Bu haftaki yazıma bir örnekle başlayacağım. ‘Bir gün homoseksüel birisi sokakta yürürken kabadayının birisine çarpmış. Kabadayı, homoseksüele ardı ardına küfürler saydırmış. Homoseksüel de delikanlıya dönmüş hep vaat hep vaat’ demiş.

Şimdi bu nerden çıktı ve ne alakası var diyeceksiniz. Toplum olarak gelişen teknolojiyi çok iyi kullanıyoruz. Siyasetçiler bizden daha iyi kullanıyor. Çünkü onlar seçmene karşı vaat vermesini ‘üfürmesini’ iyi beceriyorlar.

Önümüzde Çine için çok önemli olmayan, ama bazı zümreler için çok önem taşıyan bir seçim var. O da Çine Ziraat Odası Başkanlığı seçimi.

Seçim süresi yaklaştıkça 72 delegenin değeri öyle birçok arttı ki sormayın. Her şey tozpembe gösteriliyor. Birileri çıkıp, ‘Senin oğlan bizim kuruma iş başvurusunda bulunmuş. Eğer şu adayın yanında yer alırsan oğlunu işe alacağız’ deme cesaretinde bulunuyor. Belki bir başka delegenin oğlu veya kızı işe çoktan girdi bile. Bu seçimi fırsat bilenler de var. Bazıları bundan faydalanacak ama bazıları da dik duruşunu göstererek bu gibi talepleri elinin tersiyle itecek. Onun için verilen vaatlere hiçbir zaman kanmayın, siyasetçilerin vaatleri hiçbir zaman bitmez.

Onların yaptığı hep vaat, hep vaat…