18 Nisan 2024, Perşembe

“Türkiye’yi şaha kaldıracağım”

28 Mayıs 2015, Perşembe 23:37

     


Aydın mitinginde binlerce kişiye seslenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Aydınlılar şaha kalkmış. Ankara’daki beyler de duysun. Türkiye’yi şaha kaldıracağım” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın mitingine eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte katıldı. Atatürk Kent Meydanı’nda binlerce partiliye seslenen Kılıçdaroğlu’nu, CHP Aydın Örgütü ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Özlem Çerçioğlu da yalnız bırakmadı.

“Efeler diyarında Aydınlılar şaha kalkmış. Söz veriyorum Aydın’dan söz veriyorum. Ankara’daki beyler de duysun. Türkiye’yi şaha kaldıracağım” diyerek konuşmasına başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları ben de, siz de biliyorsunuz. 7 Haziran’da sandığa gideceğiz. 8 Haziran yeni bir başlangıç olmalıdır. Ecevit’in dediği gibi; ne ezen, ne ezilen hakça bir düzen olmalıdır. Esnafın, çiftçinin, sanayicinin, çiftçinin herkesin kazandığı, ama hortumcuların kaybettiği bir tarih olmalıdır. Seçim bildirgemizi açıkladık. Ezberleri bozuldu. Arkadan yüz yılın projesini, Merkez Türkiye projesini hazırladık. Kimyaları bozuldu. Türkiye’yi şaha kaldıracağız. Yoksulluğun olmadığı, çiftçinin tarlasına bağına bahçesine onurla gitti bir Türkiye’yi ayağa kaldıracağız” dedi.

 

“6 MİLYON 250 BİN İŞSİZ VAR”

Türkiye’deki işsizlik ve yoksullukla ilgili açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, çiftçilerin mazotu daha ucuza alması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Hakça, halkın çıkarlarına hizmet eden bir düzeni yeniden inşa edeceğim. Bunun adı, refahı topluma yaymaktır. Büyümeden, kalkınmadan her vatandaşın payını almasıdır. Üretenden, alın terinden yana bir program uyguluyoruz. Seçim bildirgemiz aynı zamanda hükümet programımızdır. 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum; 13 yıldır tek başına iktidarlar. Bakıyoruz tabloya 17 milyon yoksul var. 3 milyon 750 bin hanede oturuyorlar. Aylık geliri kişi başına 200 liradan az. 6 milyon 250 bin işsizimiz var. Genç işsizlikte Yunanistan’ı geçtik, Avrupa birincisiyiz. 2 milyon Suriyeli var. 5.5 milyar dolar para harcadık. İki Trakya büyüklüğünde alan 2 yıldır ekilmiyor. Çiftçi zarar ediyor. Bu tabloyu değiştireceğiz.

Bu tablodan memnun olanlara söyleyecek bir şey yok. 21. yüzyılın Türkiyesi’ne yakışmıyor diyorsanız, bu tabloyu değiştirmek için adresiniz ve yeriniz belli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi CHP...

 

“ÜRETENİ DESTEKLEYECEĞİZ, ÇİFTÇİ İÇİN MAZOT 1.5 TL YAPACAĞIM”

İki aşamalı dönemde değiştireceğiz. Ankara’dakiler milleti değil, köşeyi dönmeyi düşünürler. Onlar anlamaz. Türkiye nüfusunun yüzde birinin yüzde 99’undan daha zengin olması içimize sinen bir tablo değil. Üreteni destekleyeceğiz. Aydın tarım bölgesi, çiftçi alın teri döküyor. Çoluk çocuk çalışıyor. Çitçiyi perişan ettiler. Dünyanın en pahalı mazotunu Türk çiftçisi kullanıyor. Mademki refahı tabana yayacağız. O zaman sözüm söz, mazotu çiftçi için 1.5 lira yapacağım.

‘Nasıl çiftçi için mazotu 1.5 lira yaparsın’ diye koro halinde soruyorlar. Sen yatlara, gemilerine mazotu 1.20 liraya verirken iyi de, ben çiftçiye bir 1.5 liradan verirken mi neden kötü oluyor. Onlarla aramızda ağrı dağı kadar fark var. Örnek mi; onlar yakutta, pırlantada, incide, elmasta KDV, ÖTV’yi sıfırladılar. Ben nerede sıfırlıyorum çiftçinin mazotunda. O pırlantadan yana, ben çiftçinin alın terinden yanayım. Emekten, üretenden, halktan yanayım.

Çiftçi kardeşim sen Türkiye’yi besliyor, doyuruyor, hakkını alamıyorsun. Seni perişan ettiler. Çiftçi tarlayı bırakıp madene gidiyorsa sıkıntı var. Ermenek’te, kocasını yer altında bırakan kadın ‘eskiden tarlamız vardı, alın terimizi alamadık. Kocamız tek çıkar yol olan madene gitti. Onu kaybettik’ diyor. Üreten kardeşim senin hakkın ben teslim edeceğim. Söz verdim, arkasında duracağım.

