20 Nisan 2024, Cumartesi

"İhtiyaç duyulan ağabey benim"

27 Mart 2015, Cuma 08:35

     


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 25. Dönem Milletvekili Aday Adayı Mehmet Fatih Atay, aday adaylığı sürecini değerlendirdi. Pazar günü yapılacak önseçimin her partide olması gerektiğini savunan Atay, demokrasinin CHP’nin olmazsa olmazı olduğunu söyledi. Partide bazı sıkıntılar ve sorunlar olduğunu da söyleyen Atay, "İhtiyaç duyulan ağabey benim" dedi.

 

MEHMET FATİH ATAY KİMDİR?

Çine’de doğdum. İlk ve Ortaokulu Çine’de tamamladım. Ankara Hukuk Fakültesini bitirdim. Çok genç yaşlarda siyasete atıldım. Gençlik kolları Başkan Yardımcılığı, Gençlik kolları Başkanlığı, İlçe Başkanlığı, İl Başkanlığı ve Milletvekili oldum. 2007 yılında da tekrar ön seçimde milletvekili seçildim. Geçen dönem ön seçimi kaybettim. Şimdi de milletvekili aday adayı olarak da tekrar seçimlere giriyorum. Aday olmamdaki temel amacın bir tanesini örgütün birçok kanallarındaki insanlar belirli sürelerde beni arayarak bana ihtiyaçları olduğunu ve örgütün çok sahipsiz kaldığını söyleyerek aday olmam konusunda ısrarcı oldular. Ben CHP’de ve partimde çok genç yaşlarda çok yüksek makamlara çıkarak her türlü mutluluğu, onuru ve şerefi yaşadım. Şuandaki adaylığım kişisel olarak hedeflerimden çok partimin ve örgütümün bana olan ihtiyacından kaynaklanmaktadır. O nedenle aday oldum. Elbette ki patimizde bazı sorunlar var. O sorunları gidermek için bir abiye ihtiyaç var. Bazı sıkıntıları çözmek için bir abinin de ben olduğum konusunda örgütte her hangi bir sıkıntı söz konusu değil. O nedenle Pazar günü yapılacak olan ön seçimde örgütüm beni tekrar milletvekili sıralamalarında en ön sırda yada sıralarda yer vereceğini inanıyorum.

 

ÖN SEÇİM ÇALIŞMALARI NASIL GEÇTİ?

Önseçim çalışmalarımız iyi geçti. Ben biraz daha tecrübeli olduğum için diğer arkadaşlarımızın bazıları ilk kez giriyordu. Genç kardeşlerimiz ilk kez aday adayı oldular. Onlarda iyi performans gösterdiler. Güzel seviyeli oldu. Yalnız bir adayın etrafındaki seviyesiz insanlar bazı aday adaylarını ve bir iki şey de benim için söylemişler. Seviyesiz bir durum yarattılar. Onun dışında seviyeli bir ön seçim geçti.

 

ÖN SEÇİMDE BEKLENTİLER NELERDİR?

Ön seçim CHP dışında hiçbir siyasal partinin yapmadığı bir şeydir. Bazıların o göstermelik yapmış olduğu çuvalları bağlayın Ankara’da açtıkları. Sivil Toplum Örgütlerinin göstermelik adayların oy vermeleri gibi işler hep hava civadır. Esas önemli olan partinin gerçek seçmeninin gerçek sahipleri olan üyelerinin kendilerine temsil edecek olan milletvekillerini 4 yıl sürede kim olacağının karar vermeleridir. Buda hakim denetiminde olursa değiştirilemez. O nedenle çok önemlidir. CHP’nin yaptığı budur. Örgütün sahibi olduğu üyelerinin kimleri milletvekili görmek istiyorlarsa onları Pazar günü gidip hür iradelerini ortaya koyup belirleyecekler. Beni bir önceki seçimde milletvekili yaptılar. Geçen sefer milletvekiliydim 5. Sıraya yerleştirdiler. Şimdi de tekrar biraz daha çalıştım. Tekrar milletvekili yapma potasına getirdiler. Ön seçim güzelliği de budur. Çalışmak zorunda hissedersiniz kendinizi. Merkez yoklaması olursa partiyi yönetenlerin iki dudağı arasında siyaset yapmak zorundasınızdır. O nedenle iyi değildir.

 

“GENÇLERE YÖNELİK ÇALIŞMALARIM OLACAK”

Seçildiğinizde nasıl bir milletvekili olacaksınız?

