2 Mayıs 2024, Perşembe

“Biz Aydınlı olmaktan utanç duyuyoruz”

27 Eylül 2023, Çarşamba 13:19
Son güncelleme: 27 Eylül 2023, Çarşamba 14:38

     


Aydın’ın Çine İlçesi kırsal Topçam Mahallesi sakinleri hem ilçe merkezi ile ulaşımı sağlayan hem de mahalle içerindeki yollarının yapılmamasına teki gösterdi. Muğla Kavaklıdere ile sınır komşusu olduklarını belirten Serkan Acar, “Kavaklıdere Belediyesi’nin yaptığı hizmetleri gördüğümüz için biz Aydınlı olmaktan utanç duyuyoruz” dedi.

Muğla’nın Kavaklıdere İlçesi ile Aydın’ın Bozdoğan İlçesi’ne sınır ve Çine’nin son kırsal mahallesi Topçam’da yaşayan vatandaş, 21. Yüzyılda yaşadıkları sorunların kendilerinin değil, yetkililerin ayıbı olarak nitelendirdi. Aydın-Muğla Karayolu ile mahalleleri arasında kalan ve öncesinde 3 ayrı mahallenin de kullandığı 30 kilometrelik yolun çok tehlikeli halde olduğunu belirten vatandaşlar, mahalle içerisinde araç giremeyen çok sayıda yol olduğunu ifade etti.

"ZOR BİR SÜREÇ BİZİM İÇİN"

Kırksakallar Mahallesi’nden başlayarak Topçam Mahallesi’ne kadar yol üzerindeki köprülerin dar ve kenarlarında korkuluk olmamasından dolayı defalarca kazaların yaşandığını söyleyen Ergün Acar, can kaybı yaşanmadan önlem alınmasını istedi. Mahalle içerisinde de araç ulaşımı sağlanamadığını dile getiren Ergün Acar, "Topçam Köyü Dedeler Mahallesi'nde yaşıyorum. Dutağaçcığı Mevkii’nde yaklaşık 7 - 8 hane yaşamakta, ancak buraya hiç bir şekilde araç ile ulaşım sağlanmıyor. Özellikle kış aylarında yağmur ve kar yağdığında insanların girip çıkması bile imkansız hale geliyor. Öğrenciler okula ulaşımda zorlanıyor, traktörle getiriyorlar bazen eşek ile indiriyorlar aşağıya. Yollarımızın hali içler acısı, toz, topraktan geçilmiyor. Zor bir süreç bizim için" ifadelerini kullandı.

"SÜREÇ HİÇ BİR ŞEKİLDE İLERLEMEDİ"

Yolların yapımı ile ilgili birçok kez belediyeye başvuruda bulunduklarını ifade eden Acar, "Yollarımıza parke taşı döşenmesi için birçok kez Çine Belediyesi'ne başvura bulunduk. Süreç hiç bir şekilde ilerlemedi. Bize parke taşı göndereceklerini ifade ettiler ama yapılan bir çalışma olmadı" dedi.

"BURADA HER HANGİ BİR CAN KAYBI YAŞANMADAN YETKİLİLERDEN HİZMET BEKLİYORUZ"

Acar, mahallede tehlike saçan bir diğer konunun bakımsız ve demir korkulukları olmayan köprüler olduğunu ifade etti. Acar konu hakkında, "Köprülerimizde korkuluk yok, sadece beton şeklinde yapılmış ve bırakılmış. Yolumuz dar olduğu için iki araç yan yana geldiğinde bazen maddi hasarlı kazalar meydana geliyor, araçlar köprüden aşağı düşüyor. Bu konu hakkında da yetkili kişilerden destek bekliyoruz. Biz burada her hangi bir can kaybı yaşanmadan yetkililerden hizmet bekliyoruz. Bunların yapılması için her yere başvuru yaptık, ancak geri dönüş alamıyoruz" dedi.

