalırsa olmaz. Ürettiği üründen kar elde edemeyen üretici, o işi yapmak istemez. Bu kişiler yeni iş kolları arayışına girer. Küçük işletme sahiplerine sahada yapılan uygulamalar verimsiz kalıyorsa bunları söylemekten çekinmemeliyiz. Yıllardır Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kurumu, fakir ailelere destek amaçlı projeler üretiyor. 'Şartlar nedir' diye sorulduğunda, 'Sosyal güvencesi olmayacak, şusu olmayacak' deniliyor. Bu arkadaşlarımız kendilerine bakamaz iken iki hayvana nasıl bakacak. En az 4, 5 hayvanı olmalı ki karınları doysun. En sonunda kişi başına 4 hayvana çıktı bundan iki sene öncesinde, bizim de katkılarımız ile. Dedik ya tarımda insanlar çalıştıkları zaman ekonomik olarak kazanıyorlar ise devam eder. Devam edemezlerse göç başlar. Şu anda en büyük sıkıntı göç. Genç arkadaşlar köylerde yaşamıyor. Bu insanlar neden göç ediyor. İnsan doğduğu topraklardan göç etmeyi düşünür mü? Büyük şehirlerde çare arıyorlar. İnsanlar hayal kırıklığına uğruyor. Elektrik ücretleri çok fazla. Tarladaki elektrik ücreti ile sanayideki elektrik ücreti arasında değişen bir şey yok. Elektrik faturalarına bakın, şu vergi, bu vergi, verginin de vergisi var. Üretiyoruz, alın terimizi ortaya koyuyoruz. Ürünlerimizin karşılığını alamıyoruz, almak istiyorsak kooperatifçiliğe yönelmeliyiz. Muhalefeti destekliyor, iktidarı eleştiriyor zannetmeyin. Kesinlikle öyle bir şey yok. Bakın bir köy var 3 ayrı kooperatif var. Bu böyle olmaz, böyle oluyor ve köyün bütçesi 3’e bölünüyor. Bir köyde bir tane çok amaçlı bir kooperatif olmalı. İkincisine izin verilmemeli” dedi.

"İNSANLAR ŞEHİRLERE GÖÇ EDİYOR"

Dünyada gıda ve suya ulaşımın günden güne zorlaştığını kaydeden Hay-Koop Denizli Bölge Birliği Başkanı Mehmet Varol, şu ifadeleri kullandı: ''Tarım, küresel sermayeye emanet edilemeyecek kadar önemli ve stratejik bir sektördür. Çünkü dünya nüfusu hızla artarken, insanların beslenebilmesi için gıda ve suya erişimi zorlaşıyor. Dünyada savaşlar çıkacak ise bunun adı ‘gıda ve su savaşları’ olacaktır. Aile çiftçiliği hem kalkınma hem de kalkınmış ülkelerde gıda üretimi alanında en yaygın olarak görülen yapıyı oluşturuyor. Aile çiftçiliği azalıyor. Türkiye’deki çiftçiler asgari ücret alabilmek için tarımdan kopuyor. Bunun sosyal yönleri de var. Köylerde okullar kapanıyor, sosyal tesisler yok, yeterli altyapı yok ve daha da önemlisi, insanlarımızın sosyal güvencesi yok. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde 500 milyonun üzerinde aile, çiftçilikle geçimini sağlıyor. FAO Başkanı Silva, 'Çiftçi aileler hem gıda güvenliğinin sağlanması hem de doğal kaynakların korunması açısından önemlidir' der. Ülkemizde 'Bütçeden tarıma ayrılan gayri safi milli hasıla, yüzde 1’inin altında olamaz' şeklinde amir hüküm olmasına rağmen, uygulamaya bakıldığında 7 yıldan bu yana tarıma ayrılan payın yüzde 0,6 düzeyinde olduğu görülür. Durum böyle olunca küçük aile işletmeleri işi terk etmekte, köy ve kasabalarımız hızla boşalmaktadır. Aktif çalışabilen kooperatif sayımız 7 bin civarındadır. Bu kooperatiflerimizin büyük bir kısmı dikey örgütlenmesini tamamlayamamıştır. Dikey örgütlenmenin tamamlanmaması konusunda bakanlığımızın gayretleri yadsınamaz.''

"72 MAHALLEYE HİZMET VERMEYE HAZIRIM"

Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer, “Çine, verimli arazileri, dünyaca ünlü maden ocakları, aynı zamanda önemli bir turizm yol güzergâhı olan bir ilçedir. Madencilik, yatırımcılarımız tarafında belirli bir noktaya getirilmiştir, peki tarım ve hayvancılıkta aynı değerleri yakalayabiliyor muyuz? Maalesef üzülerek söylüyorum, hayır. Çine, Akdeniz çukurunda en kaliteli zeytinyağına, zeytin ormanlarıyla çevrili ve verimli topraklar bakımından önemli değerlere sahip olan bir ilçedir. Çine Belediyesi olarak ilçede tarıma dayalı ekonomik büyümenin formüllerini bulmak zorundayız. Birleşerek, bütünleşerek büyümek zorundayız. Kooperatifçilik anlayışını çoğaltmak, insanların kafalarındaki kooperatif algısını değiştirmek, güven vermek, ayakları yere sağlam basan omurgalı bir yapıyı oluşturmak zorundayız. İlçemizde daha önce kurulmuş olan ve şu an başkanlığını yaptığım Çine Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Büyükşehir Belediyesi'nin park, bahçe ve refüjlerde kullandığı mevsimlik çiçeklerin üretimini biz yapmaya başladık. Büyükşehir ile 1.5 milyon çiçek üretimi sözleşmesi yaptık. Çine Belediye Başkanı olarak bu projede olduğu gibi 72 mahallede hizmet vermeye hazırım, bizler yönetici olarak bu tür projelerin lokomotifi olmak zorundayız” dedi.

"6 YAŞINDA KOOPERATİFÇİ OLDUM"

Altı yaşından bu yana kooperatifçi olduğunu söyleyen Tüketim Kooperatifi Merkez Birliği Genel Başkanı Yakup Esen, “1956’da bizim köy okulunda kooperatif vardı. Veliler birer lira vererek üye olurlardı. Kooperatiflerin nesi battı anlamadım, kapattılar. Küçük üreticiler ürettiklerini nasıl pazarlayacak? Burada sorun var. Bunu çözmek için kooperatifçiliğe ihtiyacımız var. Sahabe, Hz. Muhammed’e sormuş, 'Biz daha ne kadar mücadele edeceğiz?', Hz. Muhammed demiş ki, ‘İki birden, üç ikiden, dört üçten büyüktür, örgütlenebildiğiniz kadar örgütlenin. Bir kişi iseniz, mesela başbakanla görüşemez sorunlarınızı anlatamazsınız. Eğer kooperatif olarak görüşmek isterseniz, o gün olmazsa size bir tarih verecek ve görüşeceklerdir. Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer Bey’i tebrik ediyorum. Park, bahçe, yol işlerinden başka bu hizmetlere de el attığı için. Onun işi artık çok daha zor. Kooperatifçilik 7-24 hizmet isteyen bir iştir” ifadelerini kullandı. (OSMAN YURTTAŞ)