 

EMEKLİLERE BİRER MAAŞ İKRAMİYE

‘Herkes büyümeden, kalkınmadan hakkını alacak dedik. Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı emekliye birer maaş ikramiye vereceğiz’ dedim. Söz ilk Ramazan ve Kurban Bayramı’nda aylığınızı alacaksınız. ‘Emekliye ikramiye verilir mi’ diyorlar. ‘Parayı nereden bulacaksın’ diyorlar. Kaçaksaraya para bulurken kaynak var da, emekliye gelince mi yok. 2 milyon Suriyeli kardeşimize 5.5 milyar dolar var da, emekliye mi yok.

27 buçuk yılımı devlette bu işlere harcadım. Ülkede kaynak da var, para da… Halkı düşünen siyasetçi yok. Ben sizden biriyim, hakkınızı teslim edeceğim. İki ikramiyeyi birden vereceğim.

 

‘Emeklilere verecek de, Bağkurlular hariç’ diyorlar. En düşük maaşı Bağkurlu alıyor, ona niye vermeyelim. Milletvekili emeklileri hariç bütün emekli, dul ve yetimler ikramiye alacaktır. 8 milyon emekli bin liranın altında aylık alıyor. Bu Ankara’daki beylere desek ki, ‘sana bin liranın altında aylık verelim geçin, nasıl geçiniyorsun.’ İsyan ederler, bu parayla geçinilmez derler. Bunun için veriyoruz.

Sanıyorlar ki onlar alışmış ya İsviçre bankalarında para toplamaya, sanıyorlar ki emekliye ikramiye verince İsviçre bankalarında hesap açacak. İkramiye bile mütevazi bir para. Emeklinin hakkını korumamız lazım, sahip çıkmamız lazım. Emeklinin bayramda torunundan kaçmaması lazım. Emekli ne yapacak, esnafa gidecek alışveriş yapacak. Borç yapmadan kurban kesecek. Esnafın mal aldığı toptancı, toptancının da mal aldığı fabrikacı kazanacak.”

 

“ASGARİ ÜCRET BİN 500 LİRA OLACAK”

Konuşmasında asgari ücret vurgusu da yapan Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir şeyden emin olmanızı istiyorum. Davutoğlu, Erdoğan için çalışır. Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Bunu unutmayın. Ne söylerlerse söylesinler. Halkın gücü en büyük güçtür. Tek umudum sizsiniz. Sizinle beraber demokrasiyi getirecek. İşsizliği bitireceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Asgari ücreti ben bin 500 lira yapacağım. Söz Kılıçdaroğlu sözü, yapacağım.

Ankara’da bunlardan bir bey var. Sıcak koltuğunda oturan. ‘Asgari ücreti bin 500 TL yapmak asgari ücretliye zulümdür’ diyor. Senin 14 bin alman zulüm olmuyor ya, asgari ücret 950 TL. Öğünde bir simit, bir çay yeseler, geriye 49 lira kalıyor. Bununla ev kirası mı ödeyecek, dolmuş parası mı verecek? Ankara’daki beyler haktan koptu, altlarına, tuvaletlerine altın kaplama klozet yapıyorlar. Sandığa gidecek, demokratik tepkimizi göstereceğiz. Milyarlık arabaları da çerez parası diyorlar. Emekliye gelince kaynak yok.

 

“BIRAK MİLLET MAĞDUR OLMASIN”

17 milyon yoksulumuz var. Şimdi mağduriyet edebiyatı yapıyorlar. ‘Kefeni giydik, yok bilmem ne oldu, ben idamdan korkmam’ diyor. Zaten yok ki, niye korkasın. Milleti kandırıyor. Bu millet seni Başbakan, Cumhurbaşkanı yaptı. Araba dedin araba, uçak dedin uçak... Bırak biraz millet mağdur olsun. Biraz onların cebi para görsün. Parlemento tatile girmeden önce, yabancıların çalıştırılması için kanun tasarısını getirdiler. 6 milyon 250 bin işsize sesleniyorum. Onların anne ve babalarına sesleniyorum. Senin çocuğun işsizken ona iş vermiyorlar. ‘Dışarıdan getirip onları çalıştıracağım’ diyor. Bu hükümete 6 milyon 200 bin işsiz ile anne ve babalarına havale ediyorum” diye konuştu.