“HER SAĞLIK SORUNU YAŞANDIĞINDA YATAĞAN’A GİTMEK ZORUNDA KALIYORUZ”

Topçam Mahallesi sakinlerinden Ali Acar, oğlunun yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle hastaneye yetiştirmekte güçlük çektiklerini ifade ederek, “Yollarımızda ilgili olan şikayetleri daha önce Çine Belediyesi’ne bildirdik. Timuçin ve Salih başkanın da bilgisi var. ‘Yapacağız’ diyorlar ama hiçbir değişiklik yok, ulaşım sıkıntısı çok. Oğlum Ergün Acar geçtiğimiz günlerde kalp krizi geçirdi, onu da Çine’ye ulaşım zor olduğu için Yatağan Devlet hastanesine ulaştırabildik. Buradan Çine’ye ulaşımımız çok sıkıntılı. Her sağlık sorunu yaşandığında Yatağan’a gitmek zorunda kalıyoruz, ambulans en fazla Kırksakallar Mahallesi’ne kadar geliyor. Biz de hastamızı önüne kadar götürmek zorunda kalıyoruz. Ambulans bize müdahaleye girinceye kadar biz kendi imkanlarımızla daha hızlı bir şekilde ulaştırmış oluyoruz hastamızı” ifadelerini kullandı.

“CENAZEMİZ OLDUĞUNDA CENAZEMİZİ ARAÇLA DEĞİL, SIRTIMIZDA GÖTÜRMEK ZORUNDA KALIYORUZ”

Yetkililerin kendilerini sadece seçim zamanı oy istemek için hatırladığını söyleyen Serkan Acar, seçim zamanı değil her zaman hatırlanmak istediklerini ifade etti. Cenazelerini sırtlarında taşımak zorunda kaldıklarını ifade eden Acar, “Çine, Bozdoğan ve Kavaklıdere arasında kalan köyümüz yollarımızdan dolayı çok büyük sorunlar yaşıyoruz. Bir cenazemiz olduğunda cenazemizi araçla değil, sırtımızda götürmek zorunda kalıyoruz. Yollarımızın yapılmaması halkımıza büyük bir sıkıntıya sebebiyet veriyor. Yetkililer bizi sadece seçim zamanlarında oy istemek için hatırlıyor. O zaman vaat çok oluyor, dile getiren çok oluyor. Biz sadece seçim zamanında hatırlanıyoruz ama bunu istemiyoruz. Yazıktır, günahtır. Eğer burası Aydın bölgesi değil, Yunanistan bölgesi ise biz de bilelim. Neden hizmet alamıyoruz? bunu sorguluyoruz. Biz yeriniyoruz Kavaklıdere bölgesinde AK partili belediyelerin yaptığı hizmetler ortada. Kavaklıdere Belediyesi köylerde tek hane için 3 kilometre parke taşı döşüyor, hatta insanların tuvaletlerinin önüne kadar taş döşüyor. Biz Aydınlı olmaktan utanç duyuyoruz. Bizim bölgemizde de bir yarış olması lazım, hizmet yarışı. Burası neden bu kadar gelişmiş ve güzel hizmet alıyor, biz niye yapamıyoruz diye yetkililerin düşünmeleri gerekiyor. Biz seçim zamanında değil, her zaman hatırlanmak istiyoruz” dedi.

“KAR YAĞDIĞINDA 15 GÜN BURAYA GİRİLEMİYOR”

Topçam Mahallesi’nin hemen yanında bulunan Muğla’nın Kavaklıdere ilçesine bağlı Kurucuova’nın aldığı hizmetler ile kendi hizmetlerini karşılaştıran Acar, “Kavaklıdere Kurucuova ile bizim köyümüzü kıyaslamaya kalkarsak o kadar büyük farklar var ki. Bizim kullandığımız yolları onlar orman yolu olarak kullanıyor, hatta orman yollarında bile parke taşı döşeli. Bizim bir yağmur yağdığında bütün ulaşımlarımız kapanıyor. Kar yağdığında 15 gün buraya girilemiyor. Acaba hangi yetkili gelip de buradaki köylüler ihtiyaçlarını karda kışta nasıl karşılıyor diye düşünüyor, çok merak ediyoruz. Kavaklıdere’de iki, üç tane ev olan mahalle için bile parke taşı döşemesi yapılırken bizim bu kadar haneye sahip olan köyümüzün yollarını neden kimse ilgilenmiyor? Hizmetten örmek almak istiyorlarsa gelsinler Kavaklıdere belediyesinin yaptığı hizmetlere baksınlar. Kavaklıdere’nin ilçe merkezine değil ama mahalle mahalle gezsinler, bütün mahallelerde aynı hizmet mevcut” şeklinde konuştu.

