16 Nisan 2024, Salı

“Bizler bu zihniyeti çok iyi biliyoruz”

8 Temmuz 2016, Cuma 14:48

     


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çine Kadın Kolları Başkanı Fahriye Aslan, muhtarlara ve müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesi söylemlerinin, sosyal hayatı değiştirme gayretlerinin ürünü olduğunu öne sürdü. Aslan, AK Parti’nin toplumu dini kurallara göre yeniden dizayn etmeye çalıştığını, muhtarlara ve müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesi çabalarının da AK Parti’nin gerici, kadın düşmanı zihniyetinin ve toplumu dini kurallara göre yeniden dizayn etme projesinin bir parçası olduğunu iddia etti.

“Türkiye’nin tek sorunu muhtara ve müftülere nikah kıya yetkisinin verilmesi midir” diye soran Cumhuriyet Halk Partisi Çine Kadın Kolları Başkanı Fahriye Aslan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ''Terörü bitiremeyenler, gençleri, akademisyenleri, öğrencileri, kadınları kendine düşman görenler, 8 Mart’ta kadınları saçından sürükleyen, gazetecileri, kadınları hapse atanlar ama IŞİD’lileri, Ebu Hanzala’yı tahliye edenler, hiç yapılacak iş kalmamış gibi bir de nikahı kimin kıyacağı ile uğraşmaya başladılar. Kadınları öncelemeyen bu zihniyet, kadınların ve çocukların haklarını yok sayıyor. ‘Sıcak aile’ söylemi adı altında sosyal hayatı dini referanslara göre dizayn etmeyi kendisine görev ediniyor. CHP’li kadınlar olarak sormak istiyoruz, Türkiye’nin tek sorunu muhtara ve müftülere nikah kıyma yetkisinin verilmesi midir? Nitekim tüm bu olanlar artık bizi şaşırtmıyor. Onlar hepimize düşman. Laikliğe düşman. Kadınlar nikah kıydırmak istediklerinde nikah memurlarına mı ulaşamamışlardır? Kadınların en önemli sorunu evlenme akdinin müftü ve muhtarlar aracılığıyla çözüme kavuşturulmaması mıdır?

 

“MEDENİ KANUNUN KADINLARA VERDİĞİ HAKLARDAN NEDEN RAHATSIZ OLDUNUZ?”

Kadınlar ölüyorken, tecavüze uğruyorken, yoksulluk içindeyken, borç batağındayken, emekli olamıyorken, çalışma hakları elinden alınıyor, yaşama hakları gasp ediliyorken soruyoruz, Medeni Kanun'un kadınlara verdiği haklardan neden rahatsız oldunuz? Kaldı ki müftülerin görev tanımı ile yakından uzaktan ilgisi olmayan bu söylem, Türkiye’nin tek din esaslı yönetilmesi amacının önemli bir ifadesi, gericiliğe bu topraklarda yer açılması gayretinin bir göstergesidir. Bunun yanında imamlara verilecek resmi nikah kıyma yetkisi, medeni haklar açısından yapılacak bütüncül değişikliklerin ilk adımıdır ve bu yolla sosyal hayatın dini kurallara göre yeniden dizayn edilmesi projesi, kuşkusuz ki en fazla kadınları ve kız çocuklarını etkileyecektir. Müftülerin nikah kıyması, resmi nikah tercih haline getirilerek, imam nikahını tekleştirmeye özendirecek uygulamalara, evlilik yaşının medeni kanun yok sayılarak daha düşürülmesine, bunun sonucunda erken yaşta ve zorla evliliklerin daha da artmasına, özellikle küçük yerlerde akraba evliliklerinin fazlalaşmasına, çocuk gelinlerin artmasına, kadını kolaylıkla evlendirmeye, eve kapatmaya, gereken yaşta özgür iradesi ile eş seçimini engellemeye, kadınların evlilik, miras ve boşanma gibi hakları açısından güvencesiz bırakılmasına, kadını yok sayarak aile içerisinde sadece bir figüre indirgemeye yol açacak, aynı zamanda böylesi bir düzenleme inanan ve inanmayan özgürlüğü bakımından tek bir mezhebin din adamlarına verilecek yetki, anayasal bir hakkı da ortadan kaldıracaktır. Kısaca, bu uygulama kadını eşit vatandaşlık haklarından mahrum etme uygulamasıdır. Bizler bu zihniyeti çok iyi biliyoruz. Devrim olarak nitelenen bu söylem, AK Parti’nin gerici, kadın düşmanı zihniyetinin ve toplumu dini kurallara göre yeniden dizayn etme projesinin bir parçasıdır.” (OSMAN YURTTAŞ)







 
Son Eklenen Haberler