 

ÖĞRETMENLERDEN VE TAŞERON İŞÇİLERDEN OY İSTEDİ

Öğretmenlere ve taşeron işçileri önemsediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Atama bekleyen 350 bin öğretmen, hiç merak etmeyin. 200 bin ek dersliğe ihtiyaç var. Dışarıda binlerce çocuğumuz, yüzlerce öğretmenimiz var. Ferhat ile Şirin’in buluştuğu gibi sizi onlarla buluşturacağım. Bir toplumda en saygın kişi öğretmendir. Öğretmenleri toplumun her kesimi tarafından kabul görmesi en büyük amacımızdır. En tartışmasız alan öğretmenlerdir.

Taşeron işçiler her yerde. Mecliste, bakanlıkta. Bunlar çağdaş köle, asgari ücrete mahkum taşeronun iki dudağı arasında kaderi. Ben taşeron işçiliği bitireceğim. 800 bin taşeron işçinin oyunu istiyorum. Bunun devlete yük getirdiği yok. İşçiyi çalıştıran taşeron, parasını veren hükümet. Ben taşeronu aradan çıkarıyorum. Direk işçiye veriyorum. Biz insanı, üreteni düşünürüz. Kul hakkını da düşünürüz. Onlar sadece ceplerini düşünürler.

5 milyon yurttaşımız borç batağında, kredi kartı faizleri, tüketici kredi faizlerinin taahhüdünü yerine getiremediği için bir milyon 200 bin insanımız mahkemelik, 500 bini mahkum oldu. Borç batağından kurtaracağım faizlerin yüzde 80’ini sileceğim. Bunun devlete hiç bir yükü yok” dedi.

 

DÖRT YILLIK YETKİ İSTEDİ

“Bu ülkede huzur istiyoruz. Barış istiyoruz. Birlikte kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bu güzel ülkede bayrağımın altında hiç kimsenin sokaklarda çatık kaşla gezmesini istemiyorum. Her evde tencere kaynasın, bereket olsun istiyorum. Türkiye bunu yapabilir. Adresimiz belli, yerimiz belli, cebi için, yandaşı için değil, halk için çalışan bir siyasal partiye, CHP’ye hep birlikte destek vereceğiz” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partililerinden iki söz isteyerek, şöyle konuştu:

“Bir; 7 Haziran’da sandığa gidip CHP’ye oy verecek misiniz, söz mü? İki; sadece sizin değil, geçmiş seçimlerde şu veya bu nedenle CHP’ye oy vermemiş en az bir vatandaşımızı daha ikna edeceksiniz. Gel güzel kardeşim, beraber gidelim 7 Haziran’da CHP’ye oy verelim. Nedenini sorarsa; 13 yıldır iktidardalar. 13 yıl içinde işsizliği, yoksulluğu bitiremediler. Yanlış dış politika sonucu 2 milyon Suriyelimiz oldu. 2 Trakya kadar alan ekilmiyor. Emekli perişan oldu. Kılıçdaroğlu, sadece 4 yıllık yetki istiyorum, tüm sorunları çözeceğim. Arkadaşınıza bu gerekçe ile gidelim. Oy verelim. Nasıl yapacak derse; Aydın meydanında dedi ki sabahın 6’sında oğluma telefon edip paraları sıfırla demeyeceğim. Benim bakanlarımın hiç biri birilerinin önüne yatmayacak. Benim genel müdürlerimin evinde ayakkabı kutularında dolarlar olmayacak. ‘Kılıçdaroğlu bizden birisi’ deyin.

Ben sizden birisiyim. 7 çocuklu bir aileden geliyorum. Rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. 7 kardeşten üniversiteye giden benim. Diğerlerinin ne iş yaptığını kimse bilmez. Kimisi devlet memurluğundan, kimisi SGK’dan emekli. Devletin en önemli noktalarında çalıştım. Hiç bir kardeşim, amcam, yeğenim köşeyi dönmedi. ‘Kılıçdaroğlu kul hakkı yemez’ deyin. Ankara’daki beyler vatandaşı unuttu. Kendilerine başka mekan buldular. Sizin gibi yaşayan biriyim. Yoksulluğu, açlığı bilirim. Tencere kaynamayan evdeki kadının ızdırabını iyi bilirim. Benim saraya koruma ordusuna ihtiyacım yok. Halkıma güveniyorum. Aralarında olurum, yemeğini yerim. 17 milyon yoksulun sorunu çözeceğim. Hiç bir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek. 4 yıl yetki verin, yoksulluğun kökünü kazıyacağız. Yetkiyi verin, görün. Yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz.

Ben de size söz veriyorum. Gün 1 saat diyorsanız 1 saat, 12 saat diyorsanız 12 saat, 24 saat diyorsanız 24 saat, 36 saat diyorsanız 36 saat bayrağımız, çocuklarımız ve güzel ülkemiz için alın teri dökeceğim ve her alın teri size helal olsun diyeceğim.”

Kılıçdaroğlu, mitingin sonunda CHP Aydın Milletvekili Adayları ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile birlikte partililerini selamladı. (DENGE AJANS)







 
Son Eklenen Haberler