“BİZ YETKİLİLERDEN YAPACAKLARINDAN FAZLASINI İSTEMİYORUZ”

Topçam Mahallesi sakinlerinden Ali Erdal Sümbül, yol ve elektrik ile ilgili sorun yaşadıklarını ifade etti. Sümbül 10 yıldır bu mahallede yaşadığını belirterek, “Buraya taşınalı on yılı geçiyor. Buraya geldiğim için hiç memnun değilim, yol ve elektrik sorunumuz var. Devletin buradan haberi yok, kendi kendine yaşayan bir yer burası. Halk olarak yetkili kişilere gerekli müracaatları yaptık. Bazısı suçu Büyükşehir’e atıyor, bazısı ilçe belediyesine. Herkes birbirinin üstüne suçu atarak kendini kurtarıyor. Yollarımız bir yağmur yağdığında günlerce kapalı kalıyor, herhangi bir makinanın gelip işlem yapması aylar sürebiliyor. Kendi çabamızla açabildiğimiz kadar açıyoruz açamadığımız yerde maalesef gücümüz yetmiyor. Sorunlarımızı belediye başkanlarından tutunda milletvekillerine kadar herkese sunduk ama çözüm bulamadık. Biz yetkililerden yapacaklarından fazlasını istemiyoruz sadece bizi görsünler, duysunlar, bize yardımcı olsunlar istediğimiz bu” dedi.

“ARABALAR BOZUK OLDUĞU İÇİN BU YOLA GİRİP ÇIKMAK İSTEMİYOR”

Topçam Mahallesi sakinlerinden Bilal Acar, bedensel engelinden dolayı araç ile ulaşım sağlayabilmesine rağmen, bozuk olan yollar nedeniyle hiçbir aracın evinin olduğu yere giremediğini ifade etti. Yollatın bir an önce yapılması çağrısında bulunan Acar “Yollarımızı ile ilgili çok büyük sıkıntımız var. Kar yağıyor, yağmur yağıyor, sel oluyor o zaman hayat burada duruyor. Bu bölgede yaşayan tek ev ben olduğum için buraya ulaşım daha büyük sıkıntı. Arabalar bozuk olduğu için bu yola girip çıkmak istemiyor. Benim belli başlı sağlık sorunlarım var cuma günü anjiyo olmak için hastaneye gitmem gerekiyor. Ama bu gibi durumlarda ulaşım sıkıntısını çok yaşıyorum. Perşembe günleri de pazara gidileceği zaman kendimiz özel araba çağırmak zorunda kalıyoruz, ona da herkes gelmek istemiyor. Yetkilere buradan sesimi duymak istiyorum yollarımız lütfen yapsınlar” dedi.

“BABADAN GÖRDÜĞÜMÜZ REZİLLİK BU ÇAĞDA HALA DEVAM EDİYOR”

Topçam mahallesi sakinlerinden Arif Esenkaya, “Yollarımızla ilgili durum ortada kaç senedir toz içinde yaşıyoruz. Tozun içerisinde boğuluyoruz. Kırmızı biber dikip yetiştiriyoruz tozdan satamıyoruz, mahsullerimiz elimizde kalıyor. Her sene bir zaman geçtikten sonra hurda yerine vermek zorunda kalıyoruz ürünlerimizi. Benim yaşım atmış atadan babadan gördüğümüz rezillik bu çağda hala devam ediyor” dedi

“HAYVAN HAKLARI VAR DA İNSAN HAKLARI YOK MU?”

Saffet Acar, “1985’te jip ile ulaşım sektöründe işe başladım o zamanlarda çok doğum için veya hasta olan kişileri hastaneye yetiştirmek için çaba sarf ettim. Bu yolda ölü doğuma da, canlı doğuma da şahit oldum. Yıl 2023 oldu ama hala biz bu sorunları yaşamaya devam ediyoruz. Bir yandan maden, bir yandan yol sorunları köyümüzü bitirdi. Önceden bizim sebzelerimizi almak için sıraya giren insanlar, şu an maden tozundan ve yolların kötü olmasından dolayı sebzelerimizi tüketmek istemiyor. Sorunumuz büyük biz de insanız, hayvan hakları var da insan hakları yok mu? Hala biz buradan bir hastayı hastaneye yetiştiremiyoruz, gücümüz kesik. Biz vatandaş olarak vergimizi vermekten geriye durmuyoruz ama hizmete gelince biz yokuz” ifadelerini kullandı. (FATMA AYDIN)







 
Son Eklenen Haberler