Çine Halk Kütüphanesi ve Çine Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilen Prof. Dr. Fuat Sezgin ve İslam Bilim Tarihi konulu konferansta Adnan Menderes Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Kemal Ramazan Haykıran lise öğrencilerine bilgiler sundu. Haykıran, Avrupalılar'ın bir çok şeyi Müslümanlardan öğrendiğini söyledi.

(FOTO GALERİ İÇİN FOTOĞRAFIN ÜZERİNİ TIKLAYINIZ) 

Çine Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa Çine Milli Eğitim Müdürü Şakir Sait Üstündağ, Çine Halk Kütüphanesi Müdürü Şenay Hızır, Çine Müftüsü Mehmet Atay ve okul müdürleri ile birlikte lise öğrencileri katıldı. “2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı ve İslam Bilim Tarihi konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Adnan Menderes Üniversitesi Tarih Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Kemal Ramazan Haykıran, Prof. Dr. Fuat Sezgin'in, uzun yıllar süren araştırmaları sonucu İslam Uygarlığının saklı kalmış bilimsel geçmişinin ortaya çıktığını ifade ettiği konuşmasında, Müslümanların birçok alanda dünyaya öncü olduklarını belirtti. İlk kâğıt fabrikasının Müslümanlar tarafından yapıldığını, tarihteki ilk hastanenin Bağdat’ta inşa edildiğini, hastalıkların mikroplar aracılığı ile bulaştığını Müslümanların bulduğunu söyledi.

“MÜSLÜMANLAR BİLGİDEN HİÇ KORKMADI”

Haykıran, “Müslümanlar, dünya tarihinde ilk kez diğer dillerdeki kitapları tek bir dile çevirenler oldu. Avrupalılar sadece İsa’nın kitabında yazan Allah’ın kelamlarını kabul ederek, diğer bilgileri kabul etmedi. Bugün Avrupalıların övündüğü Sokrates ve Aristo gibi bir çok bilim adamımın kitapları yasaklandı, bilgileri kabul edilmedi. Vatigan dünyanın en büyük kütüphanesi olma özelliğine sahiptir, çünkü yasaklanarak toplanan kitaplar orada mahzenlere konuldu. Orta Çağ’da bir devlet diğer bir devleti himayesi altına aldığında vergiye bağlıyordu. Ancak Müslümanlar fethettikleri yerlerde vergi yerine sadece kitapları istiyorlardı. Ve Müslümanlar ‘bütün kitaplar tek bir kitabı daha iyi anlamamız içindir, diyorlardı. Müslümanlar bilgiden hiç korkmadılar. Edindikleri bilgileri kendi kültürlerine katmasını ve kültürlerinde öğütmesini bildiler, bunu başardılar. Müslümanlar ne kadar çok şey bilir isek o kadar iyi Allah’a kul oluruz, dediler. Ve Avrupalılardan çok önce bilim konusunda gelişmeler kaydettiler. Dünya'daki ilk hastanenin Bağdat'ta olması Müslümanların bilimde ne denli ileri olduklarına bir örnektir.” dedi.

“DOĞU İNSANINI CAHİL KILIFINA SOKTULAR”

Batı’nın kendine yetebilen bir coğrafyaya sahip olmadığını belirten Haykıran, “Avrupalılar, coğrafyaları kendine yetebilen bir coğrafya olmadığı için sömürgeciliğe başvurdu. Haçlı Seferleri ile Müslümanları geldikleri topraklara geri göndermeye çalıştılar. Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethi ile artık bunun mümkün olamayacağını anladılar. Haçlı seferleri ile Avrupalılar, bir çok şeyi Müslümanlardan öğrendi. Batı'nın kendi icadı veya çalışması oarak aksettiği bir çok yenilik güneşin doğuşu gibi Doğu'da kendini göstermiştir. Avrupalılar, sabun kullanmayı, günlük hayattaki pek çok hayatı kolaylaştıracak alet ve edevatı Müslümanlardan öğrendiler. Askeri başarı elde edemeyen Avrupalılar, Amerika’yı, Hindistan’ı, Güney Afrika’yı sömürmeye başladı. Oryantalizm ile Doğu insanını kendi hayal ettikleri bir şekilde yeniden şekillendirmek istediler. Doğu insanından aldıkları bilgileri sanki kendileri keşfetmiş algısı yarattılar. Dünyaya da buna inandırdılar. Dünyada bir çok yeniliği yapan ve bilgiye ulaşarak dünyaya ışık tutan Doğu insanını cahil kılıfına soktular. Oryantalizm, emperyalizmin kuruluşunun başlangıcı oldu. Avrupalılar kendilerine üstün ırk dedi, Doğuluları ise bir alt ırk olarak tanımladı” dedi. (OSMAN YURTTAŞ)