20 Nisan 2024, Cumartesi

“Aydın’daki yoğun kokunun sebebi o”

30 Nisan 2021, Cuma 14:33

     


Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, “Aydın merkezde 192 bin nüfus var. 192 bin nüfusun atıkları Aydın garajının karşısında şehrin arıtma tesissisinde toplanıyor. Orada arıtılıyor ama o arıtılma esnasında oluşan hidrojen sülfür gazı arıtılmadan atmosfere salınıyor. Aydın’daki yoğun kokunun sebebi o” ifadelerini kullandı.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk ile Gazeteci Atilla Dağıstanlı, tvDEN ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Emin Aydın’la Baş Başa’nın konuğu oldu. Dernek Başkanı Şentürk, Aydın’da jeotermal kaynaklı kanser vakalarının görülmediğini söyledi.

AYDIN’DAKİ KOKULARIN SEBEBİ NE?

Aydın’da meydana gelen kokuların sebebinin arıtma tesislerinden geldiğini belirten Şentürk, “Aydın’da meydana gelen kokuların iki sebebi var, az miktarda jeotermal ve bol miktarda Aydın’ın arıtma tesisinden kaynaklanıyor. Aydın merkezde 192 bin nüfus var. 192 bin nüfusun atıkları Aydın garajının karşısında şehrin arıtma tesissisinde toplanıyor. Orada arıtılıyor ama o arıtılma esnasında oluşan hidrojen sülfür gazı arıtılmadan atmosfere salınıyor. Aydın’daki yoğun kokunun sebebi o. Ben Alaşehir’de santral işletiyorum, hiçbir yerde duymamışsınızdır bu kokuyu, Manisa’dan duymazsınız, Salihli’den de duymazsınız kokuyu, Germencik’te az miktarda vardır. Germencik’te bugün 10-11 tane santral var. Biz bu rahatsızlığı hissettik, Sayın bakanda bu konuyla ilgili açıklama yaptı. Bununla ilgili yönetmelik çalışmalarına biz destek vererek hızlandırdık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız yönetmeliği yayımladı. 30 Haziran’a kadar ne yapacağımıza dair ölçümlerimizi tamamlayacağız. 30 Haziran’da yılsonuna kadar da arıtma tesislerimize ölçüm cihazlarımı kuracağız, kurmayan tesis ise kapanacak” dedi.

“BELEDİYELERE VERİLEN PARALAR AYDIN’DA KANSERDEN ÖLENLERİN, KİRLENEN TOPRAK VE SUYUN KAN BEDELİ Mİ?”

Dağıstanlı, “Jeotermal enerji fikri zorla gelmedi. Aydın’ın yeraltı zenginlikleri araştırıldı, Aydın’a gidelim biz bunu Aydın’da çıkarırız denildi. Kapitalist sistemin isteği budur. Aydın’a gelindi. Aydın’daki insanlarda bunun içinde olmadıkları için kapitalist sistemin şımarık çocuklarının bir zeytin ağacına, zeytin bahçesine. Dönümüne uçuk kaçık rakamlar vererek satın aldılar ve bu sistem burada işlemeye başladı. Bunun Ufuk Beyle doğrudan bağlantısı yoktur. Ufuk Bey şuanda bana göre, kapitalist sistemin sömürü düzenini Aydın’da işleten temsilcisi konumundadır. Orayı temsil ediyor fakat bizden biri. Bütün suçu kapitalist sistemin Aydın’daki temsilcilerine yüklemiyorum, bundan nemalanan belediyeleri soracağım. Ufuk Beyin temsil ettiği sistemin arkasında oldukça güçlü bir siyasal güç var. Ben şunu merak ediyorum, buradaki bu gücün at oynatmasını, toprağımız, havamızı, suyumuzu kirletmesinin karşısında belediyeler niye ruhsat veriyorlar, ben Ufuk Beye soracağım kaç belediye size ruhsat verdi? Jeotermal firmalarıyla büyükşehir belediyesinin AY Jeotermal diye bir şirketi var. Yoksa onlarda mı bu işe soyunuyorlar. Bildiğim kadarıyla santrali ve kuyusu olan belediyelere para veriliyor. Bu verilen para Aydın’da kanserden ölenlerin, kirlenen toprağın, kirlenen suyun, kirlenen zeytin ve incir ağaçlarının kan bedeli mi?” diye konuştu.

