Aydın Çevre ve Kültür Platformu Üyesi Ahmet Uslu (54), antik çağda Marsyas olarak anılan Çine Çayı’na akıtılan kimyasallar nedeniyle çayda yaşamın sona erdiğini söyledi. Çayda ekolojinin yok olduğunu hatırlatan, çaya özgü Sığla ağacı ile bıyıklı kaya sazanının neslinin tükendiğine dikkati çeken Uslu, “Marsyas zehir ağlamaya devam ediyor” dedi.

Aydın Çevre ve Kültür Platformu Üyesi Ahmet Uslu (54), bir zamanlar dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen Sığla ağacının bir türünün ve bıyıklı kaya sazanının yaşadığı Çine Çayı’nda yaşamın sona erdiğini söyledi. Uslu, “Çine Çayı zehir akıtmaya devam ediyor. Adnan Menderes Barajı yapıldıktan sonra Çine Çayı Vadisi tamamen yok oldu. Çayın yukarısındaki maden kuruluşlarının çay akıntısına bıraktıkları kimyasallar ve arıtma tesisinden akıtılanlar, çaydaki yaşamı sona erdirdi. Çine Çayı’nın ekolojisi yok oldu. Artık Çine Çayı’nda hiçbir canlı yaşamıyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan Sığla ağacı ve Çine Çayı balığı da artık yaşamıyor. Çine Çayı balığını şu anda sadece Yatağan sınırları içerisinde birkaç bölgede bulabiliyoruz. Baraj ile birlikte Roma dönemine ait İnce Kemer Köprüsü de su altında kaldı. Tarihimizi, doğamızı katlettik. Eskiden Çine Çayı’ndan akan su içilebilirdi. Şimdi ise zehir akıyor” diye konuştu.

“ENERJİYE KARŞI DEĞİLİZ”

Maden kuruluşlarının bıraktığı kimyasalların, Adnan Menderes Barajı'nın ve belediyenin arıtma tesisinin, el ele verip Çine Çayı’nı yok ettiğini ifade eden Aydın Çevre ve Kültür Platformu Üyesi Ahmet Uslu, defalarca kez uyarıda bulunmalarına rağmen yetkililerin olaya sağduyulu yaklaşmadığını ve doğa katliamını sadece uzaktan izlemek ile yetindiklerini ifade ederken, “Biz enerjiye karşı değiliz. Enerji için doğanın katledilmesine karşıyız. Sanayi sektöründe üç tane sermayedar fabrika işletecek diye milyonlarca yıldır var olan ve gelecekteki insanların da görmeye hakkının olduğu bu coğrafyanın tamamen yok edilmesine karşıyız” dedi.

“ONLAR PATENTİNİ ALDI, BİZ YOK ETTİK”

Uslu, Çine Çayı’nın ıslah edilmesini, madenlerin, çay akıntısına kimyasallarını bırakmalarına ‘dur’ denilmesini ve arıtma tesisinde çökeltme sitemi kurulmasını istedi. Tek dertlerinin, bıyıklı kaya sazanının yeniden Çine Çayı’nda yaşadığını görmek olduğunu söyleyen Uslu, “Bıyıklı kaya sazanı Çine Çayı’nın haricinde bir de Bursa Nilüfer Çayı’nda görülüyordu. Karadeniz Teknik Üniversitesi yetkilileri bıyıklı kaya sazanının patentini aldılar, bizler ise yok ettik. Bir an önce bu yanlışa dur demeli ve Çine Çayı’nda yaşama yeniden hayat vermeliyiz” dedi. (OSMAN YURTTAŞ)