Bu kez farklı bir milletvekilliği yapacağım. Milletvekilliği yaptığım süre içinde gençleri ve çocukların eğitimiyle ilgili yoğun bir çalışma yapacağım. Bu süreçlerin bir tanesi de yaz kamp okulları açtıracağım yerel yöneticilere. Avrupa Birliğinde gerekli fonları alarak Kuşadası, Didim, Efeler, Çine ve Bozdoğan İlçelerimizde böyle bir yaz çocuk kampları yapacağım. Birçok emekli öğretmen arkadaşlarımızın oralarda ders vermelerini sağlayacağım. Gençlerin yazın zamanını bir şey üretmeden geçirmek değil, tam tersine bir şey üreterek ve öğrenerek yaşama bağlanarak arkadaşlık e dostluklarını pekiştirerek bir yaşam sürmelerini istiyorum. Bunu da çok önemsiyorum. Bu çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum. Ana hedeflerimin bir tanesi de budur.

 

7 Haziranı nasıl değerlendiriyorsunuz?

13 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti iktidarının çok büyük düşüş içinde olduğu açık. Birincisi Kaçak Saray ile ilgili olarak, şatafatlı bir bina yaptılar. Camlarını Arjantin’den getirdiler, klozetlerini 20 bin Euro’ya İtalya’dan getirtiyorlar. Bin dolara bardak alıyorlar. Böyle bir şatafatı Osmanlı hanedanlarını özenen bir yaşam tarzını kendilerini uygun görüyorlar. Ama ülkemizde birçok insan ekonomik sıkıntı içerisinde aybaşını zor getiriyor. Her kes yaşamak için mücadele veriyor. Onların bu şatafatlı halleri toplumda bir infak yarattı. Oylarının yüzde 5’ni bu saraydan kaybettiklerini düşünüyorum.

İkincisi de Ahmet Davutoğlu tutmadı. Recep Tayyip tutmadığını biliyor. Salı günleri Davutoğlu’nun grup toplantısının hemen arkasında sonra kaçak sarayda muhtarları topluyor. Diğer hafta Ticaret Odasını topluyor. Topluma bırakın ki Davutoğlu’na patron benim. Bu algıya topluma yaymaya çalışıyor.

 

Üçüncü olarak da ekonomi çok kötü. Kimsenin öz sermayesi kalmadı. Herkes bankalara gırtlağa kadar borçlu. Bankalar son 4 yılda tarihinin en büyük karlarını yaptılar. Bu nedenle bunlar ekonomiyle geldi deniyor da ekonomi ile de gidecekler gibi gözüküyorlar.

 

2007 yılında HDP ile bir antlaşma yaptılar. Özgürlükleri genişletelim dediler. Habur’dan bir otobüs getirmişlerdi. Mahkemeleri sınıra getirmişlerdi. Rejimimizde görmediğimiz şeyleri gördük. O zamanlar toplum hazır değil buna. O nedenle bunu 2011 yılındaki seçimlerde yapalım dediler. O sürede yerel seçimler oldu oyları yüzde 38’e düştü. Korktular. 2011 yılı seçimleri geçti. Yine 4 ve 5 arka paketi derken çıkmadı. Sonuç olarak da HDP veya Apo diyor ki 15 Nisan’a kadar bu anlaştığımız 10 maddeyi çıkardın çıkardın. Çıkarmadın Türkiye’yi sana dar ederiz diyor. Yapar mı yaptı. Kaymakam yolu açmak için ondana ricacı oldu. Böyle bir devlet yapınsa sahip olduk son aylarda. Bu olumsuz şartları içerisinde birde 7 Nisan’da yer bulamayan vekillerin gözyaşlarıyla da her şey olabilir. Siyasette rakiplerinden yaralanabilirsiniz. Anacak ne yapacağını topluma anlatarak iktidar olabilirsiniz.

 

“EMEKLİLERE BİRER MAAŞ İKRAMİYE VERECEĞİZ”

Genel iktidar politikanız nasıl olur?

Bizde topluma bu seçim süresi içinde ne yapacağımız en iyi bir şekilde anlatacağız. Onların güvenin kazanarak 7 Haziranda iktidar değişimin gerçekleşme olanağı olan bu genel seçimlerde partimizi iktidar yapacağız. Bundan da kuşku duymuyoruz. Emeklilere bayramda birer maş ikramiye dedik. Kimyaları bozuldu. Nerden bulacaksınız. Sana ne nerden bulacağım. Proje doğrumu değil mi. Sen beni başka kanala tartışmaya çekiyorsun.

Biz bu ülkeyi daha mutlu, daha refah, aydınlık özgür, huzurlu, çağdaş, yaşayabileceğimiz bir ortamda yönetmek istiyoruz. Başaracağımıza inanıyorum. (SEZGİN MADRAN)







 
Son Eklenen Haberler