25 Nisan 2024, Perşembe

“Erdoğan Cumhurbaşkanlığına zihinsel olarak geçiş yapmalı”

24 Haziran 2015, Çarşamba 13:51

     


Gazetemizin Çine Ofisini ziyaret eden Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu, yerel basının çok önemli olduğunu vurguladı. Denge Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Emin Aydın’a gündeme dair açıklamalarda da bulunan Fevzioğlu, “Hükümetin mutlaka kurulması lazım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da zihinsel olarak Cumhurbaşkanlığına geçiş yapması gerekiyor” dedi.

 

Çine'nin tanınmış avukatlarından Doğan-Serap Yörük çiftinin geçtiğimiz günlerde vefat eden oğulları Doğancan Yörük'ün başsağlığı için Çine'ye gelen TBB Başkanı Metin Feyzioğlu gazetemizin Çine ofisini de ziyaret etti. Ziyarette Feyzioğlu'na İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan ve Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt da eşlik etti.

 

Ziyareti sırasında gündeme ilişkin açıklamalarda da bulunan Feyzioğlu, “Hükümetsiz kalmamak gerekiyor. Aynı gemideyiz. Bu ülke yönetilecek, bir hükümete ihtiyaç var. Millet, ‘Tek parti yönetmesin ve koalisyon olsun’ dedi. Bu durumda partilerin koalisyon kurabilmeleri için mevcut şartlarda neler yapabileceklerini iyi niyetle araştırıp sorgulamaları gerekiyor” diye konuştu.

 

"CUMHURBAŞKANI’NIN SİYASİ PARTİCİLİK YAPMAMASI GEREKİR”

"Cumhurbaşkanlığı makamı, sadece büyük elçilerin kabul, atama, mektuplarını alma ve resmi törenler düzenleme makamı değil" diyen TBB Başkanı Fevzioğlu, “Cumhurbaşkanları böyle zamanlarda siyasi parti başkanlarını bir araya getiren, kurumların bir araya gelip çalışmasını sağlayan en üst görevli. Bu sebeple de Cumhurbaşkanı’nın siyasi particilik yapmaması gerekir. Çünkü bunu yapan kişi siyasi partileri bir araya getiremez. Yani ‘sende haklısın sense şunda haksızsın’ dediğinde sözü dinlenen kişi olabilmesi için siyasi particilik yapmayan bir Cumhurbaşkanı olması lazım. Siyasi parti geleneğinden gelmekle siyasi particilik yapmak arasında çok büyük fark var” dedi.

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını da eleştiren Başkan Metin Feyzioğlu, "Tayyip Erdoğan’ı millet Cumhurbaşkanı olarak kabul edebilirdi ancak kendisi Cumhurbaşkanı olduğunu kabul etseydi. Erdoğan, AK Parti’nin fiili siyasi lideri olarak kalmakta ısrarcı oldu. Bu sebeple diğer siyasi partileri bir araya getiremiyor. Biz burada bugün istikrar korkusu yaşıyorsak, bu istikrar endişesinin birinci sebebi Türkiye’nin gerçek anlamda bir Cumhurbaşkanından mahrum edilmiş olması. Bu noktadan sonra Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına zihinsel geçiş yaparsa, bunu 7 Haziran seçimlerinin artılar hanesine yazarız. O zaman bir Cumhurbaşkanına sahip oluruz. Ha severiz, sevmeyiz, takdir ederiz, etmeyiz, geçmişini unuturuz, unutmayız o ayrı. İnsanlar sevaplarıyla, hatalarıyla, doğrularıyla, yanlışlarıyla varlar. Herkes kendine göre hesabını yapar. Ondan sonra Cumhurbaşkanını üstlenmesinde fayda var. Şu kısa vadede tabi hiç kimse Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduğuna inanmadığı için, çünkü kendi partisi de inanmıyor. Erdoğan, kendi partisiyle de arasına bir mesafe koymadı. AK Parti ne de diğer partiler Tayyip Bey’in Cumhurbaşkanı olduğuna inanmıyor. Cumhurbaşkanlığına seçilmiş birisi sadece. Ama reddetti Cumhurbaşkanlığını. Şimdi bu orta vadede zihinsel olarak Cumhurbaşkanlığına geçiş yaparsa, ana yasayı buzdolabına kaldırdığı iddiasından vazgeçerse, orta vadede biraz daha düzelir. Bizim kısa vadede şuan Cumhurbaşkansız, insiyatifi siyasi partilerin ele almasını beklememiz gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

 

"VAKİT YAPICI OLMA VAKTİDİR’’

