S.S.144 Nolu Çine Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatif Başkanı Enver Gökbel, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin ilk açıkladığı zeytinyağı fiyatını az bulduğu için üreticilere, ürünlerini satmaması için uyarıda bulunmuştu. Başkan Gökbel, “Artan maliyetler karşısında zeytinyağının fiyatı 45 lira olmalı. Fakat 46 lira olmasına da razı değiliz. Çünkü herkes alıp tüketebilsin” dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

11 Kasım 2021 tarihinde tvDEN ekranlarında katıldığı canlı yayında zeytin üreticilerine seslenen Tariş Çine Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifi Başkanı Enver Gökbel, “Tüm yönetici arkadaşlarımızla görüştüm, zeytinyağının fiyatını sakın 35 liradan aşağı düşürmeyin dedim. Eskiden fiyat erken açıklanmadı diye kızardık. Bu sefer dedim ki genel başkana keşke açıklamasaydınız. Çünkü açıklanan fiyat bizi tatmin etmedi, zarardayız. Üreticilere tavsiyem, mümkünse zeytinyağınızı satmayın, Tariş'e de satmayın, tüccara da. Bekleyin, fiyatlar yükselecek” uyarısında bulunmuştu.

“20 ARALIK’TAN ÖNCE HASAT YAPMAMALARINI SÖYLÜYORUZ”

Başkan Gökbel, yaptığı bu uyarılardan sonra Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği yöneticilerinin yeniden aldığı karar ile zeytinyağı fiyatlarının revize edildiğini ve şuan 0,3 dizem sızma zeytinyağının 44, 0,5 dizemin de 41 lira olduğunu belirtti. 2021 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle hem zeytin hem de zeytinyağı rekoltesinde düşüş olduğunu belirten Başkan Enver Gökbel, “Zeytin sezonu öncesi çok farklı tahminler yürütülmüştü, 240-250 bin ton zeytinyağı üretilebileceği yönünde. Ama çok büyük kuraklık geçirdi ülkemiz. Fakat daha sonra netleşmeye başladı zeytin ve zeytinyağının miktarı. Ben tvDEN’de 1 ay önce çıktığım programda bu yağ miktarının 150-160 bin ton olacağını söylemiştim. Daha sonra kendimize ait zeytinlikleri incelediğimde ve bölge üreticisiyle yaptığım görüşmelerde de, zeytin veriminin düşük, verim olan ağaçlardaki ürünün döküldüğünü gözlemledik. Kendi bahçemden geçtiğimiz günlerde toplanan zeytinlerden 8 kilo 20 gramda 1 kilo yağ elde edebildim. Ben bugüne kadar bu bahçemden 4 ile 6 kilo arasında 1 kilo yağ aldım, rekoltenin düşük olduğunu görünce de hasadı durdurdum. Önümüzdeki günlerde tekrar başlayacağız ama 7 kilonun altına düşeceğini sanmıyorum verimin. Bölge üreticisine ve üyelerimize de 20 Aralık’tan önce hasat yapmamalarını söylüyoruz” diye konuştu.

“ÖNCE ÜRETİCİMİZİ, DAHA SONRA DA TÜKETİCİMİZİ KORUMAK ZORUNDAYIZ”

Zeytin ve zeytinyağındaki kaybın yağ sıkımı ile daha net anlaşılmaya başlandığını dile getiren Başkan Gökbel, “Taşlık ve verimi düşük arazilerde şuan hiç zeytin yok. Diğer bölgelerdeki ağaçlardaki verim ve rekolte çok düşük. Zeytinyağı Birliği fiyatları açıklamadan önce uyarıda bulunmuştum ve zeytinyağının 35 liranın altında olmaması yönünde. Fakat 30 lira civarı rakam açıklandı. Ben de katıldığım canlı yayında üreticilerimize uyarı da bulunmuştum, yağlarını satmaması için. Tariş Birliği yetkililerinin bu konuda serzenişi olmuştu ama bir kooperatif başkanı olarak üreticimize düşünmek zorundaydım. Daha sonra Tariş yağ fiyatını 35 liraya, tüccarlar da 37-38 liraya çıkardı fiyatları. Gelinen noktada Tariş şuan 0,3 dizem sızma zeytinyağının 44, 0,5 dizemin de 41 lira olarak fiyatını belirledi. Yağ fiyatları hak ettiği noktaya geldi ama zeytinini sıktırmaktan imtina eden ortaklarımız var. Çünkü yeteri miktarda yağ verimi alamıyorlar. Diğer taraftan da maliyetler çok fazla arttı. Geçen yıl 200-220 lira olan çırpıcı yevmiyesi 350-400 liraya çıktı. Zeytin çarşafı 60 liraydı, 140 lira olmuş. Nakliye fiyatları da aynı şekilde artmış durumda. Maliyetlerin, çiçek yağının ve dolar kurunun geldiği noktaya bakarsak, 0.1 asit zeytinyağının fiyatı 45 lira olmalı. Biz bu dağların ve bu ülkenin ahde vefalı insanlarıyız ve biz stokçuluk ve menfaatçilik yapmıyoruz. Tüketiciyi düşünmemezlik asla yapmayız. Zeytinyağının fiyatı 45 lira olduğunda doların ne kadar olduğu ve Ayçiçek yağının ne kadar olduğunu ilgilenmeyiz. Zeytinyağının 46 lira olmasına da razı değiliz. Bunun bir de tüketici kısmı var ve herkes alıp tüketebilmeli. Tarişlerin kurulma amacı da budur, üreticiden tüketiciye en kısa ve en sağlıklı yol. Önce üreticimizi, daha sonra da tüketicimizi de korumak zorundayız. Aynı şekilde hükümetimizin de bu Tariş kooperatiflerine desteklemesi gerekmektedir. Sağlıklı gıdanın üretilmesi ve tüketilebilmesi için bu devlet desteklerinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Tarım Kredilere verilen destekler, Tariş'lere de verilmelidir" dedi. (ERDAL AYDIN)