Son dönemde tüketimi azalan kuru bakla ürünleri faydalarının yanı sıra insan sağlığı açısından da önemli besin kaynaklarının başında geliyor. Özellikle sahip olduğu vitamin ve mineral değerliyle kilo verme başta olmak üzere içerdiği protein ve lif özellikleriyle bağışıklığı da güçlendiriyor. Son dönemde kuru baklanın üretiminin arttığına dikkat çeken Diyetisyen Rabia Yoran, "Kuru baklanın üretimi ülkemizde artmış durumda. Oranı ise neredeyse yüzde 20 seviyelerine düşmüş durumda. Böyle olduğu zamanda ister istemez böyle sağlıklı bir besin grubunu biz kendi aleyhimize çevirmiş oluyoruz. Bunu hayatınıza dahil edebildiğinizde bir miktar protein, bolca lif almış oluyorsunuz. O yüzden biraz daha hayatımıza dahil etmekte fayda var" diye konuştu.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Diyetisyen Rabia Yoran, tvDEN ekranlarında yayınlanan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa’da Sağlık Vakti programının konuğu oldu. Baklanın faydaları kadar zararlı yanlarının da olduğunu belirten Yoran, özellikle yaşı küçük olan bireylerin baklayı tüketmemesi gerektiğini belirtti.

"KURU BAKLA ÜRETİMİ ARTTI, TÜKETİMİ AZALDI"

Kuru baklanın ülkemizde üretiminin artmasının yanı sıra tüketiminde düşüş gözlenmekte. Kuru baklanın ortada bir besin kaynağı olduğunu ifade eden Yoran, "Kuru baklagiller aslında çok ortada bir besin grubudur. Aslında bir et ve tavuğa göre daha az protein ve daha az lif içeriyorlar. Sebzeye göre de daha fazla protein daha az lif içeriyorlar. Bu açıdan da ekonomik anlamda da et, tavuk ve balığa ulaşım biraz daha zorlaştığı için protein kaynağı anlamında mantıklı seçimler. Aynı zamanda vejeteryan bireylerin de çok rahat tüketebilecekleri bir protein kaynağı. Glutenle ilgili bir duyarlılığınız varsa işte o tarz bireylerde tercih edebiliyorlar. Kuru Bakla'nın üretimi son 10 yılda ülkemizde artmış durumda. Oranı ise neredeyse yüzde 20 seviyelerinde düşüyor. Böyle olduğu zamanda ister istemez böyle sağlıklı bir besin grubunu biz kendi aleyhimize çevirmiş oluyoruz. Bunu hayatınıza dahil edebildiğinizde bir miktar protein, bolca lif almış oluyorsunuz. O yüzden biraz daha hayatımıza dahil etmekte fayda var" dedi.

"VİTAMİN VE MİNERAL ANLAMINDA DA OLDUKÇA ZENGİNLER"

Kuru bakla ürünlerinin vitamin ve mineral anlamında da oldukça zengin besin öğeleri olduğunu dile getiren Yoran," Kuru baklada protein oranı normal sebze gruplarına göre bir tık daha arttırılmış durumda aynı zamanda gerçekten içerik olarak baktığınızda vitamin ve mineral anlamında da oldukça zenginler. Çinko, magnezyum, E vitamini gruplarında da oldukça zenginler. Biz hep danışanlardan şunu istiyoruz, bunlar tüketebileceğiniz porsiyon hakkınız bunun yerine bunu dahil edebilirsiniz. Kuru baklagilleri çok aktif kullanmaları gerektiğini söylüyorum danışanlarıma. Genelde şununla karşılaşıyoruz, ben protein tüketin diyorum danışanlarıma. Bu kadar gramajlı kuru baklagil grubu hayvansal kaynaklı protein koyulabiliyor Örneğin mercimeği hayatınıza dahil edin, kuru fasulyeyi, nohutu dahil edin. Ufak bir şişkinlik durumu var, bağışıklığı güçlendiriyorlar, çünkü mineral ve vitamin anlamında çok zenginler. Aynı zamanda lif oranları da yüksek olduğu için tokluk özellikleri yüksek. Bu aslında kilo vermeye de yardımcı olabilecek bir şey" diye konuştu.

"KURU BAKLA, KİLO VERME NOKTASINDA DA FAYDALI"

Kilo verme noktasında da kuru bakla ürünlerinin önemli olduğunu söyleyen Yoran," Kilo verme noktasında da bize sağlamış olduğu birçok fayda var. Bir kere zaten bağışıklığınız güçlüyse, rahat çalışan bir metabolizmaya sahipseniz de kilo vermeniz oldukça kolaylaşıyor. Aynı zamanda yine içeriğinde bulunan E vitamini ile de cildinizin daha canlı olmasını sağlıyor. Organlarınızın daha rahat çalışmasına yardımcı oluyor. Özellikle çocuk bireylerde, gelişmekte olan bireylerde hafızayı güçlendirdiğine dair çok güzel veriler var. Saklama koşulları, pişirme koşulları, tüketim sıklığı, neyin yerine koyduğumuz ve ne sıklıkla tükettiğimiz önemli hale geliyor" diye konuştu.

"BAKLAYA KARŞI TEMKİNLİ OLMAK GEREKİYOR"

Baklaya karşı temkinli olmak gerektiğini vurgulayan Yoran," Annenizde ve babanızda bakladan kaynaklı bir zehirlenme öyküsü varsa sizde de olma ihtimali çok yüksek. Temkinli yaklaşmak lazım. Denemeyin asla demiyorum ama ufakta olsa bir risk faktörü varsa bakla gerçekten tehlikeli bir besin grubudur. O yüzden biraz daha temkinli yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Tazesi de kurusu da aynı etkiyi gösteriyor. Kalıtsal olduğu için anne ve babanızda zamanında bununla ilgili bir problem yaşamışsa sizde de olma ihtimali çok yüksek. Özellikle yaşı küçük olan bireylere örneğin 1 yaşındaki bir çocuğa bakla yedirmemelisiniz. Baklagiller ufakta olsa bir sindirim sorunu yaratabilir. Bakla zehirleyebilen bir besin olduğundan dolayı yaşı küçük olan bireylere önermiyoruz" ifadelerini kullandı. (AYHAN BOĞATARAN)