AK Parti’nin oy potansiyelinde düşüş olduğunu da savunan Metin Fevzioğlu, “Yapıcı olmak önemli fakat yapıcı oluyorum adına kırmızı plaka sevdası ile yanıp tutuşmamak gerekiyor. İnce bir çizgi bu, ama çok da zor değil. Milletin verdiği bir mesaj var. Dedi ki ‘senin oyunu yüzde 52’den yüzde 40’a düşürdüm bir yılda.' Sebepleri belli. Bu sebeplerin yükünü üstlenip altında ezilmek istemiyorsa herhangi bir siyasi parti koalisyon protokolüne bu sebeplere karşı kendini koruyacak milletin mesajlarını yazar. Buna AK Parti veya bir başka siyasi partiye oy veren hiç kimse karşı çıkmaz. Ben inanıyorum AK Parti’ye oy veren çok büyük bir kitle de özellikle yolsuzluklar ve kıt kaynakların anlamsız şekilde israf edilmesi noktasında sıkıntı duyduğu halde başka sebeplerden verdi. Dolayısıyla 'kamu kaynaklarının örtülü ödeneklerle nereye gittiği belli olmaz şekilde harcanmasının frenlenmesi' diye bir madde ya da bu anlama gelecek bir maddeye acaba kim karşı çıkabilir ki? Yada 'yolsuzlukların üstüne hassasiyetle gidilecektir, yada hukuk herkese eşit ve düzgün uygulanacaktır, kimse mezhebinden, cinsiyetinden siyasi düşüncesinden dolayı ayrıcalık sahibi olduğu kabul edilmeyecektir, hukuk devleti bütün esaslarıyla anayasaya uygun işleyecektir' dense kim karşı çıkacak ki?” ifadelerini kullandı.

 

"İSTİKRAR İSTEYENLERE GAZETENİZ BABIYLA DUYURULUR"

Son dönemdeki iç ve dış siyasetteki gelişmelere ilişkin de açıklamalarda bulunan Fevzioğlu, yeni kurulacak hükümetten beklentilerini ve piyasalara olan mesajını şu cümlelerle dile getirdi:

“Piyasalar, neye tepki vereceğini düşünürken belki bu sözlerimi de dikkate alır. Türkiye’nin güneydoğu sınırında sınırın hemen 50 metre ötesinde bir IŞİD dehşeti yaşanıyor. Suriye ve Irak paramparça ve bir MİT TIRları muamması kocaman bir soru işareti olarak Türkiye’nin üzerine yapışmış durumda. MİT TIRlarının kime, hangi silahları, niçin taşıdığı bugün artık Türkiye sınırlarının dışında konuşuluyor. Siz burada dosyaları ne kadar kapatsanız, dosyaları açanları ne kadar tutuklasanız da eğer o TIRlar silah taşıdıysa, o silahlar öbür tarafta ve onların delilleri de orada. Bir ülkenin üst yöneticilerinin uluslararası hukuk çerçevesinde etnik temizlik ve soykırım gibi korkunç suçlarla suçlanması durumunda istikrarın ne hale geleceğini piyasaların düşünmesini istiyorum. Sadece piyasaların değil pasaportunu Türkiye sınırları dışındaki bir ülkenin pasaport polisine uzatsan herhangi bir Türk vatandaşı karşısındaki polisin yüz ifadesini bir an düşünsün. Böyle bir algı yüzümüze yapışırsa eğer, bunun altından 77 milyon kalkamayız. Biz bunun uyarılarını daha evvel yaptık. Dolayısıyla şunu söylemem lazım bu noktada. Türkiye’nin yeni hükümeti, 'Yurtta barış, dünyada barış' ilkesini temel ve taşıyıcı ilke olarak benimsemek zorunda. Hala bu zarardan dönebiliriz. Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız. Hiçbir terör örgütünü hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti desteklemeyecektir, noktasında önemli bir vurgu yapılması lazımdır. Sarayın örtülü ödeneğinin de bu anlamda derhal kaldırılması gerekir. Çünkü ,icra makamı olmayan Cumhurbaşkanlığına sadece icra makamlarına has olan bir örtülü ödeneğin tahsis edilmesinin hiçbir mantığı yoktur. Bu koalisyon protokolü de istikrar adına bulunmalıdır. İstikrar isteyenlere gazeteniz babıyla duyurulur.”

 

UYGUÇ, FEYZİOĞLU'NA KİTAP HEDİYE ETTİ

Ziyaret sonunda Çineli Araştırmacı-Yazar Arif Ali Uyguç, Feyzioğlu’na hazırladığı 'Aydın Ağzı ve Sözlüğü’ adlı kitabını imzalayarak hediye etti. (ELVAN UYAR)







 
Son Eklenen Haberler