On bir ay, Rodos çiçeği, gelin duvağı, konsolos çiçeği ya da sizin bildiğiniz adıyla Bodrum çiçeği ya da Latinceden gelen adıyla Begonvil.

Begonvil sevildiği eve öğle bir sarılır ki onu artık evden ayıramazsınız. Bence ayırmayın da. Çünkü bütünleştiği evi çok çok güzelleştirir.

Begonvilinizi güneşli bir yere dikin, rüzgâr sevmez dikkat edin. Kökleri zarar görmesin. Nazik olun. Dayanıklı destek verin. Gelişmesini yönlendirin. Önce çok su verin. Daha sonra suyu azaltın. Az su çok çiçek demektir.

Begonvil ismi nereden gelmiştir?

Çiçeğimiz 18’nci yüz yılda yaşayan Lois Antonle Bougainville adlı bir Fransız seyyah tarafından Brezilya’dan Fransa’ya daha sonra Akdeniz Ülkerlerine tanıştırılmıştır. Günümüzde ise Akdeniz çiçeği olarak sınıflandırtmaktadır. Ülkemizde ise Bodrum çiçeği olarak bilinir. Oysa Bodrum’a çiçek açtıran Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı), onu büyük adadan getirmiştir. Güney illerimizde ise (Mersin – Adana), gelin duvağı denilmektedir. Hep bahçeden bahsettik. Ama bahçeniz yok ise üzülmeyin, balkonunuz var. Keyfinize göre eksi küp, fıçı, sandık ve saksı içinde yetiştirebilirsiniz.

Düzenli bir budama ile harika bir ağaççık elde edebilirsiniz. Begonviliniz çiçek açtıktan sonra çok su istemez. Soğuktan çok üşür. Don tehlikesinde üstünü örtmelisiniz. Sürekli eski yapraklarını döküp kendini yenilediği için pasaklı bir ev sahibine tahammüllü yoktur. Her gün altını süpürmelisiniz. Saksı Begonvilleri havalar soğuduğunda içeri alınmalıdır. Aydınlık bir yere koyun çok su vermeyin ve budarken mümkün olduğunca küçültün.

Yetiştirmeye gelince.

Yaprak çürüğü karıştırılmış bahçe toprağına yarı yarıya dere kumu katınız. Hazırladığınız harca kestiğiniz çelikleri ki bunlar sürgün gözlerinden sıfır kesilmiş olmalıdır. Bunları iki gözü toprakta kalacak şekilde poşet ya da saksıya doldurunuz harca dikin ve sadece toprağı nemlendirecek kadar sulayın.