23 Nisan 2024, Salı

Kore Gazisi'nin hatıraları dün gibi taze

22 Eylül 2018, Cumartesi 08:37

     


Çine'de yaşayan Kore Gazisi 88 yaşındaki Mustafa Tosun, İzmir'den başlayıp Kore Limanı'nda son bulan deniz yolculuğunu ve savaş sırasında yaşadıklarını anlattı.

 

(FOTO GALERİ İÇİN FOTOĞRAFIN ÜZERİNİ TIKLAYINIZ) 

 

Hafızası ve dinçliği ile dikkat çeken ve sağlığına çok önem verdiğini söyleyen Çineli 88 yaşındaki Kore Gazisi Mustafa Tosun, Kore'de yaşadığı anılarını paylaştı. O dönem henüz 20'li yaşlarında bir delikanlı olan Kore Gazisi Mustafa Tosun, Kore'ye giderken bir daha hiç dönmeyeceğini düşündüğünü ancak Türkiye'nin bunu başardığını ifade etti.

 

"DOLU KAĞIDI SEÇTİM"

Kore Savaşı çıktığı vakit yapılan antlaşmaya göre Güney Kore'yi savunmak için farklı milletlerden olduğu gibi Türkiye'den de askerlerin gittiğini belirten Kore Gazisi Tosun, Kore'ye gideceğinin kesinleştiği anı şu sözleriyle aktardı: "İzmir Bornova'da askerlik yapıyorum. Bölük komutanı bizi topladı ve içtima aldı ve bize dedi ki, 'Kore'de savaş çıktı. Kuzey Kore ile Güney Kore savaşıyor bu savaşta Güney Kore'yi savunmak için antlaşmaya göre bizim de destek vermemiz gerekiyor. Komutan iki kağıt hazırladı biri boş diğeri dolu kağıtlar. Ben dolu olanı seçtim ve Kore'ye gidecekler arasında yer aldım.

 

"VAPURDAKİ RAHATLIK KARADA YOK"

Bir müddet Bergama'da eğitim gördük. İzmir limanına devasa bir vapur yanaştı. Vapura bindik, her şey var. Etsiz yemek yok. İstediğin kadar yiyecek. Konforlu yataklar. Rahatlık çok iyi. Vapurdaki rahatlık karada bile yok. Türkiye'ye el sallayarak başladık yolculuğa. Günler geçti, bizler sevdiklerimizi unuttuk. 15 gün oldu Kore'yi gören yok. Biz geri döneceğimizi aklımızın ucundan bile geçirmedik. Neresi gittiğimiz yer bilmiyoruz. Geri dönüş umudumuz kalmamıştı. 31 gün gün vapur ile yolculuk yaptık.

 

KAYITLARA KAYIP OLARAK GEÇTİLER

Her bir devletin ayrı cephesi olduğunu söyleyen Kore Gazisi Mustafa Tosun, "İngiliz, yunan, Amerika her devletin cephesi farklıydı. Beni sıhhiyeci yaptılar. Bizim görevimiz cephede yaralanan askerlerin ilk yardım tedavisini yapmaktı. Biz yaralının ilk yardımını yapar daha sonra boynuna bir iple yarasının nerede olduğunu belli eden bir kağıt asardık. Yaralılar Tokyo'daki hastanelere gönderilirdi. Doktorlar yaralının nesi var diye bakmaz direk kağıdı okur hemen müdahaleye başlardı. Her cephe zor yada kolay değildi. İlk cephemizin adı kum kalesi idi. Daha sora Çorvan cephesi. Birde son olarak Vegas cephesinde çarpıştık. Cepheler içinde onun gibi bir cephe görmedik. Koşulları çok zordu. Bildiğin gibi değil. İçerisinde Çin'den gelen bir çay vardı. O çaydan su içen ölmeye başladı. Araştırma yapıldı askerler ölsün diye çaya zehir atmışlar. Daha sonra o çaydan su içmek yasaklandı. Zamanında devletler birbirlerine sarılmışlar vazife dedik Koreli kardeşlerimize elimizden geldiğince yardım ettik. Aramızda geri dönmek istemeyenler bile oldu. Onlar kayıtlara kayıp olarak geçirildi" dedi.

 

"ŞEHİT OLMAK İÇİN ÇOK UĞRAŞTIM"

Gazi Mustafa Tosun, Kore'deki Türk cephesinin ilk anahtarını açan komutan Tahsin Yazıcı'nın ağlayarak kendilerine şu sözlerle hitap ettiğini anlattı: Kore'ye ilk ayak bastığımızda bizi karşılayan bir Tahsin Yazıcı adında bir komutan vardı. Orada korgeneral oldu. O bize şöyle seslendi; Evlatlarım, bizi Türkiye neden buraya gönderdi, burası neresi, dünyanın tükendiği yerdeyiz, neden böyle oldu, demeyeceksiniz. Birleşmişiz, devletler arası anlaşma yapmışız. Var, yok zamanda birlik olacağız demişiz. Biz onlara yardım edeceğiz ki onlarda bize yardım etsinler. Onların şuan ki durumunda bizlerde olabilirdik. Ben burada namus için bulunuyorum. Ben namus davasından geldim, burada ölmek istedim, şehit olmak için çok uğraştım ama öldürmeyen Allah öldürmüyor. Allah benim ölümümü burada yazmamış. Kaderde burada şehit olmak var ise burada şehit olacağız." (OSMAN YURTTAŞ)







 
Son Eklenen Haberler