“ARZ GÜVENLİĞİ OLAN BİR SANTRAL KAYNAĞINA AYDIN’IN İHTİYACI VAR”

Şentürk, “Aydın’da jeotermal kaynakları bundan yıllar önce 1979 yılında Maden ve Teknik Aramanın (MTA) Germencik’te açtığı bir kuyuyla keşfedilmiş. Zamanın Valisi Recep Yazıcıoğlu, Aydınlılara ‘aklınızı başınıza alın bu kaynakları değerlendirin’ demiş. 2007 yılında jeotermal kanunu çıkmış, 2008 yılından itibaren de özel sektöre lisanslar verilmeye başlanmış. 2007 ile 2008 yılları arasında özel sektöre ruhsat alma hakkı tanınmadı. Bütün ruhsat alma hakları MTA’ya tanındı. MTA, Aydın’dan Denizli’ye kadar olan bütün jeotermal sahaları kendi adına ruhsatlandırdı, kaynaklarını buldu ve Türkiye’de her yatırımcıya açık bir ihale ile sattı. Bu ihalelerde de bedeller oluştu. Yatırımcılar bu bedelleri ödeyerek ruhsatları aldılar. MTA’nın bugüne kadar vermiş olduğu en derin kuyu bin 500 metreydi. Özel sektör şuanda 4 bin 750 metre kuyular deliyor. Biz MTA’nın Cumhuriyet tarihi boyunca deldiği kuyunun 10 katını geçtiğimiz 10 yılda deldik. Neden jeotermal kaynak? Birincisi jeotermal yerli ve milli bir enerji kaynağımızdır. Jeotermalin alternatifi doğalgaz, kömür ve petroldür. Jeotermal kaynaklardan 7/24 elektrik üretebilirsiniz. Bir güneş ve elektrikten ise 7/24 enerji üretemezsiniz. Kaynağı var oldukça elektrik üretebilirsiniz. Aydın’ın elektriğini bir güneşe veya rüzgâr santraline bağlayamazsınız çünkü onlar çalışmadığı sürece Aydın’ın enerjisini nereden sağlayacaksınız? Arz güvenliği olan bir santral kaynağına Aydın’ın veya Türkiye’nin ihtiyacı var. O zaman şuna karar verecek Türkiye, Rusya’dan, İran’dan ve Katar’dan aldığımız doğalgazla mı elektrik üretelim, Türkiye’nin kömürü son derece düşük kaliteli bunu mu yakalım yoksa Rusya’dan ya da diğer komşu ülkelerden ithal kömür getirip bunu mu yakalım veya nükleer santral yapıp bununla mı üretelim? Bunların içerisinde seçim yapacaksanız benim tercihim milliyetçi gözle bakarak yerli ve yenilenebilir enerji kaynağımızla elektrik üretmektir” diye konuştu.

“İMARLARIMIZIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNU BAKANLIKLARDAN ALIYORUZ”

Belediyeler ruhsat vermeden jeotermal işini yapabileceklerini ifade eden Şentürk, “Belediyeler ruhsat vermeden biz bu işi yapabiliriz. Biz zaten 41 kurumdan izin alıyoruz. Bunların içinde belediye görüşü var, imar alabilmemiz için. Biz imarımızı iki türlü yapabiliyoruz, birincisi yerel veya büyükşehir belediyesiyle ya da bakanlıkla. Biz bu süreci rahat atlatmak için herhangi bir maliyet farkı da yok. Bu eşi yenilenebilir enerji tesisleri için bakanlık yetki almış bizde bu kurum görüşlerini bakanlığa iletiyoruz ve imarlarımızın büyük çoğunluğunu bakanlıklardan alıyoruz. İmar üzerine verilmiş inşaat ruhsatının yüzde 90’ını yerel belediyelerden alıyoruz. Peki, belediye ne yapmak zorunda? Eğer bir yerin imarı varsa sizde yasaya uygun bir plan sunmuşsanız belediye bunu vermek zorunda” diye konuştu.

“AYDIN’DA KANSER ORANINDA BİR ARTIŞ YOK”

Şentürk, “Geçtiğimiz yıl Cumhuriyet tarihi boyunca Aydın’da elde edilen en fazla İncir rekoltesi elde edildi. Biz geçen sene santrallerimizi kapatmadık. Bu dalgalanmalar tamamen iklim koşullarıyla alakalı dalgalanmalardır. Yoksa geçen sene ne oldu da rekolte de rekor kırıldı. Ağaç başına verimlilik artmış, yani ağaç sayısı artarak bu rekor kırılmadı, ağaç başına verimlilikler artarak rekorlar kırıldı. Bizim ne faydamız var, ne zararımız var. Ben Sağlık Bakanlığına Aydın, Denizli, Manisa ve Çanakkale illerindeki Sağlık İl Müdürlüklerine yazılar yazdım dernek olarak. Jeotermal santrallerden kaynaklandığı belirlenen herhangi bir kanser veya sağlık problemi var mıdır? diye sordum. Bana Denizli ve Çanakkale’den cevaplar geldi. ‘Bugüne kadar bu tür bir vaka bize intikal etmedi’, şeklinde cevap geldi. Aydın’da kanser oranında bir artış yok. Türkiye ortalamalarının da altında yer alıyor” ifadelerini kullandı. (SELİME AYDEMİR)







 
Son Eklenen Haberler