29 Mart 2024, Cuma

“İç Güvenlik Yasası, sıkıyönetim yasasıdır”

26 Şubat 2015, Perşembe 09:31

     


Mecliste görüşülen İç Güvenlik Yasa Tasarısı ile ilgili açıklama yapan Çine Eğitim-Sen Temsilcisi Ferhat Laçin, “İç Güvenlik Yasası, sıkıyönetim yasasıdır” dedi.

 

Konuyla ilgili yazılı bir basın açıklaması yapan Laçin, herkesin bu yasa karşısında mücadele etmesi gerektiğini söyledi.

 

Tasarıyı eleştiren Laçin, şunları kaydetti:

“Kamuoyunda İç Güvenlik Yasası olarak bilinen 'Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine emekçilerin, demokrasi güçlerinin ve kamuoyunun yoğun tepkisine rağmen Meclis Genel Kurulunda başlanmıştır. Tasarı çok açık şekilde yükselen toplumsal muhalefete, bizim gibi sendikal örgütlenmelere, hükümet protestolarına ve çeşitli kesimlerin temel hak ve özgürlükler için yürüttüğü mücadeleye saldırı amacı gütmektedir. En son Birleşik Metal-İş grevinin toplanmayan Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklanması da göstermektedir ki AKP hükümeti emekçilere, muhalif gençlere, kadınlara ve bir bütün olarak toplumsal muhalefete karşı topyekûn bir saldırı içerisindedir. Özü itibariyle AKP’yi koruma ve kollama yasası olarak hazırlanan tasarı, 12 Eylül cunta anayasasından bile geri olmasının yanı sıra uluslararası sözleşmeleri de ayaklar altına almaktadır. Bu kanun, polis devleti rejimini ve uygulamalarını kurumsallaştırmaya, yaygınlaştırmaya yöneliktir. Demokrasinin vazgeçilmez özelliği olan, yargının yetkileri valilere, valilerin yetkisi polise verilmiştir. Mesela jandarma komutanını vali atayacak, yani jandarma siyasileşecektir. Bahane edilen olaylara karşı zaten Terörle Mücadele Kanunu gibi düzenlemeler mevcuttur. Mesela hep konuşulan; molotof bulundurulması nedeniyle Van 4. Ağır Ceza Mahkemesince 6 yıl, molotof atma sebebiyle 12 yıl verilen cezalar zaten ortadadır. Bu yasa, AKP’nin muhalif olan en az yüzde elliden ne kadar korktuğunu ve sultanlığını koruma telaşında olduğunu göstermektedir.”

 

Laçin, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Bu faşizan yasa ile ‘makul şüphe’ maddesi ile basın emekçilerine, avukatlara, sendikacılara, üniversitelilere, kadınlara yönelik “şafak baskınları” yaygınlaşacak, toplu tutuklamalar sıradanlaştırılacaktır. Soruşturma sırasında ‘el koyma’ yetkisi genişletildiğinden, gerçek ve tüzel kişi muhaliflerin malvarlıklarına da el konularak çok yönlü faşizan bir baskı kurulacaktır. Dinleme, gizli soruşturmacı kullanma ve teknik takip yetkileri genişletilecek, sahte ve hukuk dışı kanıt yaratma faaliyeti sistematikleştirilecektir. Avukatların soruşturma dosyasına ulaşım hakkı, ‘gizlilik’ kararları ile ortadan kaldırılacağından, savunma hakkı ihlalleri yaygınlaşacaktır. Polise 24-48 saatlik bağımsız gözaltı yetkisi verilmesi yoluyla yargı devre dışı bırakılacağından ve savcıların polis göz altılarıyla ilişkisi kesileceğinden kayıt dışı gözaltılar, kaçırma, yok etme, infaz, işkence uygulamalarının önü açılacaktır. Anayasaya da aykırı olan, yargı kararı olmaksızın idari görevliler tarafından verilecek ‘önleme araması’, ‘durdurma ve kimlik sorma’ kararı ile her tür keyfiliğin önü açılacak, muhaliflerin her davranışı gözaltı için yeterli görülecektir. ‘Koruma altına alma’ maddesi ile bireyi özgürlüğünden mahrum etme polisin insafına bırakılacaktır. Aynı madde ile OHAL uygulamalarından aşina olduğumuz seyahat özgürlüğü keyfi şekilde kısıtlanabilecektir. Yoğun biber gazı saldırılarında bir korunma aracı olarak ağız ve burunun çeşitli yollarla kapatılması; ‘yüzün maske ile kapatılması’ kabul edilerek ağır cezayla cezalandırılacaktır. Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ‘kamu güvenliğini tehdit’ adı altında ortadan kaldırılacak, AKP uygulama ve politikalarına muhalefet niteliğindeki toplantı ve gösterilere katılanların tümü tutuklanabilecektir. Yukarıda belirttiğimiz bazı maddelerde de görüldüğü gibi bu yasa, demokrasiye, özgürlüklere, insan haklarına, örgütlenme hakkına, muhalefet etme hakkına vb. yapılan ağır bir darbedir. Bu nedenle, çok geç olmadan, tüm kesimlerin bu yasanın karşısında mücadele etmesi gerekmektedir.” (SEZGİN MADRAN)







 
Son Eklenen Haberler