Aydın'da şehir hayatı yaşayan vatandaşlar, çatı ve balkonlarında organik sebze yetiştirmeye başladı.

(FOTO GALERİ İÇİN FOTOĞRAFIN ÜZERİNİ TIKLAYINIZ) 

Şehrin betonundan usanmış, hormonlu binalar arasında sıkışmış kentliler bir nebze olsun toprağa dokunuyor. Hormonlu mu, kimyasal ilaç kullanıldı mı, GDO var mı, diye sorguladığı sebze ve meyveleri artık şehirliler geleneksel yöntemlerle kendisi yetiştiriyor. Gıda terörünün en büyük mağdurlarının kent ahalisi olduğunu söyleyen Çine Kültür Derneği Başkanı Mehmet Demir, "Kimi balkonunda, kimi bahçesinde, kimi ise çatısında kendi organik ürünlerini yetiştirirken kentsel tarım her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Artık günümüzde hileli ürünler, ilaçlı, hormonlu tarım o kadar çok yaygınlaştı ki insanlar artık neye güveneceğini bilemez hale geldi. Şehirde yaşayan vatandaşlar ise artık bunun bilincinde. Dünya genelinde tarımın öneminin daha iyi anlaşıldığı yılları yaşıyoruz. Doğa ve tarımın insanlık için ne denli önemli olduğu önümüzdeki yıllarda daha da önem kazanacak" dedi.

"HOBİ DEĞİL YAŞAM TARZI"

Kendi balkonunda sebze ve meyvelerin yanı sıra rengarenk, birbirinden güzel çeşitli çiçekler de yetiştiren Çine Kültür Derneği Başkanı Mehmet Demir, "Tarım insana huzur veriyor. Şehirde betonların arasında insanın yeşille buluşması özlemi duyulan bir aşk misali. Bugün dünyada 'çatıda tarım' diye bir trent var ve bu uğraş ve zevk artık hobi olmaktan çıktı. Hobi değil yaşam tarzı artık binlerce insan kendi besinini kendisi yetiştiriyor" şeklinde konuştu.

"GENÇ NESİL TARIMLA UĞRAŞMAK İSTEMİYOR"

Çatıda tarım ile uğraşan ve kendi sebze ve meyvelerini yetiştiren Çine Yeni Mahalle Muhtarı Doğan Özırmak ise şunları söyledi: İnsanoğlu şehir hayatına o kadar çok hızlı bir giriş yaptı ki. Genç nesil tarım ile uğraşmak istemiyor. Sokakta, domates ağaçta mı yoksa yerde mi yetişir diye sorsak cevap veremeyecek olan çocuklarımız var. Bu eksiklikler zinciri de tükettiğimiz gıdaların bir çoğunun sağlıksız üretilmesini sağladı. Artık hayatımızda gıda terörü diye bir şey var. Hal böyle olunca toprağa verilen emeğin kıymetini anladık. Ben de çatıda kendi sebze ve meyvemi yetiştiriyor torunlarıma yediriyorum. İnsanın kendi ürettiği bir başka oluyor. Kafandaki soru işaretleri ortadan kalkıyor. Beton yığınlarının arasında yeşilin insana vermiş olduğu huzur ise bu işin bonusu gibi. Küçük bir arka bahçe ya da büyük bir balkon-teras ile kent bahçesi yapmak mümkün. Bu mutluluk şehirde önümüzdeki yıllarda daha da yaygınlaşacak, buna inanıyorum" dedi. (OSMAN YURTTAŞ)